Deve translate Turkish
1,246 parallel translation
This ain't long division.
Atla deve değil.
No, wait, wait! Wait, wait, wait, wait, wait!
- Seni deve terbiyecisi.
Yeah, he didn't let the little things become big things... because he knew what was most important in life : family.
Evet, pirelerin deve olmasına müsaade etmezdi. Çünkü o hayatta en önemli şeyin ne olduğunu bilirdi. Aile!
Thanks for the game of chicken.
Deve Güreşi için teşekkürler.
I'm like a sexual camel.
Bir deve kadar seks gücüm var.
- Fancy a game of camels?
- Deve yarışı yapalım mı?
- Camels, sure.
- Deve yarışı, tabi.
- Ride it, you lousy camel!
- Yürü seni aşağılık deve!
like a camel and a merchant who cross the devastated desert,
Harap olmuş bir çöldeki deve ve tüccar gibi...
Sounds like Zagrayas just ran into a certain giant.
Kulağa sadece Zagreas belli bir deve rastladı gibi geliyor.
Look at our current situation with that camel fucker in Iraq.
Yani, şu içinde bulunduğumuz duruma bak! Irak'daki şu deve sikicisinin yaptığına bir bak!
Whereas what we have here, a bunch of fig eaters wearing towels on their head, trying to find reverse on a Soviet tank.
Başlarına havlu bağlamış, bir avuç deve çobanı,... bir Sovyet Tankında geri vites arıyorlar... Bunları düşmandan sayamazsın ki...
It's hard work, but it's nothing compared to the deadly currents... we'd be battling on the mighty Missouri.
Yaptığımız iş zordu ancak Missouri'nin sert akıntıları yanında deve de kulak kalırdı.
I want to give you my camel coat.
Biliyor musun, sana benim deve tüyü paltomu vermek istiyorum.
For a minute I thought I saw Omar Sharif on a camel.
Bir an için Ömer Şerif'i bir deve üzerinde gördüğümü sandım.
- Camel's hump.
Deve hörgücü.
- Sure. How's your camel hump?
Deve hörgücünüz nasıl?
Are you going to kill some camel humpers, boy?
Bu deve hörgüçlerinden öldürmek istiyor musun, evlat!
She's part camel.
Deve gibidir.
- No camel. No Abdul the jellybean.
Deve yok, şekerci Abdul yok.
Shall we play horse riders?
Deve güreşi yapalım mı?
Giles is pretty petty with stuff like that.
Giles böyle konularda pireyi deve yapar.
You could raise some emus.
Deve kuşu yetiştirebilirsin.
Emus?
Deve kuşu?
Emu farm? [Laughing]
Deve kuşu çiftliğiymiş!
This better work, boy. I don't wanna wind up... working on your mother's emu farm.
Annenin deve kuşu çiftliğinde tıkılıp kalmak istemiyorum.
They eat lunch and then they find a magical.... camel which they have to eat to stay alive. And that's pretty much it, I give it a B minus.
Yemek yiyor ve sihirli bir deve... buluyorlar ki hayatta kalabilmek için onu yesinler.
Hey kid, I'm Camel Joe and I love a fresh cup of coffee.
Selam, çocuklar. Ben Deve Joe'yum ve taze bir fincan kahveyi çok severim.
The point is, "towelhead" and "camel jockey" are good substitutes.
Havlu kafa ve deve jokeyleri oldukça iyi kelimeler.
O'Connell nice camel.
O'Connell güzel deve.
Camel lips!
Deve dudakları.
Put that thing away.
- Yok artık deve.
Just like a camel.
Tıpkı bir deve gibi.
Listen kids don't smoke because a camel in sunglasses tells them to.
Dinleyin, çocuklar sigara içmez çünkü güneş gözlüklü bir deve * öyle söylüyor.
Pyramids, giant sphinx, Nile river, camel taxis.
Piramitler, kocaman sfenksler, Nil nehri, deve taksiler.
All right, all right, how about Thumbs Up, Seven Up?
Tamam, tamam o zaman deve-cüce oynasak?
- Holy thistle
- Deve dikeni
Lavender, mimosa, holy thistle Cleanse this evil from our midst
Lavanta, mimoza, deve dikeni Sil bu şeytanı zamanımızdan
We all get together, any kind of Weather, and we do the Camel Walk.
Hep bir arada, her türlü havada, deve yürüyüşü yapıyoruz.
Yabuti, you camel!
Yabuti, seni deve!
- Did he call me a camel?
- Bana deve mi dedi?
- Enough quills to feather an ostrich- -
Bir deve kuşunu donatacak kadar- -
The only thing you're best at is shovelling camel dung.
En iyi olduğun kesin, ama deve pisliği küremekte.
I had to take your camel hair to be cleaned today, right?
Bugün senin deve tüyü ceketini temizlemeliydim, tamam mı?
- But so can the ostrich.
- Deve kuşu da uçabilir.
Camel coat.
Deve postlu. Lezzetli.
The camel gets to stay in the tent, and the occupant is thrown out!
Deve çatırda kalsın, işgalciyi dışarı atın!
Camel.
Deve
I'd rather tell you about Benghazi camel drivers
Bengazi'deki deve binicilerini anlatmayı tercih ederim.
One day.
Bir gün, dişi bir deve almaya karar verdim...
This-
Bu, deve Papatya.