English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deucalion

Deucalion translate Turkish

52 parallel translation
You must be Deucalion.
Sen Deucalion olmalısın.
Deucalion : You should get cable. Anchorwoman :
Kablolu bağlatmalısın.
So, uh... where's our special friend, Deucalion?
Peki özel dostumuz Deucalion nerede?
He's called Deucalion.
Deucalion adında biri.
Deucalion wants you to kill them.
Deucalion onları öldürmeni istiyor.
Deucalion.
Deucalion.
That's why we're going over Deucalion, just him.
O yüzden Deucalion'ın peşine düşeceğiz. Sadece onun.
Deucalion's still the leader.
Yine de liderleri Deucalion.
Deucalion. He was talking to them. Something about time running out.
Onlara zamanın tükendiğine dair bir şeyler söylüyordu.
Deucalion has kept them from shifting for three full moons, diminishing their tolerance to it.
Deucalion onları üç dolunaydır ay ışığından uzak tutuyor. Ona olan toleranslarını azaltmak için.
You'd be surprised how far some people would go to get rid of someone like Deucalion.
İnsanların Deucalion gibi birinden kurtulmak için ne kadar ileri gidebileceğine şaşırırsın.
Deucalion may have lost his eyes, but he's not always blind.
Deucalion gözlerini kaybetmiş olabilir ama her zaman kör değil.
Ennis, Kali, Deucalion... each with their own packs, before they'd killed them all and decided to form their little all-star team.
Ennis, Kali, Deucalion. Sürülerini öldürüp küçük yıldız takımlarını oluşturmaya karar vermeden önce....... her biri sürüsü ile oradaydı.
I wasn't really surprised when Deaton came to arrange a meeting with Deucalion.
Deaton, Deucalion'la buluşma ayarlamak için geldiğinde çok şaşırmadım.
So if Deucalion asks you, would you kill him?
Deucalion onu öldürmeni istese öldürür müsün?
If Deucalion asks you, would you kill me?
Deucalion beni öldürmeni istese öldürür müsün?
You don't know what we owe them, especially Deucalion.
Onlara ne borçlu olduğumuzu bilmiyorsunuz. Özellikle de Deucalion'a.
- Deucalion taught you.
- Size Deucalion öğretti.
All of them except for Deucalion.
Deucalion'ınki dışında hepsi öldü.
I'm all that stands between Deucalion and the lives of your friends.
... ben Deucalion ile arkadaşlarının hayatları arasında duruyorum.
Requests you bring the woman calling herself Jennifer Blake to the E.R. reception.
Affedersiniz, sadece Deucalion Acil bölümündeki, kendini Jennifer Blake olarak tanıtan kadını getirmenizi istiyor.
Deucalion doesn't just want an Alpha pack.
Deucalion sadece bir Alfa sürüsü istemiyor.
It was a mistake Deucalion and the alphas should never have made, because I made an oath of my own.
Bu, Deucalion ve Alfaların asla yapmaması gereken bir hataydı. Çünkü ben de kendi yeminimi ettirdim.
He was alive when Deucalion went in to see him.
Deucalion onu görmeye geldiğinde hayattaydı.
I made a deal with Deucalion. - Does anyone else think that sounds a lot like
Deucalion'la bir anlaşma yaptım.
Deucalion may be the enemy, but he could also be the bait.
Deucalion düşman olabilir ama aynı zamanda yem de olabilir.
- All I need is for you to help me get Deucalion In the right place at the right time.
Senden yalnızca Deucalion'ı doğru zamanda doğru yerde yakalamama yardım etmeni istiyorum.
"Deucalion... Isn't always blind."
"Deucalion her zaman kör değil."
- Deucalion.
- Deucalion.
Deucalion?
Deucalion mı?
Deucalion did the same thing in the distillery.
Deucalion da aynı şeyi damıtımevinde yaptı.
That's how Deucalion taught us control.
Deucalion bize bunu nasıl kontrol edeceğimizi böyle öğretti.
Show me the man who took down Deucalion and broke the Argents.
Deucalion'ı deviren ve Argentleri yıkan adamı göster bana.
Where is Deucalion?
- Deucalion nerede?
[ DEUCALION )'We are the Shadow at the center of the Labyrinth.'
Labirent'in merkezindeki gölgeleriz.
Deucalion, activate! Kataphrakt squadron, launch all operational units!
tüm operasyon birimleri kalksın!
At its current rate of speed, it'll reach the Deucalion's dock in 15 minutes.
15 dakikada Deucallion'un dokuna ulaşır.
Order the Deucalion to lift off!
Deucalion'a kalkış emri verin!
Nao... Deucalion, lift off! All ahead, dead slow!
Nao-kun... kalk!
We know why you got the talons and we know you're looking for Deucalion.
Pençeleri neden aldığını biliyoruz. Neden Deucalion'ı aradığını da biliyoruz.
I found Deucalion.
Deucalion'ı buldum.
- Deucalion?
- Deucalion mı?
You and Deucalion?
Sen ve Deucalion mı?
You mean Deucalion?
Deucalion'i diyorsunuz.
Deucalion isn't after Derek.
Deucalion, Derek'in peşinde değil.
Worse.
Deucalion.
Like Deucalion.
Deucalion gibi.
Mr. Deucalion... excuse me, just Deucalion...
Bay Deucalion...
Scott left with Deucalion, okay?
Eğer bu harekete geçmeye yeterli değilse Scott da Deucalion'la gitti, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]