Dig deeper translate Turkish
440 parallel translation
- We dig deeper.
- Daha derin kazarız.
And he still clutched his spoon, to dig deeper the next night!
Aklımda tek bir soru vardı : Ertesi gece de tünel kazacak mıydım?
If you would bury me... please dig deeper into the pit before burying me
"Eğer beni gömeceksen..." "Lütfen olabildiğince derine göm ki..."
That is why we must dig deeper.
Bu nedenledir ki daha derine inmeliyiz.
I'll have to dig deeper to see if he's taking the money.
Ben biraz daha derin araştırayım bakalım zulaladığı para var mı.
You should dig deeper.
Öyle olamazsınız.
That makes the Feds dig deeper.
Federallerin işin altını didiklemesini istemiyor.
Why in the world do you want to dig deeper... ... into the Nite Owl killings... ... Lieutenant?
Neden bu Gece Kuşu işini daha da kurcalamak istiyorsun Teğmen?
It is the desire to do better, to dig deeper, that propels a civilisation to greatness.
Bir uygarlığı mükemmele götüren, daha derine inme ve daha iyi olanı yapma çabasıdır.
Keep looking, men. Dig deeper!
Aramaya devam edin, çocuklar.
I learned that I have to dig deeper and reveal more of myself to make a film that's worth anything.
- Neymiş o fark? Bir şeye benzeyen bir film yapacaksam daha cok çabalamam ve kendimi işime daha çok vermem gerektiğini öğrendim.
- Yeah. - We need to dig deeper.
- Daha derini kazmalıyız.
I know I can dig deeper.
Daha derinlere inebileceğimi biliyorum.
Maybe if I dig deeper.
Daha derindedir belki.
- Dig deeper.
- Daha derine inin.
Dig deeper into Cofell's background.
Cofell'ın geçmişini iyice araştırmanı istiyorum.
- We need to raise the bar. We need to be better, think harder, dig deeper.
Daha iyi olmalı, daha iyi düşünmeliyiz!
If they have motive, they'll dig deeper.
Bir neden olursa daha derine inerler.
Dig deeper, I want results.
Araştırın.
To me, it will always be my favourite, and jail made me wanna dig deeper.
Daima en sevdiğim albüm olacak. Kodes beni daha derine inmeye teşvik etti.
And right now you need to dig deeper than you ever have before.
Ve şu anda her zamankinden var daha derin kazmak gerekir.
Dig deeper.
Daha derine bastır.
Dig deeper.
Detaylı düşün.
You didn't dig deeper. I couldn't.
- Daha derine inmedin.
If we turn around, we'll dig in deeper.
Arabayı döndürürsek, daha derine batarız.
Yes, my sergeant decided to dig a little deeper before he put in his report.
Çavuşum bunu rapor etmeden önce biraz daha araştırmış.
Perhaps you would like to dig a little deeper.
Belki de biraz daha derin deşmen gerekecek.
We got to dig a lot deeper.
Daha derin kazmamız gerek.
I suggest you dig a lot deeper.
Çok daha derine inmeni tavsiye ederim.
We'll dig it a couple of feet deeper and we're set.
Biz biraz daha çukuru derinleştirmeliyiz.
Well, listen, pal, you're gonna have to dig a little bit deeper.
Dinle dostum, biraz daha derin kazmalısın.
Well, your song is a novelty song... and maybe you need to dig in a little deeper.
Ama? Şarkın biraz yenilikçi. Belki de biraz daha derin konulara el atmalısın.
My assignment is to bring you back- - not to help you dig yourself in deeper.
Görevim seni geri götürmek. Başını belaya sokmana yardım etmek değil.
I'm afraid if I dig any deeper no one's gonna like what I find.
Daha da derine inecek olursam korkarım, keşfedeceklerimi kimse sevmeyecek.
You better. I want those idiots found before they dig any deeper.
O iki salağı bir şey bulmadan ele geçirmek istiyorum.
We'll have to dig a little deeper.
O zaman biraz daha derine inelim.
Wouldn't want to go any deeper into your eye cavity to dig it out.
Kalan parçaları çıkarmak için göz çukurunun derinlerine girmem lazım.
I may have to dig a little deeper, though.
Biraz daha derine inmem gerekebilir.
Dig a little deeper.
Sinekten yağ çıkarmaya bak!
Give them time to dig a bit deeper, then you'll see
Biraz derine inmelerine izin ver, sonra izle olanları.
OK, I'll dig a little deeper.
Tamam, biraz daha dibe bakacağım.
- The deeper I dig, the deeper you will fall.
Burada olduğum her dakika o deliği büyüteceğim ki daha derine düşesiniz.
Let's watch you dig yourself a deeper grave.
Hadi sana daha derin bir mezar kazalım.
Dig a little deeper.
Biraz daha derin kaz.
Dig a little deeper?
Eğer onu... Daha derin kazarsak mı?
He also said we should dig a little deeper.
Aynı zamanda daha derine inmemizi de istedi.
We at the Census Bureau like to dig a little deeper... find out the stuff that just doesn't translate to paper- -
Nüfus bürosundaki işimiz kumaşları kağıtlara dönüştürmeyenleri araştırıp- -
- Dig a deeper grave!
- Devam et! Mezarını daha derine kaz!
Dig a little deeper into the caverns of your puny mind.
O gelişmemiş beynindeki mağaraları biraz daha derin kaz.
I dig a Iittle deeper.
Daha derine indim.
And dig a little deeper.
ve küçük bir delik aç.