Definition translate Turkish

You know, your definition of "paid off" is a little different than mine.

Senin "değdi" anlayışın benimkinden biraz farklı.

- If you're not a killer, then by definition you won't kill me.

Eğer katil değilsen o zaman beni öldüremezsin.

I simply surrounded myself with people who, By definition, are like me.

Etrafım bana benzeyen insanlarla çevrili durumda.

The grounds are covered with a network of electronic motion sensors and microphones. He's got infrared and high-definition daylight cameras.

Yerler, elektronik hareket sensörleriyle ve mikrofonlarla kaplanmış, kızıl ötesi ve yüksek çözünürlüklü kameraları var.

Meaningless by your definition, not by Angela's.

Senin izahına göre anlamsız, Angela'nınkine göre değil.

Apparently, the hospital's definition of "minimum of care" is driving me downtown and leaving me there.

Görünüşe göre hastanelerin "minimum bakım" dan anladıkları beni şehir merkezine götürüp orada bırakmakmış.

Well, now, that depends on your definition,'cause I I I got to plead the fifth on this one.

Şimdi güzellikten ne anladığına göre değişir o çünkü ben ne desem yalan olur yani.

That's the definition of green. And yet they force us to do more.

Yeşilin tanımı budur ve yine de bizi daha fazlasını yapmamız için zorluyorlar.

That song was disrespectful to me and to the definition of rhyme scheme.

Şarkı şahsıma büyük saygısızlık, özellikle de nakarat bölümü.

- So? Shady people, by definition, disappointed.

Şüpheli insanlar, tanımlarsak, hüsrana uğramış.

so we just have to convince the dictionary people to change the definition.

Biz de sözlüğün başındaki adamlara gidip puştun anlamını değiştirmelerini isteriz.

to change... the definition of a word is no trifling thing!

Kelimenin anlamını değiştirmek pek de denenmiş bir şey değil!

i expect this proposal for changing the definition of the word "fag" to be both discerning and undisputable.

Beklediğim kadarıyla puşt kelimesinin anlamını değiştirmek hem ileri görüşlü, hem de muhakkak olmalı.

and that, mr. editor, is why they are the true definition of fags.

İşte bu yüzden, Bay Editör, onlar puşt kelimesinin tam karşılığı!

the definition shall be replaced!

Tanım değişecektir!

By definition, he hurts flies.

Yani bu da kuşları incitti demektir.

I'm good at what I do. You're the definition Of the opposite of good.

- Sen usta teriminin tam zıttı bir insansın.

Because doing more than the minimum work is my definition of failing.

Çünkü minimum işten fazlasını yapmak benim deyişime göre kalmak.

And the definition of insanity is repeating the same action, expecting a different outcome.

ve deliliğin tanımı ise aynı hareketleri tekrarlama, farklı sonuçlara gebe olma.

Depends on what your definition of is is.

sizin tanımlamanıza bağlı

And the definition of pornography is quite simple :

pornografinin tanımlaması gayet basit :

Then what's your definition of fate?

Öyleyse senin kader tanımın ne?

So what's the definition?

Tanımı nedir peki?

If Ju Yoo Rin's definition of a fib is a momentary fabrication to protect you or excuse your behavior, then no, I have not.

Eğer senin tanımınla, küçük bir yalan seni kurtarması için anında söylenen bir yalansa, veya davranışlarını maruz görmekse, o zaman hayır, söylemedim.

You just gave me the definition of a phantom.

Bana sadece Phantom'un tanımını vermiş oldun.

When we hear the term "Conscious Organism" we tend to anthropomorphize its definition by giving it human qualities we mistakenly look past what an organism truly is in the first place.

"bilinçli organizma" ifadesini duyduğumuzda ona insani nitelikler vererek kişileştirme yaparız

The definition of an Organism, is any living thing capable of response to stimuli, reproduction, growth and development, and maintenance of homeostasis as a stable whole.

Oysa "organizma" tabiri, uyarıcıya yanıt veren her türlü canlıyı ifade eder. çoğalma, büyüme, gelişim özellikleri vardır, bütünlüğün dengeleşimi ve idamesini yürütür.

The definition of Admiralty Law is a body of private international law governing the relationships between private entities which operate vessels on the oceans.

Denizcilik Yasası, özel uluslararası yasalardan biridir, okyanuslarda gemiler işleten kurumlar arasındaki ilişkileri düzenler

This is the very definition of an illness within the psyche and soul of man.

Bu, ruh ve zihinlerimizdeki hastalığı gayet iyi açıklar

"The definition of insanity is doing the same thing over and over again and expecting different results."

"Delilik, aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemektir" Albert Einstein

Miracles, by their definition, are meaningless.

Mucizeler tanımları itibariyle anlamsızdır.

Well, it depends on your definition of business, but I'd say you're wholesale distributors of debauchery and sin.

Bu işinizin tanımına bağlıdır ama sizin uçarılık ve günahın dağıtımcıları olduğunuzu söylemek isterim.

And by definition, the capacity of a bar cannot exceed 13 people.

Ve barı tanımlarsak, bir bar 13'den fazla kişiyi çatısı altında bulunduramaz.

Terrorists, by definition, do not have good reasons.

Tanım gereği teröristin iyi bir sebebi olamaz.

I know what the definition of "withdrawal" is, thank you.

"Yan etki" nin tanımını biliyorum, sağ ol.

That in fact, both Sean and Leigh Anne Tuohy are by our definition boosters.

Sean ve Leigh Anne Tuohy bizim tabirimize göre "yemleyici".

This fascination with one's culture's origins is inextricably linked... to the fundamental definition of originality.

Kültürün kökenleri konusundaki bu araştırma orijinallik kavramının temel açıklamasına sıkı sıkıya bağlıdır.

Definition of a work of art really.

Bu bir sanat eserinin tanımı.

What is the definition of insanity?

Deliliği nasıl tanımlarsınız?

Do you know the definition of insanity?

Deliliğin anlamını biliyor musun sen?

You're the definition of dead.

Sen zaten ölmüşsün.

They probably see it as a chance to tough it out on definition and hope that they'll all go away.

Muhtemelen bunu asıl meseleden çıkarıp hepsini aradan çıkarmaya çalışacaklardır.

... And that aiding in one falls under An old common-law definition of murder.

Ve böyle bir şeye yardımcı olmanın da eski örfi hukuka göre cinayetin tanımı olduğunu söylediler.

But I do think there is an argument here That murder and assisted suicide are Incompatible charges by definition.

Ama bence burada tanımı gereği birbiriyle bağdaşmayan suçlamalar var doktor destekli intiharın cinayet olup olmadığıyla ilgili.

And that, by definition, is manslaughter.

Bunun adı, kasıtsız adam öldürmedir.

Depends on the definition of "sound".

"Ses" kelimesinin kullanımına bağlı.

By definition, it cannot be fixed.

Yani bu durumdayken tamir edilemez.

- Actually... according to "Webster Noel" is "liar" The fourth definition of manufacturer.

Aslında Noah Webster'a dayanarak "yalancı" kelimesi üretici kelimesinin dördünücü tanımıdır

- Well, the first definition...

Birinci tanım...

It's not exactly my definition of compatibility.

Bu tam olarak benim uyum anlayışımla bağdaşmıyor.

My definition is correct.

Benim izahım doğru.