Dexter translate Turkish

But apparently, Dexter found out about it.

Ama görünüşe göre Dexter öğrenmiş.

Look, if this were anyone but Dexter, we'd at least be thinking like detectives.

Bak, Dexter'dan başkası söz konusu olsaydı en azından dedektifler gibi düşünecektik.

Dexter Morgan.

Dexter Morgan.

Fuck! Dexter, where are you?

Hay sikeyim!

Damn it, Dexter, don't do this.

Lanet olsun Dexter, yapma bunu.

That's the first human thing I've seen you do since she died, Dexter.

Rita öldüğünden beri yaptığını gördüğüm ilk insanca şeydi bu, Dexter.

Dexter was the witness at our ceremony.

Dexter düğünümüzde şahitti.

For all I know, he was there with us while she was...

Anladığım kadarıyla Dexter bizim yanımızdayken Rita o sırada- -

With the shop resembling a scene from "dexter," The wet work can begin.

Dexter'dan bir sahneyi andıran atölyeyle birlikte ıslak çalışmalarına başlayabilecekler.

Thanks, Dexter.

Teşekkürler Dexter.

Oh, more like it tore through the door. Narrator : With a muzzle velocity 1,000 feet per second faster than the shotgun,

Dexter'a benzer bir sahneyle pis işimiz başlıyor.

I'm waiting for Astronaut Mike Dexter.

Ben astronaut Mike Dexter'ı bekliyorum

There's no such thing as Astronaut Mike Dexter.

Astronot Mike Dexter diye bir şey yok.

Previously on Dexter...

Dexter'ın önceki bölümlerinde...

You want to talk to Dexter, schedule an appointment.

Dexter'la konuşmak istiyorsanız randevu alın.

If this were anyone but Dexter, we'd at least be thinking like detectives.

Dexter'dan başkası söz konusu olsaydı olaya dedektif gözüyle bakacaktık en azından.

Dexter found out about the indiscretion, and came over and punched me out.

Dexter bu patavatsızlığımı öğrendi ve evime gelip bana yumruk attı.

And, Dex, you're on the couch.

Dexter, sen de kanepede kalacaksın.

Anything you need, Dexter, just ask.

Bir şeye ihtiyacın olursa söyle yeter, Dexter.

So, Dexter Morgan, let's get you a moving van.

Dexter Morgan sana bir kamyonet bulalım hadi.

Fuck knows, Dexter's always been the best brother, but... it is fucking exhausting.

Ama çok yorucuymuş anasını satayım.

Dexter's making triangle pancakes.

Dexter üçgen krep yapıyor.

This is Dexter's job.

Dexter'ın işi bu.

Dexter usually works cases like this.

Böyle vakalarla Dexter ilgilenirdi.

Hey... when is Dexter coming back?

Pişt, Dexter ne zaman dönecek?

I told Dexter I'd check this place out for him.

Eve bakacağım dedim Dexter'a.

Don't be mad, Dexter.

Kızma, Dexter.

It's not Dexter's fault.

Dexter'ın suçu yok.

Can't I stay with you, Dexter?

Seninle kalabilir miyim, Dexter?

I don't want to go, Dexter.

Gitmek istemiyorum, Dexter.

- Damn it, Dexter!

Kahretsin, Dexter!

Dexter.

Dexter.

Yeah, Dexter was back here alone yesterday.

Dexter dün bu tarafta tek başındaydı.

First rule of the code - don't get caught.

İlk kural, Dexter : "Yakalanma."

A cut-and-paste sketch you think resembles Dexter Morgan?

Kesip yapıştırdığın bir robot resmin Dexter Morgan'a benzediğini düşündüğün için mi?

- He identified Dexter as Kyle Butler?

Kyle Butler'ı Dexter olarak saptadı mı?

That's the first human thing I've seen you do since she died, Dexter.

Rita öldüğünden beri yaptığını gördüğüm ilk insanca şeydi bu, Dexter.

Do something for Dexter.

Dexter için bir şeyler yapın.

Dexter will.

Yapacağım.

- Hi, it's Dexter.

- Selam, ben Dexter.

You have to do this right, Dexter.

Bunu doğru dürüst yapman lazım, Dexter.

Yeah, it's Dexter.

Ben Dexter.

I am capable of independent thought, Dexter.

Bunları düşünecek kapasitem var, Dexter.

Previously, on Dexter...

Dexter'ın önceki bölümlerinde...

Dexter.

"Kiminle görüşebilirim?" Dexter.

Dexter, are you listening to me?

Dexter, beni dinliyor musun?

Dexter?

Dexter?

Goodbye, Dexter Morgan.

Hoşça kal, Dexter Morgan.

I'm trying so hard to be a good sister.

Dexter bana her zaman çok iyi ağabeylik ettiği için iyi bir kız kardeş olmak için çok uğraşıyorum.

- Dextrous.

- Dexter usta.

- Dexter Morgan.

Dexter Morgan.