English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Defamation

Defamation translate Turkish

155 parallel translation
Well, so far he's only got you for illegal entry and defamation of character.
Şey, şu ana kadar seni sadece eve tecavüzden ve karakter bozukluğundan yakaladı.
In this orgy of accusation, mockery and defamation, we'd all been lumped together.
Bu suçlama alay ve iftira çılgınlığı içerisinde hepimiz bir yumak haline geldik.
I once found it necessary to sue your mother for defamation of character and slander.
Bir defasında annene dava açmam gerekti... İftira ve kişilik haklarına saldırıdan.
Counselor, can I sue for defamation?
Avukat, hakaretten dava açabilir miyim?
I'll press defamation charges.
Hakaret davası açacağım.
That's defamation of character.
Buna hakaret derler.
One more word and I'll charge you with defamation of the State!
Bir kelime daha edin sizi Devleti lekelemekle suçlarım!
Because I promise you, I'm gonna sue you and your department... for false arrest and defamation of character.
Çünkü sana söz veriyorum, seni ve birimini dava edeceğim. yanlış tutuklama ve aşağılama nedeniyle.
It's a terrible accusation you're making... and you don't want to be sued for false accusation and defamation.
Bu yaptığınız korkunç bir suçlama... ve yanlış yere bir suçlama ve karalama için dava açmayı siz de istemezsiniz.
It's defamation.
Kuru iftira!
Prof. Juckenack made a claim for damages against the student for defamation and slander.
İçeri gelin. İçerisi sıcaktır.
I was charged by nine associations, mostly Jewish associations, for inciting hatred, racial hatred, for racial defamation, for damage by falsifying history.
Kontrolden çıkmasına izin vermezler. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu eski bir dalaveredir, bir yerlerde gizli bir oda, içinde bir masa etrafına oturmuş neler olacağına karar veren bir grup kapitalist.
- Look, do you wanna file an anti-defamation suit...
- Bakın, burada kalmak mı yoksa...
He's representing a movie studio in a defamation of character suit brought by a couple Klansmen.
Bir kaç örgüt üyesi tarafından, bir filmin kendilerini karaladığını söyleyerek açılan davada, film stüdyosunu temsil ediyor.
He's suing the whole department for defamation of character.
Kişiliğine hakaret edildiği gerekçesiyle tüm departmanı dava ediyor.
Defamation of character?
Îftira etmekten mi?
I represent the Arab Anti Defamation League.
Ben Arapları temsil ediyorum.
I charge defamation, naming him- - Ling.
Onun ve PEKA'nın itibarıma leke sürdüklerinin de cevabımda..... Ling...
- lt's defamation. lt's slander.
- Bu karalama. Bu iftira.
I could be hit with a defamation suit.
İftira davası açabilir.
I realize that you're involved in the Anti-Defamation lobby.
Anti-İftira lobisine üyeymişsin.
- For defamation of character.
- İftira atmaktan.
- I'm suing you for defamation, you bitch.
- Seni iftira suçuyla dava ediyorum, sürtük!
- Defamation, libel.
- İftira, hakaret.
If Officer Bandolini is outed, even accidentally on purpose, you'll be hit with a defamation suit that'll make your head spin.
Memur Bandolini'nin özel hayatı kazara bile ortaya çıksa öyle bir iftira davası açarım ki neye uğradığınızı şaşarsınız.
Could we claim defamation?
İftira olduğunu iddia edebilir miyiz?
Dear brothers slander and defamation have fallen like a deluge the confused mind of a brother of ours.
Sevgili kardeşlerim iftira ve karalama sel gibi üstümüze düştü ve bir kardeşimizin zihnini bulandırdı.
... president of the Coalition of Italian - American Anti-Defamation Organizations.
... ile İtalyan Asıllı Amerikalıları Karalama Karşıtı Koalisyonun Başkanı Sayın Phillip L. Di Notti.
I'm an Italian-American, and I pay money to the Italian Anti-Defamation Coordination Council in Bastia.
İtalyan asıllı Amerikalı. Ayrıca ben de Basta'daki İtalyan Asıllı Amerikalıları Karalama Karşıtı Derneğe para ödüyorum.
Ton, let's not forget. It was a friend of ours, Joe Columbo who founded the first Italian anti-defamation organization.
- Unutmayalım Ton, ilk İtalyan asıllı Amerikalıları karalama karşıtı derneği ilk kuran da bizim bir dostumuz, Joe Columbo'ydu.
Make anymore noise and I'll sue you for defamation!
Bir şey daha yaparsan seni dava ederim!
Slander, libel, defamation, industrial espionage!
İftira, hakaret, karalama ve endüstriyel casusluk.
I'm president of the Italian-American Anti-Defamation League.
Ben İtalyan-Amerikan Karalama Karşıtı Derneği başkanıyım.
Even in this godforsaken patch of nowhere... there's such a thing as defamation of character! So you sue.
Hatta şu Allahın belası yerde bile karakter karalama diye bir şey var!
I'll sue this entire show for defamation of character.
Kişilere iftira attığından dolayı tüm şovu dava edeceğim.
.. His post and his dignity in his office. And if Mr. Raj wishes to sue for defamation.. .. He can claim compensation.
Eğer, Bay Raj hakaret davası açmak isterse tazminat talebinde de bulunabilir.
Wanna be sued for defamation?
İftira atmak için mi şikayet ediyorsunuz?
We could argue that her complaint gives rise to a defamation claim against her.
Şikayetinin kendisine karşı hakaret davası açılmasına neden olacağını savunabiliriz.
- Do I? Once we establish your client's claim as baseless, our client has instructed us... to pursue a defamation claim against Miss Bradley.
Müvekkilinin iddiasının asılsız olduğunu kanıtlarsak Bayan Bradley'e hakaret davası açma talimatı aldık.
And successfully sued for defamation of character!
Ve başarıyla iftira davası açtı.
And when I get these charges dropped... I'm going to sue her ass for defamation of character.
Şikayetler düştüğünde... karakterime hakaret etmekten, O'nu dava edeceğim.
I'll have my lawyer sue you for defamation of character, false arrest and, if possible, being a royal bitch.
Hemen avukatımın sana iftiradan, yanlış tutuklamadan ve mümkünse bu şirret tutumundan dolayı dava açmasını sağlayacağım.
Sue him for defamation.
Hakaretten dava aç.
Our civil suit will be seeking damages for defamation to be determined later.
Daha sonra iftiradan da dava edileceksin.
Defamation of character and slander.
Şahsıma hakaret ve iftira davası.
- Isn't that defamation, sir?
Bu bir karalama değil mi, efendim?
For "defamation of character."
- Hakaret davası.
That's frigging defamation of character right there.
Lanet olası bir kişiliğe hakaretti.
No, this is defamation.
Hayır, bu bir hakarettir.
If it were defamation, there would have to be someone I was defaming him to, or I...
Ortada bir iftira olsaydı, o kişiyi birine karşı kötülemem gerekirdi, ya da...
This is defamation!
Bu bir iftira!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]