English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dinky

Dinky translate Turkish

191 parallel translation
"if I ever take a trip like that, it'll be in a deluxe cabin... and not in a dinky little rowboat that doesn't even have a bar."
"... eğer ki öyle bir yolculuğa çıkarsam, lüks bir kamarada olurum barı bile olmayan ufak bir sandalda değil. "
Why should a murderer who's strong enough to break Major Harker's back, vent his bestial fury by breaking up dinky little cups and saucers when he could just as easily break up a large chair or smash a big table?
Binbaşı Harker'in belini kıracak kadar güçlü bir katil niçin hayvanca bir öfkeye kapılıp önemsiz küçük bardak ve tabakları kırıyor? Oysa büyük bir sandalyeyi ya da büyük bir masayı da kolaylıkla kırabilecek güçteydi.
He runs a dinky jazz quintet.
Küçük bir caz grubunda çalıyor.
There's a dinky bank in Ross County.
Ross şehrinde ufak bir banka var.
Rumpletweezer ran the Dinky Tinky shop in the foot of the magic oak tree by the wobbly dumdum bush in the shade of the magic glade down in Dingly Dell.
Rumpletweezer, Dinky Tinky dükkânını işletirmiş. Rüzgârlı çalılığın kenarındaki sihirli kavağın altında Dingly Dell'deki sihirli açıklığın gölgesinde.
But keep those Dinky toys away from this airplane for 15 minutes. Maybe less.
Ama o çocukları 15 dakikalığına uçaktan uzak tut.
A dinky little cottage in Cambridge?
Cambridge'de küçük bir kulübe?
We're working our way across the country playing these dinky clubs.
Kasabalardaki şu küçük kulüplerde çalışıyorduk.
Hey, its Dinky and Boomer.
Hey, bu Dinky ve Boomer.
Sure, Dinky.
Elbette, Dinky.
Thats him, all right, Dinky.
Tamam, bu o, Dinky.
Thats him, Dinky.
Bu o, Dinky.
Hey, Dinky!
Hey, Dinky!
Dinky, quick!
Dinky, çabuk!
Hey, hey, hows he do that, Dinky?
Hey, hey, bunu nasıl yapıyor, Dinky?
Hey, theres somethin very familiar about those eyes, Dinky.
Hey, o gözlerde çok tanıdık gelen bir şey var, Dinky.
We call this one our "Inky-dinky-doo." That's from our Inky-dinky-doo line.
Biz buna "lnky Dinky Doo" diyoruz.
He's Aunt Edna's dog, Dinky.
O Edna Teyzenin. Adı Minik.
You didn't get to meet Dinky last night.
Dün gece Minik'le tanışamadınız.
Dinky needs a long walk and a bath.
Minik'in uzun bir yürüyüşe ve banyoya ihtiyacı var.
Rusty, take care of Dinky.
Rusty, Minik'le ilgilensene.
Roll over, Dinky!
Yat!
You'll go dinky dow in LBJ.
Hapiste çürüyeceksin.
I do things to make them laugh, and they call me'dinky dau.'
"Onları güldürmek için bir şeyler yapıyorum beni'dinky dau'diye çağırıyorlar."
"The Dinky Link."
Dinky Link.
Somebody kidnap Dinky Doodle?
Biri Dinky Doodle'ı mı kaçırmış?
My problem is I got a 50-year-old lust in a 3-year-old dinky.
Tek sorun, şehvetim 50 yaşındayken zamazingom 3 yaşında.
Dinky dau, man.
Sen delisin dostum.
You dinky dau, man.
Sen delisin oğlum.
You beaucoup dinky dau!
Hem de zırdelisin.
Dinky.
Çok küçük.
Maybe tell me about the big city... all the things I'm missing living in this dinky town... and how you'd like to be the one to take me out of it.
Belki de bana büyük şehri burada yaşayarak kaçırdıklarımı ve beni buradan götürmek istediğini anlatacaksın.
You want to get out of this dinky little town.
Bu küçük kasabadan gitmek istemiyor musun?
I just saw Joe DiMaggio in Dinky Doughnuts.
Az önce Joe DiMaggio'yu Dinky Doughnuts'ta gördüm.
- In Dinky Doughnuts?
- Dinky Doughnuts'ta?
He's not sitting in Dinky Doughnuts.
Dinky Doughnuts'ta oturmaz.
Well, maybe he likes Dinky Doughnuts.
Belki Dinky Doughnuts'ı seviyordur.
I can't see Joe DiMaggio sitting at the counter at little, tiny, filthy, smelly Dinky Doughnuts.
Joe DiMaggio'yu Dinky Doughnuts'ın küçük, dar, kirli, kokan tezgahında oturmasını anlayamıyorum.
He can have a doughnut, but not a Dinky.
Çörek yiyebilir, ama bir Dinky çöreği değil.
He's in Dinky Doughnuts.
Ve o Dinky Doughnuts'ta.
And maybe I went dinky dau over there.
Belki orada aklımı da kacırdım.
Are you gonna trust that dinky bulb on your face or my nose? Come on!
Yüzünün ortasındaki ampule mi, benim burnuma mı güveneceksin?
Remember when I found you at Dinky Doughnuts?
Seni Dinky Donut'da nasıl bulduğumu hatırlamıyor musun?
I saw Joe DiMaggio in Dinky Doughnuts again.
Joe DiMaggio'yu Dinky Doughnuts'da tekrar gördüm.
It's a dinky, little nothing neighborhood store.
Burası çok önemli bir dükkan değil.
What a coinky-dinky.
Bu ne "tesli adüflü".
Crazy Dinky Feeber.
Umarım Dinky gelir.
He was always getting off these great zingers.
Çılgın Dinky Feeber.
Dinky's zingers to me. They made a great team.
O da daima bana Dinky'nin çılgınlıklarını bana anlatırdı
It's Dinky.
Minik'miş.
I hope Dinky comes.
Burası bizimdi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]