English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Did you know him well

Did you know him well translate Turkish

126 parallel translation
Did you know him well?
Onu iyi tanır mıydın?
- Did you know him well?
- Onu iyi tanır mıydınız?
Did you know him well?
Yakından tanır mıydınız?
Did you know him well?
Onu iyi tanır mıydınız?
About that guy, Marriott, did you know him well? .
O tipler derken, Marriott'ı iyi tanır mısın?
Did you know him well?
Onu iyi tanıyor muydun?
- Did you know him well, or is it- -
- Onu iyi tanır mıydın?
- Did you know him well?
- Onu iyi tanıyor muydun?
Did you know him well?
- Onu iyi tanır mıydın?
Did you know him well?
Onu iyi tanıyor muydunuz?
- Did you know him well?
- Onu gerçekten tanıyor musun?
Did you know him well?
İyi tanır mıydınız?
Well, did you know him socially or in a business way?
Onunla tanışıklığınız sosyal mi yoksa iş için miydi?
A common slave, you know him well by sight, held up his left hand, which did flame and burn like 20 torches joined.
Bir köle, senin de tanıdığın bir köle sol elini kaldırıp başladı alev alev yanmaya, yirmi çıra biraraya gelmiş gibi.
Did you know him very well?
Onu yakından mı tanırdın?
Did you know him at all well?
Onu iyi tanıyor muydun?
– Well, how did you get to know him so well? – We don't know him so well.
Onu çok iyi tanımıyoruz.
How well did you know him?
Onu ne kadar tanıyordunuz?
You didn't know him as well as I did.
Sen onu benim kadar tanımadın.
How well did you know him?
Ne kadar tanırdın?
Yeah, well, see, I did that, and I haven't been able to get him, so I thought maybe you'd know an alternate number, or what have you.
- Ara onları. Aslında bunu yaptım. Ancak onlara ulaşamadım.
Well, sure, I did, but that was until I spent the weekend with him. Then, you know, I got it.
Evet, diyordum ama onunla bir hafta sonu geçirene kadardı.
How well did you know him? Not very well.
Onu ne kadar iyi tanıyordunuz?
How well did you know him?
- Onu ne kadar iyi tanıyordun?
YOU KNOW, I'M JUST REALLY GLAD I GOT TO KNOW HIM AS WELL AS I DID.
Onu o kadar bile tanıma fırsatım olduğu için çok mutluyum.
How well did you know him?
Onu ne kadar iyi tanıyorsun?
How well did you really know him?
Onu gerçekte ne kadar tanıyordunuz?
Well, you know, that's the research I did for him.
Biliyormusun, bu onun için yaptığım araştırma.
If you did not know him well say that that new doctor was Hungarian
Onun iyi olduğunu söyleyemem yeni doktor macarmış.
YOU SURE KNOW A LOT ABOUT BEING ONE. WELL, I JUST... IMAGINED WHAT I'D WANT HIM TO ACT LIKE, IF I DID.
Ben sadece onun yerinde olsam ne isterdim diye düşündüm.
How well did you really know him?
Onu ne kadar iyi tanıyordun?
Well, it being that, you know, me and him, we did a lot of business together, right?
Beni bilirsin. Onunla uzun zamandır iş yapıyorduk.
How well did you know him?
Onu ne kadar tanırdın?
Well, I did see him acting kind of strange, you know, right before the final bell.
Son zilden önce tuhaf davrandığını fark etmiştim aslında.
Well, you know, that is very interesting, because we found blood transfer on Jack's shirt, so we were thinking, whoever killed Jenny brushed blood on to him after they did it.
Çok ilginç, çünkü Jack'in gömleğine bulaşmış kan bulmuştuk. Jenny'yi öldüren kişinin sonradan kanı Brad'e sürdüğünü düşünüyoruz.
- How well did you know him?
- Onu ne kadar iyi tanırdınız?
Well, you'll be relieved to know I did not punch him in the mouth. That is a relief.
- Şey onun ağzına yapıştıranın ben olmadığımı bilmek seni rahatlatabilir.
How well did you know him?
Onu ne kadar tanıyordun?
You know what else? Bill that we both liked so well... and most everyone did that knew him, including some he killed...
İkimizin de diğer pek çokları gibi çok sevdiği Bill, hatta buna öldürdüğü bazı insanlar da dahil, sizin gibi kendini hasta görüyordu.
So how well did you know him then?
Onu ne kadar iyi tanıyordun?
Did you know that? You knew him well?
Bunu biliyor muydun?
If you don't mind my asking, just how well did you know him?
Sormamın sakıncası yoksa onu ne kadar iyi tanıyorsunuz?
How well did you actually know him?
Onu gerçekten ne kadar iyi tanıyordunuz?
You didn't know him so well now, did you?
O'nu çok iyi tanımıyordun, değil mi?
Well, if you really love him, you should help him without letting him know that you did.
Onu gerçekten seviyorsan ona yardım etmelisin. Ama yardım ettiğimi bilmemeli.
How well did you know him before...
Önesinde adamı yakından tanıyor muydun?
Well, I did not know you were into him again.
Yeniden onunla ilgilenmeye başladığını bilmiyordum.
Did you know him well?
Yakından tanıyor muydunuz?
Did you know him very well? Kevin, I mean.
Onu iyi tanıyor muydunuz?
Well, you did leave him first, you know.
Onu önce terk eden sendin.
Did you know him, Jack? Not well.
Onu tanıyor musun, Jack?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]