Denton translate Turkish
453 parallel translation
Both Denton and Osterfield were fitting out expeditions when we left.
Çıktığımızda Denton ve Osterfield keşif seferi ihtiyaçlarını sağlıyordu.
Denton's going to Kenya.
Denton Kenya'ya gidecek.
There is a fifth dimension beyond that which is known to man.
ALACAKARANLIK KUŞAĞI BAY DENTON'IN HESAP GÜNÜ İLK YAYIN TARİHİ :
A song, Denton.
Şarkı söyleyerek, Denton.
Come on. Come on, Denton.
Hadi, Denton.
Come on, Denton.
Hadi ama Denton.
Portrait of a town drunk named Al Denton.
Al Denton adında bir sarhoşun portresi.
Al Denton, who would probably give an arm or a leg or a part of his soul to have another chance. To be able to rise up and shake the dirt from his body and the bad dreams that infest his consciousness.
Bir şansa daha sahip olmak ayağa kalkıp üzerindeki ölü toprağını silkeleyip atmak ve bilincinin etrafını saran kabuslardan kurtulmak için bir bacağını, kolunu ya da ruhunun bir parçasını bile verebilecek olan Al Denton.
Its function, perhaps to give Mr. Al Denton his second chance.
Hikayedeki işleviyse, Al Denton'a belki de ikinci şansını tanımak.
Wait a minute, Denton.
Dur bakalım, Denton.
I didn't call you anything.
Hiçbir şey. Hiçbir şey demedim, Bay Denton.
It describes a man named Al Denton.
Buraların en iyi nişancısıymış.
Would that be you? That would be me.
Sana bir mesaj getirdim, Denton.
I got a message for you, Denton, coming from Pete Grant.
Pete Grant yolladı. Duyalım bakalım mesajı.
Henry J. Fate. And you're Al Denton.
Siz de Al Denton'sınız ve şu an kaçmaktasınız.
You might call it that, or an elixir. Either way, it'll help solve your problem, Mr. Denton.
Her iki şekilde de, sorununuzu çözmenize yardım edecektir, Bay Denton.
Step away from the bar, please, Mr. Denton. And draw.
Lütfen barın kenarından çekilin, Bay Denton ve silahınızı çekin.
" The Sanger City National Bank in Sanger, Indiana.
" ve Teksas Denton'daki Lancaster Bankası'nı tam üç kez...
" And the Lancaster Bank in Denton, Texas, on three different occasions.
" soymakla itham ediliyorlar.
I'm gonna ask General Denton to read these orders... just as they came down to us.
General Denton bize gelen emri okuyacak.
You think so, Denton?
Öyle mi düşünüyorsun?
What about General Denton?
Ya General Denton?
I thought the Dentons were the last with any kind of still worth goin'after.
En son Denton'lar basılmaya değecek imbik kurmuşlardı sanırdım.
We're from Denton County.
Denton'dan geliyoruz.
It seemed a fairly ordinary night when Brad Majors and his fiancée, Janet Weiss two young, ordinary, healthy kids left Denton that late November evening to visit a Dr. Everett Scott ex-tutor and now friend to both of them.
Oldukça sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Brad Majors ve nişanlısı Janet Weiss iki genç, sıradan ve sağlıklı çocuk eski hocaları ve yeni arkadaşları Dr. Everett Scott'u görmek için bir Kasım akşamı Denton'dan ayrıldıklarında.
He was a science teacher at Denton High.
Denton High'da bir bilim öğretmeniydi.
- It's me, Arthur Denton!
- Ben! , Arthur Denton!
The first man off was Captain Jeremiah Denton, a man who had been in prison so long his own teenage son had grown up, gone to Vietnam himself, served and gone home again.
İlk kişi Yüzbaşı Jeremiah Denton, uzun süre esir olmuş bir isim, Vietnam'a gittiğinden bu yana, oğlu büyümüş, kurtuldu ve tekrar eve döndü.
My name is Denton Voyles.
dim Denton Voyles.
Presidential military adviser Colonel Denton Walters...
Başkanlık askeri danışmanı Albay Denton Walters...
Denton, who are your suspects?
Denton kimden şüphe ediyorsunuz?
- I'm lookin'for Earl Denton.
- Earl Denton'ı arıyorum.
- Oh, he lookin'for Earl Denton.
- Earl Denton'ı arıyormuş!
I need to find Earl Denton.
Earl Denton'ı bulmam gerek.
You could tell me where Earl Denton is, or you could tell it to the worms.
Earl Denton'ın nerede olduğunu ya bana söylersin ya da solucanlara
Like Easy Earl Denton disappeared?
Earl Denton'ın koybolduyu gibi mi?
Parker Denton and Jake Conley.
Parker Denton ve Jake Conley.
- well, to start with, my name is Denton. - Henry Denton.
- Öncelikle benim adım Denton, Henry Denton.
The point is, that Henry Denton, he's an actor.
Mesele şu ki, Henry Denton zaten aktör.
Hey, Denton!
Denton!
Face me, Denton!
Bana dön, Denton!
Mr. Denton, maybe you'd let us buy you a drink. What did you call me?
Bay Denton, size bir içki ısmarlamamıza izin verin.
Nothing. Nothing, Mr. Denton.
Bana ne dedin diye sordum.
Who does that describe?
Al Denton adında bir adamın tarifi.
Evening, Mr. Denton. I can't use anything.
Bana hiçbir şeyin yardımı dokunmaz.
No, no, no.
Onu lanetlemeyin, Bay Denton.
Don't curse it, Mr. Denton.
Kullanın onu.
There's your target, Mr. Denton.
İşte hedefiniz, Bay Denton. Silahınızı çekin hadi.
There you go, Mr. Denton.
İşte bu kadar, Bay Denton.
You Denton?
Sen Denton mısın?
- Earl Denton.
- Earl Denton.