English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Didgeridoo

Didgeridoo translate Turkish

47 parallel translation
You must find and devour the seven crystal babies... or spend eternity trapped in deep didgeridoo!
Yedi kristal bebeği bulup onları yemek zorundasın ya da sonsuza dek aborjin dübüründe kalacaksın!
Didgeridoo.
Didgeridoo.
Hey, Granny. I'm gonna be a professional didgeridoo player.
Nineciğim, profesyonel bir didgeridoo çalgıcısı olacağım.
- Didgeridoo?
Didgeridoo? ( Ç.N :
- ( Didgeridoo plays )
Afrika'ya ait üflemeli bir çalgı )
Didgeridoo, I mean like four and a half, five feet long, This was what was represented in the painting,
Didgeridoo, iki buçuk, üç metre civarında, bu resimde anlatılan yerdi,
They don't exist by themselves, They are accompanied by music, by singing, by didgeridoo, by click sticks, and they are accompanied by narrative, in song, of immensely complex stories,
tek başılarına var olamazlardı, müzikle birleştirilerek şarkılarla, didgeridoo ile, çubuk fırçalarıyla, bütün bunları öyküleştirerek, şarkı ile, muazzam detaylı hikayelerine ulaştılar,
The didgeridoo's in the car.
Sana arabada çaldığım gibi.
[Didgeridoo playing]
[Didgeridoo çalar]
I can play the didge.
Didgeridoo ( yerel çalgı ) çalarım.
[Playing didgeridoo]
[Didgeridoo çalar]
[Didgeridoo plays]
[Didgeridoo çalar]
[Didgeridoo plays alone]
[Didgeridoo tek başına çalar]
[Buckets and didgeridoo resume]
[Kovalar ve Didgeridoo durur]
A didgeridoo.
Bir didgeridoo.
It's my didgeridoo.
Benim didgeridoom
When it was time to leave, he gave me his didgeridoo.
Gitme vakti geldiğinde, bana kendi didgeridoosunu verdi.
- A didgeridoo.
- Bir didgeridoo.
It was supposed to be a didgeridoo.
Bir didgeridoo olması gerekiyordu.
Go blow your didgeridoo, Marlon.
Git didgeridoo'na üfle. ( yerel müzik aleti )
Don't mind if I didgeridoo.
Yumulursam kusuruma bakma.
I know this guy who plays a badass didgeridoo.
Çok sağlam vuvuzela çalan birisini tanıyorum.
You wanna keep a secret about touching another boy's didgeridoo at summer camp, fine.
Eğer yaz kampında bir çocuğun vuvuzelasına dokunmayla ilgili sır saklamak istersen anlarım.
- Didgeridoo!
- Didgeridoo!
Bugger me with a didgeridoo.
Vay anasının didgeridoo'su.
Fuck it, I'm gonna get the didgeridoo.
Sikerim ya, ben didjeridu alacağım.
Didgeridoo.
Djeridu.
Didgeridoo!
Yaşasın!
♪ Play your didgeridoo, Blue
# Didgeridoonu çal, Blue #
♪ Play your didgeridoo
# Didgeridoonu çal #
Number one didgeridoo player, and number one clapstick player.
Ben ve tüm çocuklar. En iyi didgeridu ( enstrüman ) sanatçısı, En iyi clapstick ( enstrüman ) sanatçısı
Don't blow my didgeridoo!
Aborjin çalgıma üflemeyi kes!
And I have my own didgeridoo.
Ve kendi aborjin çalgım var.
Hump a clump, you witchy didgeridoo.
Bir kümeyi becer seni cadı didgeridoo.
Didgeridoo. ( Australian wind instrument )
Didgeridoo?
But you see, kangaroo helicopters with digeridoo... Blades, they breakdown pretty easily, so... Oh, yeah, yeah, you're a funny man!
didgeridoo'lu kanguru helikopterleri... bu yüzden... komik bir adamsın!
I fucked your first cousin with the didgeridoo
Kuzenini didgeridoo ile siktim
[Australian accent] I didgeridoo.
Didgeridoo çalıyorum.
Didgeridoo!
Didgeridoo!
How can I stop fixating when all I can hear is Erica playing didgeridoo on death's doorstep?
Duyabildiğim her şeyi yapmayı nasıl durdurabilirim? Erica ölüm kapısında adım attı mı?
- ( Didgeridoo plays )
Greyfurt?
( Didgeridoo plays )
- Yumurta?
♪ ♪ [didgeridoo] Dr. Aden!
Dr. Aden!
One minute. One... - Didgeridoo.
Yağmur Yağdıran, sessizce gelip, hassas ayar çekmeniz için sen ve takımını seçti.
Didgeridoo?
İlmek?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]