English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dimmer

Dimmer translate Turkish

92 parallel translation
We have the houselights on the dimmer system, all checked out.
Bütün sahne lambaları kontrol edildi.
The light grew dimmer, gray.
Işık matlaştı, griye döndü.
They seem to be dimmer.
- Sönük gibi görünüyor.
As she continued to travel her lonely path the glimmers of the past became dimmer and dimmer.
Yalnız yolunda, yolculuğuna devam ettiği müddetçe geçmişinin zayıf ışıkları, iyice kararıyordu.
Dimmer five up to three.
Beşten üçe daha loş.
So the further away we are from the sun the smaller and dimmer it appears.
Yani Güneş'ten ne kadar uzak isek Güneş bize o kadar küçük ve sönük görünür.
Please set the lights a little dimmer.
Lütfen ışıkları ayarlayın
Although the truth is... with the passing of each New Year's Eve... those voices do seem to grow dimmer and dimmer.
Ancak gerçek şu ki, her yılbaşı gecesinin geçişiyle birlikte o sesler gittikçe biraz daha sönükleşiyor, yok oluyor.
LA FORGE : It's getting dimmer too.
Parıltısı da azalıyor.
Whilst in the first part of the game the rays of sunlight awakened the sweetest sentiments in men, the colors of the sky have become dimmer now.
İlk yarı boyunca güneş ışınları insanlarda en sıcak hisleri uyandırdı şu an gökyüzünün renkleri kayboluyor.
A lot of people take a very dim view of my profession and in that I'm good at what I do, they take an even dimmer view of me.
Bir sürü insan mesleğimi çok aşağılar ve işimi iyi yaptığım için, beni daha da aşağılarlar.
Getting dimmer every day.
Her gün daha da soluyor.
- Have you got a dimmer switch?
Kapanma düğmen yok mu senin?
All your hopes for home, hearth or family grow dimmer every day.
Aileleriniz hakkında ki umutlarınız her geçen gün azalıyor.
And the dimmer switch.
Ve bir de ayarlı anahtara.
Their husbands took a dimmer view, if I remember.
Yanılmıyorsam, kocaların daha dar bir bakış açısı vardı.
♪ And don't get dimmer, dimmer ♪
# And don't get dimmer, dimmer #
Light growing dimmer.
Işık sönükleşiyor.
Edna, look. A dimmer switch could ratchet up the romance in our love nest.
Edna bak.Bir dimmer switch * sevgi yuvamızı romantikleştirebilir.
All right. Oh, look at this. Dimmer switch, huh?
Şuna bak, karartma düğmesi.
Besides, I never like to undress till I know there's a dimmer
Ayrıca ışık sönene kadar soyunmayı sevmem.
THEY DEFINITELY GOT TO PUT A DIMMER ON THIS LIGHT.
Bu ışığa parlaklık ayarı koymaları lazım.
I put the lights on a dimmer.
Ayarlanabilen ışık yaptım.
'Cause when I think of him hanging out with B.B., it's like I can watch that light get dimmer and dimmer.
çünkü, onu B.B. ile takılırken düşündüğümde, o ışığın daha da söndüğünü görüyorum.
It's scary though. 'Cause when I think of him hanging out with B.B., it's like I can watch that light get dimmer and dimmer.
Onun B.B.'yle takıldığını düşününce ışık azaldıkça azalıyor.
Things get dimmer, right?
İşler karanlığa doğru gidiyor değil mi?
Charlie, kill dimmer four and light one.
Charlie, 4. ışığı kapat ve birinciyi yak.
His memory gradually shifted, like mist in the wind, growing dimmer with each change
Zihni, anıları ağır ağır değişiyordu. Sisin rüzgarda dağılması gibi. Her değişiklikte giderek bulanıklaşıyordu.
- Dimmer switches everywhere.
Işık kısan anahtarlar, ışık kısan anahtarlar her yerde olacak.
Dimmer switch.
Işık kısan anahtar.
The Scavo twins had become personae non gratae, and Lynette's secret dream of being able to take an occasional nap on Saturdays was growing dimmer and dimmer.
Scavo ikizleri, istenmeyen kişiler ilan edilmişlerdi. Ve Lynette'in cumartesi günleri şekerleme yapma hayali, solmaya başlamıştı.
Even the curtain and the dimmer work.
Perdeler ile ışıklar bile çalışıyor.
But see, the rest of us, as we grow up, our memories get dimmer.
Ama görüyorsun, geri kalanımız biz büyürken, hafızalarımız bulanıklaşıyor.
He believes blue stragglers are the result of collisions between older and dimmer main sequence stars.
Ona göre mavi aykırılar, ana sekans evresindeki yaşlı ve solgun yıldızların çarpışması sonucu oluşmuş.
The star is so bright... it almost completely obscures the much, much dimmer planet.
Çok parlak olan yıldız, neredeyse sönük olan gezegeni tamamen gizler.
With a dimmer Sun bathing the planet in weaker sunlight, Earth was actually in danger of freezing.
Bu loş Güneş'in zayıf ışığıyla güneşlenen Dünya donma tehlikesiyle karşı karşıyaydı.
Oh, your mom wants dimmer switches.
Annen ayarlı anahtar istiyor.
Dimmer switches?
Ayarlı anahtar mı?
Milagring's chances grow dimmer with Lester's arrival...
Milagring'in şansı, Lester'in gelişiyle daha da azalmıştı.
I just lie here. ... and watch the world getting dimmer. ... until I begin to be seeing things.
Burada uzanmış geçmişime dair şeyler görmeyi bekliyor ve dünyanın kararışını izliyorum.
They're real bright, like a star, and when it gets closer to you, it gets dimmer.
İnanılmaz parlaktı, tıpkı bir yıldız gibiydi yaklaşmaya başladığında ışığı yanıp sönmeye başladı.
Nevertheless, I-I can understand why Chelsea would take a dimmer view.
Buna rağmen, Chelsea'nin neden kalın kafalı davrandığını anlayabiliyorum.
Not if you use a dimmer switch.
Işık azaltıcı kullanırsan hayır.
That's what the dimmer switch companies want you to think.
İşte bu, ışık azaltıcı düğme şirketlerinin senin düşünmeni istedikleri şey.
Bring up dimmer 32.
lşığı arttır biraz.
I've been monitoring their intimacy via the dimmer switch in their bedroom.
Yakınlık derecelerini odalarındaki karartmalı lambadan anlayabiliyorum.
He could really do with some dimmer lights.
Biraz daha loş ışık kullanabilirdi.
Something's wrong with the dimmer.
Bir sorun vardı.
Everything is fit just dimmer number six is gone...
Herşey yolunda ancak altı numara donuk yanıyor...
When a star slightly bigger than our sun runs out of fuel to burn, it shrinks down into a dimmer, denser state known as a white dwarf.
Güneşten biraz daha büyük bir yıldız, yakıtını yakarak tüketirse, küçülür, kısık, yoğun bir hal alır ki beyaz cüce olarak adlandırdığımız bir duruma gelir.
You know, the kind of people with the dimmer switches on their lights.
Hani elektrik düğmelerinde ışığı kısma özelliği olan insanlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]