English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Depressant

Depressant translate Turkish

67 parallel translation
But Dr. Parry and Dr. Harvey explained to you that, taken in small quantities, it's a stimulant rather than a depressant.
Ama Dr. Parry ve Dr. Harvey sana eterin küçük miktarlarda alındığı takdirde yatıştırıcıdan ziyade uyarıcı olduğunu izah ettiler.
Therapeutic, anti-depressant.
Tedavi edici ve yatıştırıcı özelliği vardır.
An anti-depressant.
Bir anti-depresan.
You know, uh, hard alcohol's a depressant, Holling.
Bilirsin, şey, sert alkollü'n bir debresif, özelliği var. Holling.
- If I'm correct, it's a cortical depressant that works on the higher centers of the brain.
- Yanılmıyorsam beynin üst merkezlerine etki eden kortikal bir sakinleştirici.
- Or a reaction to a cortical depressant.
- Ya da kortikal sakinleştiricinin etkisi.
Thierry tried to keep me below the transformation threshold... by injecting me with a depressant.
Thierry, bana depresan enjekte ederek beni dönüşüm eşiğinin altında tutmaya çalıştı.
Huh. Nothir like a depressant to chase the blues away.
Hüznü kovmak için içki gibisi yoktur!
John, she wants to put me on an anti-depressant! Oh.
Beni anti-depresana başlatmak istiyor.
A powerful anti-depressant.
Çok güçlü bir antidepresan.
Later, I figured he was a manic-depressant.
Daha sonra, adamın manik-depresif olduğunu anladım.
Depressant.
Depresan.
So maybe you go on an anti-depressant to tide you over.
Seni rahatlatması için bir antidepresan kullanabilirsin.
ED : Yeah, it's a sedative depressant.
- Evet, yatıştırıcı uyku ilacı.
There were large amounts of alcohol in Martin Wroath's system, plus an almost equal amount of an anti-depressant drug.
Martin Wroath'ın vücudunda aşırı miktarda alkol varmış ayrıca yine çok miktarda anti-deprasan ilaç kullandığı ortaya çıkmış.
And I'm pleased to be able to announce to you that... Dynax has once again been named... as this year's most prescribed anti-depressant.
Dynax'in daha önce ismi geçtiği bu yılın en iyi anti depresan ilacı olduğunu duyurmaktan memnuniyet duyarım.
Love... the anti-depressant.
Aşk en büyük antidepresan.
That's the perfect "Anti-Depressant Medication Guy."
Anti Depresan Alan Adam için çok güzel bir poz oldu.
Zoloft, it's an anti-depressant.
Zoloft bir antidepresandır.
He was on his third anti-depressant.
Üçüncü anti-depresanını kullanıyormuş.
Well, maybe what he was taking wasn't an anti-depressant.
Belki de onun aldığı depresyon ilacı değildi.
Sperm banks throw away tons of unused donations, and semen's an anti-depressant.
Sperm bankaları tonlarca kullanılmayan bağışları atıyorlar, ve sperm bir anti-depresandır.
Insurance records show he ran out of his anti-depressant three weeks ago never got a refill.
Sigorta kayıtlarına göre 3 hafta önce anti-depresanları bitmiş yenilerini almamış.
An anti-depressant...
Anti depresan...
A depressant?
Yani "depresan" mı?
A central nervous system depressant, similar to valium, only ten times more potent.
Merkezi sinir sistemine yönelik bir yatıştırıcı. Valium'a benziyor ama 10 kat daha etkili.
The anti-depressant?
Anti depresan mı?
The anti-depressant is right.
Anti depresan doğru.
How's a source patent for an anti-depressant classified?
Bir antidepresan patentinin kaynağı nasıl gizli olabilir?
The anti-depressant. That's right.
Anti-depresan.
Well, that was kind of depressing, so I went home and took an anti-depressant.
Tabii aslında moral bozucuydu. Ben de eve gidip bir anti-depresan ilaç aldım.
Because alcohol is a depressant.
Çünkü alkol insanı bunalıma sokuyor.
It's a currently popular anti-depressant.
Bu şimdilerde çok popüler bir anti-depresan.
I get like this from the daily anti-depressant pills they give me...
Bana her gün verdikleri sakinleştiriciler yüzünden bu hâle geldim...
Were you on MAO inhibitors, the anti-depressant?
MAO inhibitörü kullanıyor muydun? Antidepresan.
Well, let's just say your anti-depressant theory does explain the fever.
Pekâlâ, diyelim ki senin antidepresan teorin ateşi açıklıyor.
We're starting trials on a new anti-depressant on Monday so I'll be up to my neck.
Pazartesi yeni bir anti depresan için deneylere başlıyoruz o yüzden çok doluyum.
No, I'm in that anti-depressant trial ofhis.
Hayır, onun anti depresan deneyine katıldım.
I'm sure that's some kind of serious anti-depressant.
Bir çeşit kuvvetli anti-depresan olduğundan eminim.
- A depressant?
- Anti-depresan mı?
That's one pretty strong anti-depressant.
Çok güçlü bir antidepresandır.
Alcohol's a depressant, Chief.
İçki, kötülüklerin anasıdır.
A nice little serving of respiratory depressant on the day that my lungs stopped working.
Akciğerlerimin çalışmayı bıraktığı günde solunumu baskılayıcı ufak bir ikram.
Motion depressant.
Hareket yatıştırıcı.
Not an anti-depressant or sleep aid or a diet pill.
Antidepresan, uyku ilacı veya diyet hapı değil.
So the doctor said Tyler took something called methadrone, cut with GHB, a stimulant and a depressant.
Doktor, Tyler'ın metadron adında bir şey aldığını söyledi. GHB ile hazırlanmış bir uyarıcı ve depresanmış.
That's an anti-depressant.
Anti-depresan bu.
Doctor, if I may, Ecstasy is more of a stimulant than a depressant, so he would present as euphoric, not drunk.
Aslında doktor, deyim yerindeyse Ecstasy yatıştırıcıdan çok uyarıcıdır. Yani bu sarhoşluğu değil öforik durumu ortaya çıkarır.
It wasn't easy being a human anti-depressant.
Anti depresan görevi yapmak hiç de kolay değildi.
Did you know that they're banned in certain parts of Australia because of the effect the stimulant / depressant combo has on the- -
Avustralya'nın belirli yerlerinde yasaklandığını nedeninse stimülan / depresan etkisinde bir birleşim olduğundan insan üzerinde...
Perfectly good anti-depressant down the toilet!
Güzelim anti - depresanı tuvalete boşalttı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]