English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Diet

Diet translate Turkish

3,930 parallel translation
Just give me two fingers with a little Diet Coke.
Bana içinde biraz diyet kola ile iki parmaklık shot getir.
Any recent change in diet?
Diyetinde değişiklik var mı?
I haven't changed my diet since college.
Üniversiteden beri yok.
She wanted you to eat a balanced diet.
Dengeli beslenmeni istemiş.
Diet soda would be great.
Diet kola da iyi olur.
Because I think Corka-Coola brand diet banana lime - causes "tum nungnuss."
Çünkü bence Corka-Coola marka diyet muz limon dil "uyusmasına" neden oluyor.
He had figured out that digestion was a chemical, not a mechanical, process, and his diet tables continued to be used as his book became the authoritative source for the next 100 years.
Hazmın mekanik değil, kimyasal bir süreç olduğunu anladı ve diyet cetvelleri kitabı sonraki 100 yıl için otorite kaynak oldukça kullanılmaya devam etti.
Change up your diet of bourbon and cornflakes.
Viski içip mısır gevreği yemeyi bırak artık.
Lousy diet. A lot of Cheetos, Mello Yello.
Kötü beslenen bir sürü Cheetos ve gazoz tüketen...
Actually, Diet Coke's fine.
Aslında, diyet kola daha iyi.
You name me one who went on the bunny diet and didn't kill dozens.
Sen söyle bakalım, tavşan diyeti yapıp da düzinelercesini öldürmemiş olan var mı?
Fruit is part of a balanced diet, you miserable harridan.
Meyve dengeli bir diyetin parçası, sefil kocakarı! Ulu tanrım!
Now that we're models, we may as well go on a liquid diet.
Artık birer model olduğumuza göre sıvı diyetine girsek daha güzel olacak.
This diet will take years off his life, Woody.
Bu öğün onun yıllarına mâl olacak Woody.
A bear cub's diet should consist of berries miller moths, and grass.
Bir ayı yavrusunun öğünü yaprak güvesi ve çimen içermelidir.
Malloy, how's the diet going, son?
Malloy, diyet nasıl gidiyor evlât?
This diet is for your own good.
Bu diyet senin iyiliğin için.
Is he on a diet?
Bu adam yemekte mi yemiyor?
Dieting, eating less and fainting!
Diet, az yemek ve baygınlık!
You also lost a great deal of weight over the last few months, even though your diet's as revolting as ever.
Ayrıca beslenme düzeninizin bozuk olmasına rağmen son birkaç ay içinde ciddi oranda kilo vermişsiniz.
Came to enjoy me a diet fresca.
Diyet Fresca içmeye geldim.
All frescas are diet.
Tüm Fresca'lar diyettir zaten.
I'm in hibernate mode, on "male" diet.
Kış uykusu modundayım. Erkek diyeti yapıyorum.
- Probably your diet.
- Yeme düzenindendir.
But we got to make promise that once the wheels touch down in Chicago, we are back on our diet.
Fakat bana söz veriyorsun, tekerlekler Chicago'da yere değer değmez, biz dietimize geri dönüyoruz. Soru yok.
I've been on the paleo diet for, like, eight months.
Yaklaşık sekiz aydır taş devri diyetindeyim bunun için.
Got the diet?
Diyet?
I'm on a no-alcohol diet.
Alkolsüz diyetteyim.
I broke the diet.
Diyetimi bozdum.
I'm on a diet. Joffrey auditions are next week.
Joffrey seçmeleri önümüzdeki hafta.
Not talking diet and exercise.
diyetten yada egzersizden bahsetmiyorum.
The only treatment is a steady diet of no action, no adventure, and absolutely no getting angry.
Tek tedavisi hareketten, maceradan ve kesinlikle sinirlenmekten uzak durmak.
I crawled into The Little Mermaid with a sack full of Cheerios and a baby bottle full of Diet Coke.
Küçük Deniz Kızı filmine emekleyerek, kesemde mısır gevreği ve biberon dolusu Diyet Kolayla girmişim.
Well, since your diet, we don't keep it around the house.
Diyete başladığından beri almıyoruz.
I'm on this high-carb diet thing where you eat cereal in the morning and then pasta the rest of the day.
Yüksek karbonatlı diyet yapıyorum da sabahları sadece mısır gevreği yiyorsun sonra da sadece makarna.
If you want zero-calorie water, try diet water zero lite.
Eğer sıfır kalorili su istiyorsanız diyet olan, "su sıfır light" deneyebilirsiniz. Sadece 60 kalori.
Um, reflux is caused by things that we ingest, so have you made any changes to your diet, any new drugs?
Reflü yediğimiz şeylerle alakalıdır. Yediklerinde hiçbir değişiklik yaptın mı? İlaçlarında mesela?
Diet?
Peki perhiz?
I'm on a diet.
Diyetteyim.
He's on a special diet.
Onun yiyecekleri ayrı.
And your special diet man-eater won't let me go anywhere near the keyboard.
Senin özel beslenen insan yiyen hayvanın klavyenin yanına yaklaşmama izin vermez.
It's kind of like someone on a diet keeping a fat picture of themselves on the fridge.
Diyete girmiş birinin, kilolu halinin fotoğrafını buzdolabının üzerinde tutması gibi bir durum bu.
Here's a woman who claims he helped her lose 58 pounds, but the diet is a little extreme.
Mesela bu kadına 25 kilo verdirdiğini iddia ediyor ama rejimi biraz abartmış.
Like the vampire zone diet?
Bir çeşit vampir diyeti mi?
She just took a sip from his Diet Dr. Pepper.
Diyet kola içti şu an.
Diet soda, please.
Diyet soda, lütfen.
Could you, uh, hook me up with a diet Dr Pepper?
Bana bir diyet gazoz yolar mısın?
So, starting now, we are on a strict new diet.
Şu andan itibaren çok sıkı yeni bir diyete gidiyoruz.
Mom's doing great with her diet.
Annemin diyeti harika gidiyor.
I cheat on my diet, but nobody knows'cause the damage is on the inside, and the first warning sign is sudden death.
Diyet yaparken hile yapıyorum fakat bunu kimse bilmiyor çünkü hasarı içten veriyorum ve bunun ilk göstergesi de ani ölümüm olacak.
I'm on a diet.
Bu inanılmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]