English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Derrière

Derrière translate Turkish

29 parallel translation
Vernon, go down the line and tell those trigger-happy Joes if they see a derrière in the canal, it's one of ours.
O çocuklar kaybederse bizde kaybederiz Vernon, hattın aşağısına git ve onlara tetikte olmalarını söyle - happy Joes
Vous passez cette orange a la personne derrière vous -
Portakalı bunun gibi koy. Vous passez l ´ orange a personne derriere vous- -
Derriere.
Derrière.
Vous montez derrière.
- Sen, sen arka tarafa bin.
I just want you to put your derrière right against the fenétre.
Sadece derrière'ini tam fenêtre'ye dayamanı istiyorum.
- In your rear, cow derrière!
- Asıl sensin, geri zekalı!
Louis, I believe I've saved your proverbial derrière.
Luis, malum poponu kurtardım.
~ Well, for savoir faire, more derrière... ~
~ Well, for savoir faire, more derrière... ~
They staged a tableau of Washington crossing the Delaware and then shot suction-cup arrows at Brisbane's assistant's derrière.
Bir bakmışsın, Washington'un Delaware nehri üzerindeki tablosunu yapmışlar ve sonra, vakum ağızlı okları * Brisbane'in sevgili asistanının kıçına atmışlar.
Just imagine the Witter women slaving over a hot stove all afternoon just to be told the Butterball is too dry by a guy sitting on his derrière, getting drunk and watching football.
Witter kadınlarının, sırf ördeği kuru tutmak için öğleden sonrasında sıcak bir fırının önünde kölelik yaptığını hayal et. Öyle olmasını isteyen adam da oturmuş sarhoş oluyor ve futbol izliyor.
- Jack! - Hey. mon frère lf your derrière could use a little cush
Hey kardeş poponu yumuşak yere koysaydın, surat asmazdın.
with Hey. mon frère, with your derrière
Poponu yumuşak yere koysaydın, böyle surat asmazdın.
Hey. mon frère. if your derrière... Could use a little cush
Hey kardeşim, poponun yumuşak bir yere ihtiyacı var.
Derrière extraordinaire.
Derriére extraordinaire.
Your derrière looks really rather ravishing from this vantage point.
Popon bu açıdan oldukça büyüleyici gözüküyor.
You are now the town hero for making her show her derrière.
- Neden? Poposunu gösterttiğin için kasabada kahramansın.
§ Life was whooping my derrière §
§ Life was whooping my derrière §
- You bet your downy derrière.
Emin ol geldi ufaklık.
Now it's on my derrière
Şimdi kuyruğum oldu
Yeah, but she hasn't won awards for her derrière.
Evet, ama arka tarafı için ödül filan almamış.
I am not inclined to put anyone in prison for a poem about - the size of a nobleman's derrière.
Kimseyi asil bir adamın Poposunun boyutu hakkındaki bir şiir yüzünden Hapse atmaya meyilli değilim.
Let's think this through. How about we outflank and try a Napoleonic manoeuvre de derriere? Eh?
Onları arkadan vurmaya ve Napolyonvari bir manoeuvre de derrière denemeye ne dersin?
Reste - derrière! Give me the case or I swear I will cave your fucking skull in!
Çantayı vermezsen yemin ediyorum beynini deler geçerim.
You want to smell my derrière?
Benimkini koklamak ister misin?
Oh, a few more weeks of practice, and I'll be able to whip ton derrière.
Bir kaç hafta pratik daha ve uzağa fırlatabileceğim.
Well, during my examination, I found a small tattoo on the young lady's derrière.
Muayene sırasında bu genç bayanın arka tarafında bir dövme olduğunu fark ettim.
Mets-toi derrière cet arbre.
Git!
Vise les fridolins derrière.
Vise les fridolins derrière.
Tu veux bien arrêter de fouiller là bas derrière?
Oraları karıştırmayı bırakabilir misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]