English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Diane

Diane translate Turkish

5,220 parallel translation
- Well, you have a loser case, Diane.
- Kaybedeceğiniz bir dava var Diane.
Diane, Mr. Agos, this is called compromise.
Diane, Bay Agos, buna uzlaşmak deniyor.
And this is Mae, Julia, Diane and Jessica.
Bunlar Mae, Julia, Diane ve Jessica.
Diane's dead. There's no one.
Runner yok, nerede olduğunu bilmiyorum, Diane da öldü.
It's aunt Diane!
Diane teyze!
You know it went to Diane.
Diane'e gittiğini biliyorsun.
I know Diane will do right by you.
Diane'in hemen yanı başınızda size göz kulak olacağına eminim.
Uh, Tami, what do you say you and me go do the dishes and give Sam and Diane here some alone time, eh'?
Tami, gel biz birlikte bulaşıklarla ilgilenelim. Sam'le Diane'e de biraz izin verelim, olur mu?
You see, Diane used to be a world-class ballerina.
Gördüğün gibi, Diane eskiden dünya çapında bir balerindi.
You can't tell Diane yet, Dad.
Henüz Diane'ye söyleyemezsin, baba.
You know why she doesn't tell you anything, Diane?
Neden sana hiçbir şey anlatmıyor, biliyor musun, Diane?
- Mmm-hmm. - Diane.
Diane.
Diane Caplan.
Diane Caplan.
I'm divorced, Diane.
- Boşandım Diane.
I realize you've been going through a difficult... Fuck you, Diane.
- Zor bir zamandan geçtiğini...
Hi, is this Diane?
Alo, Diane'le mi görüşüyorum?
Okay, now, I didn't call to get into a debate with you, Diane, I just...
Tartışmak için aramadım, Diane, sadece...
I ended up staying here and marrying - Diane Rogers from high school.
Ben burada kaldım ve liseden Diane Rogers ile evlendim.
Diane would smack the shit out of me if she were still alive.
Diane hâlâ hayatta olsaydı beni kendime getirirdi.
As you all know, we have hired a new head of marketing, and this is Diane.
MİNNNNNNNNNOOOOOOOOOŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞŞ sizinde bildiğiniz üzere, yeni bir pazarlama müdürü işe aldık, bu Diane.
- Diane... - I don't want to know you.
Seni tanımak istemiyorum.
- Diane... Don't worry, I'm not going to go to the police.
Endişe etme, polise gitmeyeceğim.
Diane?
Diane?
Diane and I are especially proud because Ivy was just accepted at Stanford University.
Diane ile beraber onlarla iftihar ediyoruz çünkü Ivy, Standford Üniversitesi'ni kazandı.
Somehow the robots looked at Diane's computer and learned something about my child and then brought him a box of presents, so I destroyed the robot.
Robotlar Diane'in bilgisayarına girip bir şekilde varlığını öğrenmişler. Sonra da ona bir kutu dolusu hediye göndermişler. Ben de robotu yok ettim.
That's Diane.
Diane. - Ne?
I really think my dad's in love with Diane.
Babamın Diane'e gerçekten aşık olduğunu düşünüyorum.
Dad is two-timing Diane with that linky-link.
Babam aynı anda bu kırıkla Diane'i idare ediyor.
Maybe Chick was dating Diane two weeks ago and then they broke up, and he just met Betty in the last few days.
Belki Chick iki hafta önce Diane'le çıkıyordu sonra ayrıldılar ve birkaç gün önce Betty'le tanıştı demek ki.
Diane does not deserve this.
- Diane bunu hak etmiyor.
Jules, I think Diane is great, too, okay?
Jules, bence Diane de iyidir, tamam mı?
Diane is so sweet, and you suck for cheating on her with Betty.
Diane çok şeker biri ve sen onu Betty'le aldatıyorsun.
Diane knows about Betty - just like Betty knows about Diane.
- Diane Betty'yi biliyor, tıpkı Betty'nin Diane'i bildiği gibi.
But when the time is right, I would love for you to get to know Diane and Betty and whoever else.
Ama zamanı gelince sana Diane'i, Betty'yi ya da başka birini anlatmayı çok isterim.
- Hmm? You ready to go down and properly meet Diane?
Aşağı inip Diane'le tanışmaya hazır mısın?
Diane's life, like all of our lives, was defined by the love and generosity she showed to others, from the homeless she served Thanksgiving dinner to at the local shelter, to the rescue dogs she raised with patience and care, and the love she felt for her daughter, Alex, the world traveler, of whom she was so proud.
Diane'nın hayatı, hepimizin hayatı gibi başkalarına gösterdiği sevgi ve cömertlik tarafından tanımlandı Yerel barınağa gelen evsizlere Şükran Günü'nde verdiği akşam yemeğinden sabır ve özenle yetiştirdiği kurtarma köpeklerine kadar ve gurur duyduğu Dünya Gezgini kızı Alex'e hissettiği sevgi.
The world is a better place for Diane, and though she's left us, her legacy of love will live on.
Dünya, Diane için daha iyi bir yer ve o bizi bırakıyor da olsa, aşk mirası yaşamaya devam edecek.
Was talking about how great it was to have all these people gathered to remember Diane when there was literally no one there.
Kelimenin tam anlamıyla hiç kimse olmamasına rağmen, tüm bu insanların Diane'nı hatırlamasının ne kadar harika bir şey olduğundan bahsediyordu.
I'm here for Diane.
Ben Diane için buradayım.
I can't picture a montage cutting from me verifying Diane's invoice to me emailing confirmation to Diane.
Montaj sahnesi olarak Diane'in faturasını onaylamamdan, onaylama bilgisini Diane'e yollamama geçiş yapmayı kafamda canlandıramıyorum.
They email Diane?
Diane'e e-posta mı yollarlar?
Abed,
- Dizi bu işte! Abed, şimdi Diane'in söylediğine göre e-postalarından biri garipmiş.
I hate emailing Diane.
Diane'e e-postalamaktan nefret ediyorum.
How did you even find me? I emailed Diane.
- Diane'e e-posta yolladım.
- Look, could you talk to Diane about it?
- Bu konuda Diane ile konuşabilir misin?
You're my agent ; tell Diane you need one for work.
Sen benim temsilcimsin, Diane'e iş için gerekli olduğu söyle.
- Thanks, Diane. In local news, a drug bust last night carried out by Detective Tyler Burke claimed the life of George Freemont, a man with alleged links to organized crime.
Yerel haberlerde ise, dün gece Dedektif Tyler Burke önderliğinde gerçekleştirilen bir uyuşturucu baskınında, organize suçla adı geçen George Freemont öldü.
- Oh, I am Diane...
- Ben Diane... - Kat'in annesi
Of Diane?
Diane yüzünden mi?
Fuck you.
- Siktir oradan Diane. Siktir.
I just got word from Diane that one of your emails was a little shaky.
Sen iyi misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]