Did you know about this translate Turkish
471 parallel translation
Mr. Holmes, how did you know about this?
Bay Holmes, olayı nasıl öğrendiniz?
How did you know about this hold-up young woman?
Bu soygunun olacağını nasıl biliyordunuz küçük hanım?
Did you know about this room?
Bu odayı biliyor muydun?
Did you know about this glove?
Bu eldivenden haberin var mıydı?
- Did you know about this, Joe?
- Bunları biliyor muydun Joe?
Did you know about this, Leslie?
Senin bundan haberin var mıydı Leslie?
Susie, did you know about this accusation?
Susie, bu suçlamadan haberin var mıydı?
Did you know about this?
Bunu biliyor muydun?
Carol, did you know about this?
Carol, Bu olanlar hakkında bir şey biliyor muydun?
Mrs. Warwick did you know about this?
Bayan Warwick bunu biliyor muydunuz?
Did you know about this?
- Bunu biliyor muydun?
- Is it the reclining Madonna with the big boobies? - How did you know about this?
Siz yukarıda kızlarla birlikte olacaksınız üniformalarınız da gizlice çalınmış olacak.
- Did you know about this?
- Bunu biliyor muydun?
- Did you know about this?
- Sen biliyor muydun?
Mother, how did you know about this place?
Anne, sen burayı nereden biliyorsun?
When did you know about this?
Bunu ne zaman öğrendin peki?
Benjamin. Did you know about this?
- Benjamin, bunu biliyor muydun?
Did you know about this, Emma Rae?
Bunu biliyor muydun Emma Rae?
- How did you know about this?
- Burada olduğunu nasıl bildin?
- How did you know about this?
- Bunu nereden biliyordun?
Finch, did you know about this? Of course I did.
Finch, bunu biliyor muydun?
- Did you know about this?
Bundan haberiniz var mıydı?
Willis, did you know about this?
Willis, sen bunu biliyor muydun?
Grace, did you know about this?
Hey, Grace, sen bunu biliyor muydun?
Did you know about this?
Sen duymuş muydun?
- Did you know about this?
Bunu biliyor muydun?
Did you know about this?
Bundan haberin var mıydı?
How did you know about this?
Sen nereden biliyorsun?
- Did you know about this?
- Bu işten haberin var mıydı?
Did Norval know about this when he asked you to marry him?
Sana evlenme teklif ettiğinde bu mevzuu biliyor muydu?
Forgive me, Your Eminence, that I did not greet you first, but I did not know whether I would see my child again in this lifetime, and I was so happy about it.
Affedin, Kardinal Hazretleri. Önce sizi selâmlamam gerekirdi. Ama çocuğumu dünya gözüyle bir daha ne zaman göreceğimi bilmiyordum.
You don't know any more about me than you did when this thing started - i'm a stranger.
Benim hakkımda bu olaylar başladığında bildiğinden daha fazlasını bilmiyorsun ben bir yabancıyım
You know, I did this same stunt about a year ago.
Biliyor musun, aynı dublör işini yaklaşık bir yıl önce de yapmıştım.
I just thought, you know, it's been a long time since I did something nice for you, so how about this?
Burası güvenli. Koltuk altımla yaptığım bir numaraydı sadece.
Did you know that Mr. Keegan knew about this apartment?
Çavuş Keegan'ın bu daireden haberi olduğunu biliyor muydunuz?
Oh, don't you know we did this because we care about you?
Bunu sana değer verdiğimiz için yaptığımızı anlamıyor musun?
Did you know about it? You knew he was doing this?
Böyle bir şey yaptığını biliyor muydun?
The name Joe has never been mentioned in this trial... so how did you know who I was talking about?
Duruşma esnasında Joe ismi hiç geçmedi öyleyse kimin hakkında konuştuğumu nasıl anladınız?
You know, I think I would really feel a lot better about this if we actually did have dinner onetime.
Biliyormusun, aslında bir gün gerçekten de akşam yemeğine çıksaydık daha iyi hissederdim.
You know... maybe I did hear something about this ritual.
Biliyor musun, belki bu ayin hakkında bir şeyler duymuşumdur.
Did you know anything about this?
Yani, benim sormak istediğim, bu konuyla bir ilginiz var mı?
Did you know about this?
- Bunlardan haberin var mı?
'Cause if you did, you'd know this woman knows absolutely nothing about business.
Çünkü tanısaydın, bu kadının işten hiç anlamadığını bilirdiniz.
I had this big speech all worked out, right about how I didn't want to be second any more... how I wanted a relationship that felt... permanent, you know not just convenient... how I wanted to be part of a couple that did things as a... as a couple, you know?
Artık ihmal edilmek istemediğimi söylemek istiyordum. Daha hissedilebilir bir ilişki istediğimi kolay bir ilişki istediğimi söyleyecektim. Birlikte bir şeyler yapan çiftler gibi olmak istediğimi söyleyecektim.
- Did you know anything about this?
- Bunlarla ilgili bir şey biliyor muydun?
How did you know about all this?
Bütün bunları nasıl biliyorsun?
Did you know anything about this?
Sen bunun hakkında bir şey biliyor muydun?
no I did, I just wanted this stuff and I know how you feel about Pottery Barn.
Ora hakkında ne hissettiğini biliyorum.
people you don't need to know about... and if they could find a certain blue dress... and they by God did, they can find this weasel like that.
Bilmeniz gerekmeyen adamlar. Ve belirli bir mavi elbiseyi bulabildilerse, ki buldular o zaman böyle bir serseriyi de bulurlar.
the appropriate unit, and you know, if you imagine this sort of appearing at someone`s desk and they`re looking at it thinking, `where did that come from`, and if you were lucky he`d forget about it.
herkes "bu da nereden çıktı" diye düşünür ve... şayet şanslıysan, bir müddet sonra... unutur giderdi.
- What do you know about this? - Where did you hear this?
- Bunun hakkında ne biliyorsunuz?