English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deserting

Deserting translate Turkish

178 parallel translation
His army's deserting him as if he had the leprosy.
Cüzamlıymış gibi tüm ordusu onu terk ediyor.
Deserting us?
Bizi terk mi ediyor?
Fie on you deserting our captain in this way... you scurvy traitors, you Judas Iscariots, you snakes in the grass... you wolves in sheep's clothing!
Bu yolda kaptanımızı yalnız bırakanlara yazıklar olsun. Sizi aşağılık yılanlar. Sizi koyun kılıklı kurtlar!
So, you're goin'on the dodge, deserting'after gold.
Yani kurnazlık yapacaksın, altın için haydutluk.
His task was defending his people instead of deserting them to fight in foreign lands. What?
Görevi halkını savunmaktı, yabancı topraklarda savaşmak için onları terk etmek değil.
You mean you're deserting Russia?
Rusya'yı terk mi ediyorsunuz?
I hope you won't feel I'm deserting you or think badly of me.
Umarım sizi yüzüstü bıraktığım için hakkımda kötü düşünmezsiniz.
Shortly before, the Colonel had denounced you in strong language for deserting him.
Az önce, Albay onu bırakıp gideceğiniz için sizi sert bir dille suçlamıştı.
You're deserting us.
Bizi terk ediyorsun.
A return to the millions who never forgave me for deserting the screen.
Sinemayı terk ettiğim için beni affetmeyen milyonlar için dönüyorum.
Poor Michael, how he shortchanges himself deserting a warm, exciting woman of the world for an insipid wax doll.
Zavallı Michael, heyecan verici bir kadını sıkıcı bir bez bebek için terkederek nasıl da kendini mahvediyor.
Jim, I feel so guilty deserting him like this.
Jim, onu bu şekilde bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum.
Will you forgive us for deserting you?
Seni yalnız bıraktığımız için bağışla bizi.
You would punish your outposts... after deserting us and leaving Jamuga to defend the camp?
Gözcüleri mi cezalandıracaksın? Camoka'ya kampı koruma görevi vermedin mi?
Everybody's deserting'the ship.
Herkes gemiyi terk ediyor.
- He disappeared from town... a year and a half ago, deserting his family. - No.
- Hayır.
Why do you speak of deserting?
Firar etmekle ne kastediyorsun?
Deserting the ranks of the invader doesn't prove the purity of your ideals.
Ama işgalcilerin saflarından kaçıyor olman ideallerinin masumiyetini kanıtlamaz.
The faint-hearted are deserting us in the darkness.
Korkakların hepsi bizi yalnız bırakıyor efendim
Who are more moral : unfaithful women or deserting males?
İhanet eden kadın mı daha ahlaklıdır yoksa terkeden erkek mi?
And the way I was deserting it,
Ve benim gerçek kaçışımdı,
There wasn't another man around for miles - deserting probably,
Etrafta kimse yoktu, muhtemelen firar ediyordu.
I told myself in my darkness. ... that father had torn my mother away from me because I couldn't bear her deserting me for him.
Kendi karanlığımda kendime babamın annemi benden ayırdığını söyledim çünkü babam için beni bırakmasına katlanamıyordum.
By deserting?
Onları terk ederek mi?
She'll end up deserting me.
Beni yüzüstü bırakacak.
My whole team is deserting me.
Bütün takımım beni terk etti.
Why are you deserting me to go off to war?
Neden beni savaş için terk ediyorsun?
Under their influence, my crew is deserting to join the Omicron colony, and I can't stop them.
Etki altındaki ekibim, Omicron Kolonisi'ne katılmak için gemiyi terk ediyor. Onları durduramıyorum.
All right, you mutinous, disloyal, computerised half-breed. We'll see about you deserting my ship.
Pekâlâ, seni isyancı, sadakatsiz, bilgisayar melezi, gemimi terk etmek nasılmış, sana gösteririm.
They're too afraid of the scandal, an entire class deserting the Academy would frighten them.
Gösteriden çok korkmuş olmalılar, Tüm sınıf korkusundan akademiyi terk etmiş olmalı.
In other words, deserting.
Diğer bir deyişle firar.
For example... were you thinking that by deserting your men... you could possibly save them?
Mesela... Adamlarını terkederek onları kurtarabileceğini düşündün mü?
Everybody's thought of deserting at least once.
Herkes en azından bir kez firar etmeyi düşünmüştür.
- Why? For deserting us?
Bizi bıraktığı için mi?
There you go, deserting the one who did you good.
Gördünüz, nasılda kaçtılar.
Whoever even thinks about deserting will be cut into 198 pieces!
Firarı düşünenler 198 parçaya ayrılacaklar!
Are you deserting?
Yenildin mi?
By the way, thanks for deserting me back there.
Bu arada, beni orada bıraktığın için sağ ol.
- What you doing? Deserting us?
- Bizi terk ediyorsun galiba?
Then you kept deserting both of us all the time.
Sonra her zaman ikimizi de terketmeyi sürdürdün.
The workers are deserting the factories, the army's deserting the battlefronts.
İşçiler fabrikaları terk ediyor, askerler cepheleri terk ediyor.
- No, I'm deserting.
- Hayır, firar ediyorum.
It seems all my patients are deserting me today
Sanki bütün hastalarım bugün beni terk ediyor gibi.
Deserting me in an asylum?
Beni akıl hastanesinde terk etmek gibi mi?
You're deserting us!
Bizi terk ediyorsun!
Abandoning the flag, deserting...
Bayrağı bırakıp, vatanı terk etmek.
Well, I'd rather be on a charge for insubordination than on a charge of deserting a friend.
Beni, bir dostumu terketmekle suçlamanızdansa isyan ile suçlamanızı tercih ederim.
I hear they're deserting, ten at a time.
Onar onar firar ettiklerini duydum.
Deserting a woman like her!
Onun gibi bir kadını terk ediyorlar!
So, instead of deserting... I became the hero of the company.
Karşı tarafa firar edeceğim yerde bir anda birliğin kahramanı oldum.
It's like I'm deserting them.
Bu, onları terk etmek olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]