English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dicking

Dicking translate Turkish

173 parallel translation
You've been dicking me around since we started.
Şu işe başladığımızdan beri tek yaptığın, beni oyalamak oldu.
You better not be dicking me around.
Umarım zamanımı çalmıyorsundur.
You consider searching for important munitions dicking around?
Yani etrafta ölece duran önemli mühimmatı bıraktın?
He's fly-dicking with me!
Eldona, indir şı bıçakları.
You are well on your way to dicking yourself.
Kendine kötü davranmaktan hiç çekinmiyorsun.
Think you could have got this far this fast with anybody else, huh? You think you'd be dicking someone like Darien?
Başka birini bu kadar çabuk halledebileceğini mi düşünüyorsun?
You're not dicking with me, are you?
Benimle oynamıyorsun, değil mi?
For half an hour you've been dicking me around about this tape.
Yarım saattir bana bu bandı dinletiyorsunuz. Geç oldu.
Quit dicking me around.
Beni çileden çıkarmayı bırak.
H-H-He's, you know, like, dicking around in agriculture.
Tarım işindeymiş, yani şey bilirsin şu hububat köklerini...
All every woman really wants is some serious deep-dicking.
Her kadın, anne, senatör ya da rahibe fark etmez sadece iyice içine girilmesine ihtiyaç duyar.
Can I at least tell people all you needed was some serious deep-dicking?
Millete tek ihtiyacının iyice içine girilmesi olduğunu söyleyebilir miyim?
While you've been dicking around some fucking company golf tournaments, I've been out in the world givin'my word... and backing it up with action.
Sen kahrolası golf turnuvalarında bir yerlerini sallarken, ben dışarda dünyada sözümü verip... hareketlerimle sözlerimin arkasında duruyorum.
Missed a drug shooting while you were dicking around in there.
Sen orada sürterken, bir uyuşturucu çatışmasını kaçırdık.
The days of dicking Dewey are over.
Oyun bitti.
He's pissed about us dicking around with the house.
Evdeki şeyleri değiştirdiğimiz için kızdı.
Stop dicking around!
Salak salak durma!
But the thing is, if I'm gonna be a senator by the time I'm 30, I need to stop dicking around.
Sorun şu ki, eğer 30 yaşımda senatör olacaksam, öylesine takılmaktan vazgeçmeliyim.
- You were just dicking around?
- öylesine takılıyor muydun?
So let's quit dicking around, okay, and get this over with.
O yüzden oyalanmayı bırakalım da işe koyulalım.
Quit dicking around and open this fucking thing up.
Oyalanma da aç şu lanet şeyi.
Stop dicking around.
Boş yere zaman harcamayı bırakın.
they have a couple of whiskeys and they turn bisexual, this mother fucker is dicking elena.
Ama bu lanet adam Elena'yı becerdi.
They're just dicking me around... trying to get another black face, make it four-and-one... to even up for the last time.
Benimle uğraşıp durdular başka bir siya suratlı bulup, dörde bir yapmak istediler bir öncekinden bile fazla.
Oh, you were just dicking with me?
Beni yönlendiriyor muydun yani?
Don't be dicking around in there, okay?
Ortalığı fazla karıştırma, olur mu?
I was that close to closing the deal when Duran starts dicking around and blows the whole thing.
Satışı bitirmek üzereydim ki Jerry Duran ortalığı karıştırdı ve işi yatırdı.
- Dicking me around, but I'm on it.
- Beni oyalıyorlar ama işin peşindeyim.
He's dicking us around.
Herif bizi kandırıyor.
This mother fucker is dicking Elena.
Elena'yı becerdi.
And there as well! There's some seriously deep dicking going on here, dad.
Ama orta sınıf okuyucu için fazla sarımsaklı buldular.
They call it double dicking.
Çifte yarak ister.
The only reason your boss is dicking with Tommy is because Aceveda took you and your team from Wilshire.
Patronun Tommy ile uğraşıyor çünkü Aceveda seni ve ekibini Wilshire'dan aldı.
It's what you get for dicking'around.
Geçinememenin sonu budur.
Don't go dicking her around, because she's totally brilliant.
Yamuk yapayım deme, o pırlanta gibi bir kız.
You dicking around in here?
Bakınıyor musun?
Are you dicking us around?
Bizi mi suçluyorsun yoksa?
If you're dicking us around again, not only won't you get your deal... we'll make sure you do your time in Solano.
Bir daha bizi kazıklamaya kalkarsan, yalnızca anlaşmanı kaybetmekle kalmazsın hayatının kalanını Solano'da geçireceğini de garanti ederim.
I'm not dicking around with this crap.
- Ben bu saçmaliklarla ugrasamam.
Tell him to quit dicking me around and tell me what he wants me to do.
Ona söyle etrafımda dedektiflik yapmayı kesip ne yapmamı istiyorsa bana onu söylesin.
They're dicking us around.
Zamanımızı harcıyorlar.
Will you quit dicking around with your little Huffy bike and listen to me?
O küçük bisikletinle dalga geçmeyi bırakıp... beni dinler misin?
No dicking around.
Çevrede itlik yapmayın.
- Are you dicking me around?
- Benimle dalga mı geçiyorsun?
the insurance company is still dicking me around.
Sigorta şirketi hala peşimde dolanıyor.
I'm Richard Nixon and I'm dicking granny.
Richard Nixon'ım, nineyi dikiyorum.
Maybe he's a little upset about you dicking granny.
Belki nineyi dikmenden hoşlanmamıştır.
- No, we're still dicking'around.
- Hayır, hala boş boş geziniyoruz.
and you're in here, dicking around on your computer..
Ve sen burada, bilgisayarının başında boşa zaman harcıyorsun...
But looking back on the summer, you might well ask which one of us was the victim and which one was doing the dicking around?
Ama geri dönüp o yaza bakınca, hangimiz kurban hangimiz baştan çıkarandı diye sorulabilir.
Well, that may be so, Colin, but my dad's fishing at Kennebunkport and Saddam's still dicking us around.
Doğrudur, Colin, ama babam şu anda Kennebunkport'ta balık avlarken Saddam hala bizi dürtüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]