English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Digging

Digging translate Turkish

5,248 parallel translation
Yeah, I did a little digging too.
Evet ben de sizi biraz araştırdım.
Time to do some digging.
Kazı yapma vakti.
Don't stop digging or we'll know!
Sakın durma yoksa haberimiz olur.
I'll do some more digging.
Biraz daha araştırma yapayım ben.
He's digging Ruts.
Toprağı kazıyor.
Rut's digging Ruts?
Rut toprağı kazıyor.
Oh! It's just digging.
Kazıyor.
But it just goes to show that you don't know anybody until you start digging around on the Internet.
Ama bu durum gösteriyor ki internette araştırma yapmadan insanları tanıyamazsın.
I guess I'm just, uh, a little surprised that she went digging up dirt on me.
Sanırım hakkımdaki kirli olayları didiklemesi beni biraz şaşırttı.
I thought you were - - you were digging into my past because you yourself had something to hide.
Düşündüm ki sen... sen benim geçmişimi kendi geçmişinde sakladığın birşeyler olduğu için kurcalıyorsun.
I've been digging through McQuaid's files one by one- - nothing suspicious, nothing on Allen Langer.
McQuaid'in dosyalarını tek tek inceledim şüphe uyandırıcı hiçbir şey yok, Allen Langer hakkında bir şey yok.
Oh, well, I-I think they're digging me a very deep hole.
Sanırım önlerine gelen her şeyle beni test ediyorlar.
I'm digging, I'm digging...
Tarıyorum, tarıyorum...
If Ruth Cole sees an early grave... you best be digging too.
Ruth Cole vaktinden önce mezara girerse kendininkini de kazsan iyi olur.
Just, uh, keep digging where you were digging.
Kazdığın yeri kazmaya devam et.
Well, you'd have more chance Digging to china with a teaspoon.
Çay kaşığıyla Çin'e kazsanız daha fazla şansınız olur.
Or are you digging into a top-secret mission to find out about the parts they're not telling us?
Ya da bize söylemedikleri şeyleri öğrenmek için çok gizli bir görevi deşiyorsun.
[grunts] I will keep digging.
- Araştırmaya devam ederim.
I want you to go down into the trenches that our soldiers are digging, beneath the Danish entrenchments.
Danimarka tahkimatlarının altına kazılan siperlere git.
They are in the process of digging at least two trenches towards us.
En az iki siper kazıyorlar.
How long are these Department of Justice jokers gonna be digging through our files?
Adalet Bakanlığı lavukları ne zamandan beri dosyalarımızı didikliyor?
We've already done some digging on Benin.
- Benin hakkında biraz araştırma yaptık.
Ends with "digging."
"Avcısı" ile bitiyor.
There's nothing conclusive, but I am still digging.
Henüz net bir şey yok ama araştırıyorum.
There's a difference between digging a ditch and owning it, sir.
O yarığı ben kazdım. Yarık kazmakla sahibi olmak arasında fark vardır bayım.
After Blake got me fired, I did some digging.
Geceleri şehirde kimle takıldığını buldum.
Even though it might be a little bug digging away down there, just nagging and itching and...
Aşağılara doğru kazarak, rahatsız eden ve kaşındıran küçücük bir böcek bile olsa -
It's like digging for oil and finding gold on the way down.
Petrol için kazıp altın bulmak gibi bir şey bu.
No, Dyson did most of the digging...
Hayır. Kazma işini çoğunlukla Dyson yaptı...
But when I straw-polled a few people in the hall to see whether there was any truth to the rumour that you might be digging around on behalf of a certain young journalist, not a single person... a single person was prepared to tell me that was crazy thinking.
Ama burada bir kesin bir genç gazeteci adına araştırma yapıp yapmadığına dair dedikoduların gerçeklik payı var mı yok mu diye kamuoyu yoklaması yaptığımda bana çılgınca düşündüğümü söylemeye hazırlanan tek bir kişi bile yoktu.
However, I did some digging, and I found out that apartment 5C is empty.
Yine de biraz araştırma yaptım ve 5C'nin boş olduğunu öğrendim.
All right, boss, I did some digging.
Pekâlâ, Patron, biraz araştırma yaptım.
I did a little digging under your fort.
Kalenin altında ufak bir araştırma yaptım.
Do you trust me to be digging around in your mind?
Zihnine girecek olamam konusunda bana güveniyor musun?
Rule number 70- - keep digging till you hit bottom.
Kural 70. Dibi görene kadar kazmaya devam et.
Let's split up the list, start digging.
Listeyi paylaşıp araştırmaya başlayalım.
I dig horror movies, I am not digging this.
Korku filmlerine bayılırım ama buna hiç bayılmadım.
Keep digging. Call me if you get something.
Bir şey bulursan beni ara.
We did some digging.
Biraz araştırma yaptık.
Keep looking. I'm good for the money. You just keep digging.
Araştırmaya devam et, parasal bir sıkıntı yok.
I have better things to do with my time, like digging myself out of this gutter hole that she put me in.
Zamanımı geçirebileceğim daha iyi şeyler var, beni soktuğu bataklıktan çıkmaya çalışmak gibi.
Or digging myself in deeper.
Ya da kendimi dibe götürüyorum.
Who says we have to do the digging?
- Araştırmayı bizim yapmamız gerektiğini kim söyledi?
Why do all that digging when the police already did it for us?
Polisin bizim yerimize yaptığı onca araştırmayı neden tekrar yapalım?
We've got some digging to do.
Yapacak bir kazımız var.
Shouldn't he be digging up Tomas'digital footprint?
Tomas'ın dijital izlerini araştırması gerekmiyor mu?
For digging.
- Kazman için.
Still digging?
Hâlâ araştırıyor musun? Ne yapıyorsun?
We've done some digging.
Biraz araştırma yaptık.
Keep digging.
- Derine inmeli.
So I did some digging...
Biraz araştırma yaptım..

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]