Desperado translate Turkish
73 parallel translation
He's a real old-time desperado.
Eski tarz bir haydut.
Fine job apprehending this desperado and retrieving the bank funds.
Bu gözü dönmüş herifi yakalayıp, bankanın paralarını kurtararak iyi iş çıkardın.
Real desperado type.
Tam beklediğimiz gibi.
With a fella like this, sir, I mean, a desperado, leave him at the hospital.
Böyle bir adamı, yani bir suçluyu, neden hastanede bırakmıyorsunuz?
- Indian desperado wouldn't be...
- Kızılderili haydut'a verilen söz tutulmaz...
Well, quite a desperado, apparently.
Pekala, iyice umutsuz, göründüğü kadarıyla.
Stout brave pioneers pushed ever further to the west with in their footsteps adventurers, bandits, Desperado's.
Güçlü öncü birlikleri giderek daha batıya ilerliyorlardı onların ayak izlerini ise maceracılar ve haydutlar takip ediyordu.
A desperado wanted in every territory he ever set foot on.
Ayak bile basmadığı her bölgede aranan gözü dönmüş bir cani!
♪ this dashing daring desperado
Bu hızlı ve yiğit haydut
Virgil Starkwell embarks on a series of crimes that make him a wanted desperado.
Virgil Starkwell bir dizi suç işler ve bu onu aranan bir haydut yapar.
Well, me being such an important desperado, see?
Ee, ben önemli bir adam oluyorum, anladınız mı?
The police are looking for a handsome, young desperado... and a crazy old man with a broken chair.
Polis gözü dönmüş, yakışıklı bir haydut ile elinde kırık bir sandalye olan yaşlı bir adamı arıyor.
I guess that sort of makes us desperados.
Bu bizi Desperado yapıyor herhalde.
Arabian thief holding me up like a common desperado.
Adam adi haydut gibi bizi soyuyor.
Some kind of a desperado?
Bir haydut muydu?
'I guess you know you're running with a real desperado this time.
Gerçek bir deliyle beraber seyahat ettiğinin farkındasın herhalde.
Cowboy desperado.
Kovboy desperado.
About our desperado?
Ne o desperado'dan mı?
I said to One-Eyed Charlie, this famous desperado : " If you mess with me, you should make peace with the Lord...
Tek Göz Charlie'ye, o azılı hayduda dedim ki " Benim yoluma çıkacaksan, son duanı et...
It's simply that my research indicates that not one vehicle or steed of a noted desperado ever received the acclaim of its owner. Nor did they share in any of the criminal profits.
Araştırmalarıma göre hiçbir suçlunun aracı veya sahibi alkışlanmıyor ne de suçlu sahibinin cezasını paylaşıyor.
- Yeah, I'm a desperado.
- Evet ben bir Desporadoyum.
Desperado?
- Desporado mu?
Again he provided his desperado with a wide landscape... which dwarfed human figures.
Yine kanun kaçağı kahramanını geniş bir manzara ve küçük görünen insan figürleriyle donatıyordu.
[Continues Laughing] Somehow, the gentleman and the desperado... were fascinated by each other.
Bir şekilde beyefendi ve haydut birbirlerini büyülemeyi başarmıştır.
- "Desperado."
- "Desperado."
"Desperado"?
"Desperado" mu?
I'll tell you who sounds a little desperado.
Sana kimin biraz ümitsiz " olduğunu söyleyebilirim.
I got shushed during "Desperado."
"Desperado" çalarken şşşt yedim.
What does he listen to, the all "Desperado" station?
Ne dinliyor öyle, hep "Desperado" çalan bir istasyon mu var?
Oh, well, then how about "Desperado"?
Oh, o zaman, "Desperado"'ya ne dersin?
And he won't share "Desperado."
Ve "Desperado"'yu da paylaşmıyor
You are a real desperado, Joe.
Acımasızsın gerçekten Joe.
A desperado?
Desperado mu?
Well, she talked for a long time about her life and her future and how I'm macaroni salad and she's kugel with raisins and by the time she started quoting lyrics to "Desperado," I was lost.
Uzun bir süre hayatından, sonra geleceğinden, benim makarna salatası olmamdan onunsa üzümlü kek olmasından bahsetti Desperado şarkısından alıntılar yaptığında çoktan kendimi kaybetmiştim.
Hell, you're a regular old desperado, ain't you?
Yaman bir haydutsun, değil mi?
How'bout just giving me that one, huh?
Anca gidersin, desperado!
I'm your friend Smoky Desperado from the West.
Ben senin Batı'lı arkadaşın Smoky Desperado'yum
DESPERADO Film production Gone to Berlin film festival.
Filim prodüksiyon DESPERADO. Berlin Filim Festivali'ndeyiz.
It may not be the Manhattan Express at New York, New York or the Desperado in Primm, but it-it... it still makes grown men scream.
New York New York'taki Manhattan Ekspresi ya da Primm'deki Desperado olmayabilir ama yine de koca koca adamları bağırtıyor.
My first week in Vegas, I road the Desperado.
Vegas'taki ilk haftamda Desperado'ya binmiştim.
It was kind of hot, like Salma Hayek in Desperado.
Desperado'daki Salma Hayek gibi.
Desperado, why don't you...
Desperado, why don't you...
There's a dangerous desperado holing up in here!
Burada tehlikeli bir kanun kaçağı var.
How's my favorite Desperado?
En sevdiğim haydutum nasıl bakalım?
It's just the possibility of me dying, just... It always just brings out the desperado in me.
Sadece ölme olasılığım var ya, her zaman içimdeki delikanlıyı ortaya çıkarır.
It's a strip club called Desperado.
Desperado adında bir striptiz kulübü.
If we're going to live in a frontier town, maybe it's time for a desperado who's a little out there.
Ne diyorum biliyor musunuz? Bir sınır şehrinde yaşayacaksak biraz delibozuk, umutsuz bir kanun kaçağının devri gelmiş olabilir.
Let's go and take care of that desperado you locked up, all right?
Gidip şu tutukladığın gözü dönmüşün icabına bakalım, olur mu?
I'm gonna see that that little desperado is put away for 20 years to life.
Bu küçük haydutu 20 yıllığına içeri tıkacağım.
I'm a desperado!
Ben bir çılgınım!
On the crime front, the police of 9 western states, from Washington in the north to Colorado and Utah in the east, have been alerted to keep a continue search for Kansas desperado, Emmet Myers.
Şimdi haberler. Özel durum... Dokuz Batı eyaletinin polisleri