English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dirge

Dirge translate Turkish

37 parallel translation
Therefore our sometime sister, now our Queen, have we, as'twere, with a defeated joy, with mirth in funeral and with dirge in marriage in equal scale, weighing delight and dole, taken to wife.
Onun için, eskiden kardeşimiz, bugün kraliçemiz olan kadını, yaslı bir sevinçle, düğünde cenaze, cenazede düğün türkülerini söyleyerek, acıyla tatlıyı birleştirmesini bilerek, eş ettik kendimize, evlendik.
You shall hear my dirge over burning Rome!
Benimle birlikte cenaze ateşine geliyorsunuz! İşte bu gece yanan Roma ağıtını dinleyeceksiniz!
Well, let's not fall into a dirge.
Ağıt vermeye başlamayalım.
- What is it? - # # [Dirge]
O da nedir?
For one whole day and night... it sustained me on that soft and dirge-like main.
Tam bir gün, bir gece boyunca beni hayatta tuttu.
It's a dirge.
Bu cenaze şarkısı.
They sound like a dirge.
Ağıt gibi geliyorlar.
Therefore our sometime sister, now our queen... the imperial jointress to this warlike state... have we, as'twere with a defeated joy... with one auspicious and one dropping eye... with mirth in funeral and with dirge in marriage... taken to wife.
Bu nedenle önceki kız kardeşimizi, şimdiki kraliçemizi Şavasın eşiğinde olan devletimizin ortak hükümdarlarını kendimize eş seçerken hüzünlü bir sevinç içindeydik... yaş dolu gözlerimizin içi gülüyordu... Cenazede şenlik, Düğünde ağıtla... karım olarak alıyorum
Sonar, play me a dirge, matey.
Sonar, bana hüzünlü bir şeyler çal.
Therefore our sometime sister now our queen th'imperial jointress of this warlike state have we as'twere with a defeated joy with one auspicious and one dropping eye with mirth in funeral and with dirge in marriage in equal scale weighing delight and dole taken to wife.
Fakat aklımız öyle savaştı ki yüreğimizle matem içinde sağduyumuzu yitirmeyip hep onu düşünmekle beraber kendimizi de unutmayalım diyoruz artık. Onun için, eskiden kardeşimiz bugün kraliçemiz bu yiğit memleketin taç ortağı olan kadın yaslı bir sevinçle bir gözümüz ağlayıp bir gözümüz gülerek düğünde cenaze, cenazede düğün türküleri söyleyerek acıyla tatlısını birleştirmesini bilerek eş ettik kendimize, evlendik.
That "lovely tune" is a traditional funeral dirge.
Bu "hoş müzik" geleneksel bir cenaze ağıtıdır.
I could teach you all some Talaxian rondos, and I know a Vulcan funeral dirge, not to mention the classics of Klingon opera.
Herkese Talaxian rondolarından birkaçını öğretebilirim........ ve bir Vulkan cenaze ağıdı biliyorum Klingon operasının klasiklerinden bahsetmeyelim bile.
And the Church of England, all the Christian religions, which is mainly Caucasian white people with power and money, enough to make Solomon blush, they're all singing... ( Dirge-like ) # O God, our help in ages past
Kral Süleyman'ı utandıracak kadar paraya... ve güce sahip olan, esasen beyazlardan oluşan... İngiliz Kilisesi ve tüm Hıristiyan mezhepleri, hepsi şöyle söylüyor... # Tanrı'mız, asırlardır bizim yardımcımız...
That report made him sound about as exciting as a Vulcan funeral dirge.
Onun sesi bu raporu bir Vulkan cenaze töreni gibi yaptı.
And a dirge would play.
"Arkada ağır bir müzik çalıyordu."
A religious thing. Sounded like a dirge.
Dini, hatta cenazeler için olanından.
I'm a pallbearers'dirge singer
Bir tabut refakatçisi ve ağıt şarkıcısıyım.
On the way to the cemetery, we play a dirge.
Mezarlığa giderken ağıt çalarız.
- Do you know what a dirge is, Timmy?
- Ağıt nedir biliyor musun, Timmy? - Tüyler ürperten müzik türü.
Ugh, cue the funeral dirge.
Cenaze namazı kıldırmaya *.
Therefore our sometime sister, and our queen, the imperial jointress to this warlike state, have we, as'twere with a defeated joy, with one auspicious and one dropping eye, with mirth in funeral and with dirge in marriage, in equal scale weighing delight and dole, taken to wife.
Onun için, eskiden kardeşimiz, bugün kraliçemiz, bu yiğit memleketin taç ortağı olan kadını, yaslı bir sevinçle, bir gözümüz ağlayıp, bir gözümüz gülerek, düğünde cenaze, cenazede düğün türküleri söyleyerek, acıyla tatlıyı birleştirmesini bilerek,
# A funeral dirge for eyes gone blind #
# A funeral dirge for eyes gone blind #
Yeah, a little voodoo dirge to brighten up the day.
... günüme neşe kattınız.
( horn plays fast-paced version of funeral dirge )
( horn plays fast-paced version of funeral dirge )
The sound of you being smashed into these walls is the only funeral dirge you'll get!
Sesin duvarları parçalayan cenaze ağıtı olacak!
You know what I mean, "dirge"?
Neden bahsettiğimi biliyorsun, "dirge"?
or birds... or a funeral dirge to a death march...
ya da kuşlar... ya da cenaze ağıtı gibi...
- Dirge, we know.
- Biliyoruz, Dirge.
Wasn't talking to you, Dirge.
Seninle konuşmuyordum, Dirge.
Louis, save us From this dirge.
Louis, bizi bu durumdan kurtar.
You know, the first part of the ceremony is slow dirge music.
Törenin başında çalınan, bir tür matem müziğidir.
That man could turn a rallying cry into a funeral dirge.
O adam düstur'u cenaze ağıtına çevirebilir.
I mean, maybe Valerie's obsession with you is the reason why she's a walking funeral dirge.
Belki de Valerie'nin ölü cenaze gibi gezmesinin sebebi sana takıntısıdır.
A dirge for her... the doubly dead in that... she died so young.
Onun için yas tutalım genç yaşta ölenin çifte ölümünün yasını.
Funeral dirge.
- Cenaze ağıtı.
"Buoyed up by that coffin, " I floated on a soft and dirge-like main.
Tabutla birlikte süzüldüm, yumuşak ve kirli bir ana şeritte yüzdüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]