Dicky translate Turkish
328 parallel translation
Watch the dicky bird, ducky.
Gülümse bakalım fıstık.
Well, I could've sworn it was old Dicky Randall.
Dicky Randall olduğuna yemin edebilirim.
Dicky Randall?
Dicky Randall mı?
Dicky Randall.
Dicky Randall.
Well, if he's a German officer, how can he be Dicky Randall?
Bir Nazi subayı nasıl Dicky Randall olabilir?
Aren't you old Dicky Randall?
Siz Dicky Randall değil misiniz?
Well, I can't help it if old Dicky Randall has a double.
İhtiyar Dicky Randall'ın bir ikizi olduğunu nasıl bilebilirdim?
- Well, he must be Dicky Randall.
- Dicky Randall olmalı.
- We'll warn Dicky Randall at once, come what may.
- Ne olursa olsun, hemen Dicky Randall'ı uyarmalıyız.
Well, I suddenly remembered that Dicky Randall always had doughnuts... sent up to his room for afternoon tea.
Birden Dicky Randall'ın öğleden sonra çayı için hep donut istediğini hatırladım.
- Give me the dicky!
- Bana metni ver!
That is Dicky.
Bu Dicky.
Are you hungry, Dicky?
Acıktın mı Dicky?
Come on, Dicky.
Gel bakalım Dicky.
- Brent, Dicky, the Johan Sons.
- Brent, Dicky, Johan kardeşler.
Brent, Dicky, Johannesson.
Brent, Dicky, Johan kardeşler.
Hello, Dicky.
Merhaba Dicky.
All right, dicky boy, let's hear from you.
Pekâlâ, salak çocuk. Senden duyalım.
Hairy blighter dicky-birdied, feathered back on his sammy Took a waspy Flipped over on his betty harper's
Kıllı herif kuş gibi dikildi, Sammy'sini tüyledi arı konumunda Betty Harper taklası atıp Bertie'de tenekesini yakaladı.
Bally jerry pranged his kite Right in the how's-your-father. Hairy blighter dicky-birdied, feathered back on his sammy
Toplu Jerry uçurtmasını babası nasıla çaktı kıllı herif kuş gibi dikildi, Sammy'sini tüyledi arı konumunda Betty Harper taklası atıp Bertie'de tenekesini yakaladı.
What about it, Dicky?
Ne hakkında, Dicky?
And there's always Dicky here.
Yolu ezbere biliyorum. Dicky hep yanımda.
Good boy, Dicky.
İyi çocuk, Dicky.
Attack, Dicky!
Saldır Dicky!
Dicky!
Dicky!
Dicky, attack!
Saldır Dicky!
Defend me, Dicky!
Beni koru, Dicky!
- Oh, I wish Uncle Dickie was here.
Ah, keşke Dicky'cik amcanız da burada olsaydı.
- Don't Dickie me, duckie.
Bana "Dicky'cik" deme, ördekçik.
You know, Tricky Dicky?
Bilirsin işte, Tricky Dicky.
Sorry I can't be with you, but obviously there's no place at the front for an old general with a dicky heart and a wooden bladder.
Kusura bakmayın, sizlerle olamayacağım, görünen o ki, zayıf bir kalbi ve cansız bir mesanesi olan yaşlı bir general için cephede hiç yer yok.
Spiro Agnew. Tricky Dicky Nixon.
Spiro Agnew... ve Entrikacı Dicky Nixon gibi isimleri var.
YOU'RE HARRY REDLEAF, AND YOU'RE DICKY THORSON.
Sen Harry Readleaf'sin, Sende Dicky Thorson'sun.
IT WILL BE A LOT EASIER IF YOU START CALLING EACH OTHER HARRY AND DICKY.
Birbirinizden Harry ve Dicky olarak bahsederseniz çok daha kolay olacak.
SO, DICKY AND ME JUST SIT HERE WAITING?
Yani, Dicky ve ben burada sadece oturup bekleyecek miyiz?
I'LL SEE YOU NEXT WEEK.
Bana bir kez daha Dicky dersen, seni öldürürüm. Haftaya görüşürüz.
I GOT A WIFE AND A FAMILY I'M NOT WITH, DICKY, BUT YOU DON'T HEAR ME COMPLAINING. [VIDEO GAME SOUND EFFECTS]
Benim bir eşim ve ailem var sana katılmıyorum, Dicky, ama beni yakınırken duymuyorsun.
HARRY REDLEAF AND DICKY THORSON.
Harry Redleaf ve Dicky Thorson.
It's a gift. Our greatest glory, Dicky boy, is not in never falling but in rising every time we fall. Oh!
Bizim başarımız hiç düşmemek değil, her düştüğümüzde kalkabilmektir.
I've got a dicky sacrum here.
Burada sike benzer bir kuyruk sokumum var.
I mean... not a dicky bird.
Yani... zayıf bir kuş değil.
Oh, poor Dicky.
Oh, zavallı Dicky.
Dicky isn't like that.
Dicky öyle değil.
Poor Dicky.
Zavallı Dicky.
Poor Dicky and his trousers.
Zavallı Dicky ve pantolonu.
It was Dicky St. Ives said it was you or him.
Ona rest çeken Dicky St. Ives'di.
- Dicky St. Ives.
- Dicky St. Ives.
Morning, Dicky.
Günaydın, Dicky.
Don't let them get near me!
Dicky!
Get rid of them, Dicky!
Saldır!
My dicky erects every morning
Şeyim her sabah dikilir.