English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deranged

Deranged translate Turkish

614 parallel translation
Apparently it was the horror of that experience that overpowered this phenomenal mind, which for so long had straddled the fine line between genius and madness, and literally deranged it.
Görünüşe göre bu deneyimin yarattığı korku uzun süredir deha ile delilik... arasındaki ince çizgide... ilerleyen bu olağanüstü zihni tam anlamıyla alt üst etti.
A society gradually takes form, sculpted by terror and fear, but less deranged than that of the SS and its slogans :
Korku ve teröre rağmen zamanla bir grup oluşur, SS'ler ve sloganlarından daha az düzen bozan :
Why, you'd be fortunate not to be committed... to an institution for the mentally deranged.
Şu özürlüler için olan kurumlardan birine gönderilmezseniz şanslı sayılırsınız.
Andre * s mind was deranged.
Andre'nin akli dengesi bozulmuştu.
As a matter of fact, it's pretty easy to understand why her husband became temporarily deranged, seeing such beauty bruised and torn by a beast.
Aslına bakılırsa, böyle bir güzelin çirkin bir hayvan tarafından incitildiğini görünce... kocasının neden geçici olarak aklını kaybettiğini anlamak kolay.
Tell you the first thing that comes into my mind, my poor deranged mind.
Aklıma, zavallı deli aklıma gelen ilk şeyi size söyleyeyim.
Alive, deranged, infuriate.
- Evet. Yaşıyor. Akli dengesi bozulmuş...
When the human brain is deranged, one must...
İnsan aklı delirdiğinde, insan...
I was deranged, Lenora. Insane with grief.
Çok üzgündüm Lenora, üzüntümden çıldırmıştım.
A deranged house isn't a bad way of putting it.
Bak sapık bir ev de denebilir.
You must be deranged.
Beynin sulanmış olmalı.
If you don't believe in idle chatter and a lot of small talk, yeah, I'm deranged.
Gevezeliğe ve boş sözlere inanmadığıma göre, beynim sulanmış diyebilirsin.
She is deranged, Drew.
Aklını oynatmış, Drew.
The man's deranged.
Bu adam delirmiş.
Emma Hodak, Mara Edwards, Louise Penny, Bertha Blum all highly respectable women innocently admitted this deranged man to their homes.
Emma Hodak, Mara Edwards, Louise Penny, Bertha Blum bütün bu saygıdeğer kadınlar dengesiz adamın birini masumca evlerine kabul etmişlerdi.
Ever since then... my daughter has been deranged and can no longer distinguish between her child and those of others.
O zamandan beri kızımın aklî dengesi bozuldu ve artık kendi çocuğuyla diğerlerini karıştırır oldu.
Some mentally deranged person?
Akli dengesi bozuk biri?
It must have been painted by one almost mentally deranged who sees hallucinations as if in a fever.
Bu tablo, âdeta akli dengesi bozuk birisi tarafından yapılmış olmalı. Tıpkı yüksek ateşten halüsinasyon gören biri gibi.
With one exception, the critics are merciless even discovering points of similarity in the erotomaniac drawings of the mentally deranged,
Bir tanesi hariç eleştiriler acımasız benzerliği işaret etmeyi keşfetmesine rağmen erotizmcilerin çekişmeleri zihinleri allak bullak ediyor.
He's a little bit deranged.
Biraz dengesizleşmiş.
The master is deranged.
Efendi çıldırdı.
- Possibly a deranged dry cleaner.
- Manyak bir kuru temizleyici.
The only possible explanation is that he's temporarily deranged.
Bunun tek açıklaması geçici olarak şuurunu yitirmesi olabilir.
Oh, I don't mean running about on all fours and howling at the moon,..... but in such a deranged state he might harm himself.
Şey dört ayağının üzerinde koşup, dolunayda uluyacağını kastetmiyorum fakat bu saçma durumda kendisine zarar verebilir. Belki de çevresindeki diğer insanlara.
Yeah. Deranged killer.
Evet, deli bir katil.
I tried his beach number and I got some deranged Chinaman.
Plajdaki numarasını aradım, karşıma üşütük bir Çinli çıktı.
He said you were mentally deranged. And he never met you.
Höglund böyle demesini söylemiş.
He looks like a deranged Easter bunny.
Üşütük bir Paskalya tavşanına dönmüş.
He seemed quite deranged.
Aklını kaçırmış gibiydi.
Sir, deranged?
Sör mü? Asla.
And during the same time, we turned an honest, hard-working man into a violently deranged, would-be killer.
Aynı zamanda da, dürüst ve çalışkan bir adamı öldürmeyi bile düşünebilen bir manyak haline getirdik.
Mother, the sixth brother is still deranged.
Anne, altıncı kardeşin akli dengesi hâlâ yerinde değil.
You are mentally deranged.
Senin zihnin karışmış.
I was mentally deranged.
Zihinsel olarak hastaydım.
He was deranged.
O, deliydi.
I mean, a real deranged, violent psycho.
Çatlak, cani bir psikopat yani.
I am long past on trusting myself to some deranged druid who gives her professional address as 1 Dunghill Mansions, Putney.
İşadresi olarak : "Dunghill Malikaneleri No : 1, Putney" i veren deli bir büyücüye güvenmekten çoktan vazgeçtim.
I am long past on trusting myself to some deranged druid who gives her professional address as 1 Dunghill Mansions, Putney.
Ben şalgamımı Tanrı'nın yarattığı surette yiyeceğim. - Baldrick! - Lordum?
A sick, twisted, psychotic, demented, deranged pledge prank.
Sinir bozucu, salak, kendini çok akıllı zanneden biri gibi.
Gunshots have erupted beneath the famed Hollywood sign... which recently saw the thrilling rescue... of a deranged patient by radio psychiatrist Dr. Lawrence Baird.
Radyo ruh doktoru Dr. Lawrence Baird tarafından... az önce sorunlu bir hastanın kurtarılmasına tanıklık eden... ünlü Hollywood tabelası altında silah ateşlendi.
- Are you totally deranged?
Tamamen aklını mı kaybettin?
Forget that Jerry, we are dealing with a deranged person here.
Unut bunu Jerry, dengesiz bir insandan bahsediyoruz.
Rather than being a deranged Maniac, as described in certain tabloids, We believe that patrolman Forrest is perfectly aware of the nature of his crime... and he is competent to stand trial.
Sansasyonel gazetelerin kafası karışmış bir manyak olması şeklindeki tanımlamasının aksine Devriye Polisi Forrest'ın bu cinayetleri işlediğine inanıyoruz.
Witnesses report Bosco tried valiantly to crawl back out of the water only to be thrown back in by this deranged, unemployed man standing on the bank singing "Born Free."
Tanıklar, Basco'nun cansiperane bir şekilde sudan çıkmaya çalışırken kumsalda durup, Ben Öldüm şarkısını söyleyen bu manyak tarafından tekrar geri atıldı!
He was like some deranged Walt Disney.
Çıldırmış bir Walt Disney gibiydi.
You are deranged.
Sen hastasın.
They say I am deluded... demented... deranged!
Diyorlarki ben bir yalancı... kaçık... ve deliyim!
I did not come to medical school... to murder my classmates, no matter how deranged they might be.
Akli dengeleri ne kadar bozuk olursa olsun tıp fakültesine, arkadaşlarımı öldürmek için girmedim.
- This is getting deranged.
- Bu iş çığırından çıkıyor.
- Don't laugh, this guy's deranged.
- Gülme, adam çok sinirlendi.
Must be deranged.
Adam deli olmalı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]