Denham translate Turkish
202 parallel translation
- Carl Denham?
- Carl Denham mı?
- Denham aboard?
- Denham gemide mi?
Denham's getting wild.
Denham çıldırmak üzere.
Well, Mr. Denham, you know the reasons for hurrying as well as I do.
Şey, Bay Denham, benim gibi sizde bu acelenin nedenlerini biliyorsunuz.
And everybody says, "There's only one Carl Denham."
Bir de herkes, "Carl Denham eşsizdir" diyor.
- It can't be done, Denham.
- O olmayacak, Denham.
I've got a conscience, Denham.
Benim bir vicdanım var, Denham.
Well, Mr. Denham, why not take a picture in a monastery?
Peki, Bay Denham, neden manastırda bir film çekmiyorsunuz?
Listen, I'm Carl Denham.
Dinle, adım Carl Denham.
You're that girl Denham picked, aren't you?
Sen Denham'ın dün gece bulduğu kızsın değil mi?
Trying on costumes for Mr. Denham.
Bay Denham için kostümleri deniyordum.
Dr. Denham and the skipper...
Bay Denham, kaptan...
All right, Mr. Denham.
Pekala Bay Denham.
Mr. Denham I'm gonna do some butting in.
Bay Denham işinize karışmış gibi olacak ama...
Mr. Denham, skipper wants you up on the bridge.
Bay Denham, kaptan sizi yukarıda, köprüde bekliyor.
It's that crazy guy, Denham.
Şu deli herifin, Denham'ın yüzünden.
All right, Briggs, now we'll get a look at Denham's island.
Pekala, Briggs, şimdi Denham'ın adasını kolaçan etmeye gidiyoruz.
You got her into this, Denham.
Onu bu işe sen bulaştırdın, Denham.
I think Denham's off his nut taking you ashore today.
Bence Denham, bugün seni kıyıya çıkarmakla kafayı yediğini gösterdi.
Denham's a fool, there's no telling what he might ask you to do for this picture.
Denham aptalın teki. Film için senden daha neler yapmanı isteyeceğini kim bilebilir!
- Denham.
- Denham.
Hey, below, Mr. Denham.
Hey, aşağıdakiler, Bay Denham.
- Denham, natives are coming.
Çabuk olun. - Denham, yerliler geliyor.
Say, what's Denham got anyway?
Baksana, Denham'ın ne yakaladığını biliyor musun?
I wouldn't have brought you, but you know how Denham insisted.
Seni getirmeyecektim ama Denham'ın nasıl ısrarcı olduğunu biliyorsun.
Denham's taking no chances.
Denham işini şansa bırakmaz.
- Well, Mr. Denham got him.
- Şey, onu Bay Denham yakaladı.
My name is Denham.
Adım Denham.
- Lieutenant, I'm Carl Denham.
- Yüzbaşı adım Carl Denham.
- Carl Denham.
- Carl Denham.
Denham?
Denham mı?
Well, Denham, the airplanes got him.
Görünüşe bakılırsa, Denham, uçaklar onun işini bitirmiş.
Carl Denam.
Carl Denham.
All right, Mr. Denam.
Tamamdır, Bay Denham.
I am sorry, Mr. Denam.
Özür dilerim, Bay Denham.
But everybody's interested in you, too, Mr. Denam.
Ama herkes hâlâ sizinle ilgileniyor, Bay Denham.
All right, tell my public that Carl Denam, the bright boy... who was going to make a million dollars out of King Kong, is flat broke.
Pekâla, halkıma deyin ki, Carl Denham... King Kong'un üzerinden milyonlar kazanacak olan parlak çocuk, meteliksiz kaldı.
But, Mr. Denam, my readers want to know...
Ama Bay Denham, okuyucularımın bilmek istedikleri...
Mr. Carl Denam.
Bay Carl Denham.
- I'm the best in the business, Mr. Denam.
- Bu işte en iyi benim, Bay Denham.
Mr. Denam, I'll give you a ride on my junk wagon.
Bay Denham, sizi hurda arabamda götüreceğim.
Mr. Denam, I'm an artist.
Bay Denham, ben bir sanatçıyım.
Where are you going, Mr. Denam?
Nereye gidiyorsunuz, Bay Denham?
Well, Denam, now I'll tell you why I wanted to see you.
Şey, Denham, şimdi seni neden görmek istediğimi söyleyeceğim.
Mr. Denam, I...
Bay Denham, ben...
- No, wait, Mr. Denam.
- Hayır, bekleyin Bay Denham.
I feel very friendly to you, Mr. Denam.
Sizi dostum gibi görüyorum, Bay Denham.
Denam?
Denham?
- Denam, I...
- Denham, Ben...
- Come on, Denam.
- Haydi ama, Denham.
What?
Bay Denham şu sevimli maymunlu, kaplanlı ve benzer şeyli filmleri yapmıyor mu? Ne?