Deke translate Turkish
405 parallel translation
- Hello, Deke.
- Merhaba, Deke.
- Don't worry, Deke. She did it in a boat.
- Endişelenme, Deke. kayıkta yaptı.
- Two Bloody Marys, Deke.
- İki Bloody Mary, Deke.
Deke, look, I'm just telling you what happened to one of my boats.
Deke, bak, tek söylediğim teknelerimden birine ne olduğu.
What do I owe you, Deke?
Borcum ne, Deke?
Deke, gonna be some fat canaries in this town, amount of birdseed them women's been buying lately.
Deke, bu kasabada besili kanaryalar olacak. Kadınlar çok miktarda kuş yemi alıyor.
- Deke.
- Deke.
- Oh, Deke. Yes.
- Deke tabii, evet.
Deke Thornton.
Deke Thornton.
Deke Thornton?
Deke Thornton?
Sorry about Deke.
Deke için kusura bakma.
Least we won't have to worry about Deke Thornton.
En azından Deke için endişelenmemiz gerekmeyecek.
Damn that Deke Thornton to hell!
Canın cehenneme Deke Thornton!
Seems like Deke Rogers done got his boat stole offthe river but got a new one in his swimming pool.
Görünüyor ki Deke Rogers nehirdeki teknesini çaldırdı ama yüzme havuzunda yeni bir tane var.
You can't fool Deke.
Kandıramazsın.
And that beard, Deke?
O sakalında olabilir, Deke?
I think we caught a large, Deke.
Bayağı büyük birşey, Deke.
No pressure, Deke.
Telaş yapma, Deke.
- Deke!
- Deke!
Deke, dammit!
Deke, lanet olsun!
Deke, there is nothing you can do.
Deke, yapacağın birşey yok.
Deke, what are you doing back here?
Deke, burada ne arıyorsun?
What do you want from me, Deke?
Benden ne istiyorsun, Deke?
People grow, Deke.
İnsanlar büyür, Deke.
"Deke DaSilva, drafted into the army, August 41969."
"Deke DaSilva, 4 Ağustos 1969 da askere alındı."
Come on, Deke.
Haydi, Deke.
Jump, Deke, jump!
Atla, Deke, Atla!
Deke!
Deke!
- Get him, Deke!
- Yakala onu, Deke!
- Deke...
- Deke...
We're not that different, Deke.
O kadar farklı değiliz, Deke.
Deke, you must realize... we're not heroes, we're victims.
Deke, bilmelisin ki bizler kahraman değiliz, kurbanlarız.
That's better. Now come on out. Get the balloon out, Deke.
Bu daha iyi, çık dışarı, balonu çıkar Deke.
First up for the Tigers, playing shortstop, number four, Deke Davis. What an amazing hop.
Kaplanlarda ilk olarak tutucuyu oynacak oyuncu, dört numara, Deke Davis.
- Deke, and I ain't your friend. I'm your boss, boy.
Deke ve ben senin dostun değilim.
I'll tell you what you are, Deke.
Sana ne olduğunu söyleyeyim Deke.
Got a cigarette, Deke?
Sigaran var mı Deke?
What have you seen of Jase Tataro, Deke?
Jase Tataro ile ilgili ne gördün Deke?
See ya, Deke.
Görüşürüz Deke.
I have gone to a lot of trouble checking his Uncle Deke out of Fairview Mental Hospital.
Fairview Akıl Hastanesi'ndeki amcasını kontrol etmekte zorluk çektim.
- His Uncle Deke Murdock.
- Amcası Deke Murdock.
He hates his Uncle Deke who used to sell the stuff.
Bu maddeyi satan amcası Deke'ten nefret ediyor.
I had to bring your Uncle Deke into town.
Amcan Deke'i şehre getirmem gerekiyordu.
How is Uncle Deke?
- Deke amca nasıl?
- You don't have an Uncle Deke.
- Senin Deke amcan yok.
Me and Deke and Logan and C. W.
Ben, Deke, Logan ve C. W.
- We're all out of pie, Deke.
- Turtamız kalmadı Deke.
Then one day he heard... that while I was in town Deke had grabbed me while I was in the grocery store.
Sonra bir gün, ben kasabadayken Deke'in beni markette zorla alıkoyduğunu duydu.
- How's it goin', Deke?
- Nasıl gidiyor Deke?
[Logan] By the way, Deke and Harold are gonna take care of your girlfriend.
Bu arada, Deke ve Harold kız arkadaşınızla ilgilenecek.
She burned out my eyes!
Deke! Gözlerimi yaktı!