Disabled translate Turkish
1,621 parallel translation
The disabled are coming for a chat.
Engelliler gelecekmiş.
How long have you been disabled?
Ne zamandır özürlüsün?
I'm disabled!
Engelliyim!
It must be so difficult being gay and disabled.
Hem gay hem engelli olmak çok zor olmalı.
Some smelly disabled person who has never had sex.
Hiç seks yapmamış, sakat ve kötü kokan biri olursa?
Safeties disabled. Warheads are armed.
Emniyet devre dışı bırakıldı, savaş başlıkları ateşlemeye hazır.
he just disabled his gps.
GPS'i şu anda devre dışı bıraktı.
Dammit, it's disabled.
Lanet olsun. Etkisiz kılınmış.
They just disabled Josh's tracker.
Jack, Josh'un üzerindeki vericiyi etkisiz hâle getirdiler.
I've disabled their tracking capability.
İz sürme kabiliyetlerini devre dışı bıraktım.
And drop you off at a center for the disabled.
Ve sakat bir şekilde şehrin ortasına bırakacağım.
- I got the shielding disabled.
- Kalkanı etkisiz hale getirdim.
You think I'm temporarily disabled?
Benim, geçici olarak sakat olduğumu mu düşünüyorsun?
Topflight security systems disabled.
Yüksek güvenlik sistemleri devre dışı bırakılmış.
They make software for disabled people.
Engelliler için program yazıyorlar.
It allows disabled people who can't talk to converse in a natural sounding voice.
Konuşamayan engelli insanların doğala benzeyen bir sesle konuşmasını sağlıyor.
Don't make us go good cop, developmentally disabled cop on you.
Bizi iyi polis, gelişme özürlü polis yapmaya zorlama.
Would you be able to take a disabled person like Quasimodo to be your husband, instead of an important rich man.
Quasimodo gibi sakat birini önemli, zengin bir adam yerine koca olarak kabul edebilir miydiniz?
You disabled the Gate, remember?
Geçidi etkisiz hale getirdin, hatırladın mı?
My injections disabled it.
Benim iğnelerim onu etkisiz kıldı.
The girl was developmentally disabled.
Kızda, gelişim geriliği varmış.
Adson has a developmentally disabled son.
Adamson'ın gelişimsel engelli bir oğlu var.
Because you never know when you maybe disabled.
Çünkü sakatlandığın zaman hissetmezsin.
.. where one can never tell if they might become disabled.
... sakatlandığı zaman söyleyemeyecektir.
Not just the gays but the blacks and the Asians and the seniors and the disabled.
Sadece geyler için değil, siyahlar, Asyalılar yaşlılar ve engelliler için de.
Developmentally disabled children?
Gelişimsel özürlü çocuklarla mı?
Bad guy disabled the security.
Düşmanımız güvenlik sistemini devre dışı bırakmış.
I've disabled most of the normal protocols.
Normal protokollerin çoğunu etkisiz hale getirdim.
You've disabled too many of the cells'basic protocols.
Çok fazla temel hücre protokolünü etkisiz hale getirdin.
His ship could be disabled.
Gemisi zarar görmüş olabilir.
And she's slow, learning-disabled.
Kendisi biraz ağır, öğrenme özürlü.
Earlier today the Wal-Mart in downtown Jackson was the scene of a bizarre crime when a man, posing as a disabled wheelchair user, was caught on the security camera stealing a coin-operated children's ride.
Bu sabah şehir merkezindeki Wal-Mart, Jackson tuhaf bir suça ev sahipliği yaptı. tekerlikli sandalyedeki bir adam, kameralara bozukluk ile çalışan çocuk oyuncaklarından birini çaldı.
Are there any posters in the disabled toilet?
Engelliler tuvaletinde poster var mı?
So she could have disabled the alarms.
Yani alarmları kapatabilirdi.
Make fun of a disabled person.
Sakat adamla dalganı geç.
Permanently disabled.
Sonsuza dek seni etkisiz hale getirmek.
- What, is there also disabled ones?
- Ne yani? Özürlü de mi var? - Mongol mu dedim sana?
Then we got somebody that's disabled, dog.
Bir de özürlü var.
Now why would they send me a disabled kid?
Neden bana engelli bir çocuğu yolladılar?
Atmos cannot be disabled.
ATMOS hizmet dışı bırakılamaz.
Rodney disabled the self-destruct?
Otomatik yoketmeyi kapatmayı başaran Rodney'miydi?
The first time I saw you, you were helping some disabled girls across a ditch.
Seni ilk gördüğümde Engelli kızlara yardım ediyordun.
It appears other personnel have been disabled as well.
Görünüşe göre diğer personelde baygın.
Due to a classic Jell-O prank, this ride has been disabled.
Klasik iğrenç şakamız geliyor bu tur kapatılmıştır.
Chip must have disabled the transponders.
Chip, vericiyi kapatmış olmalı.
Maybe Brimmer told us he disabled it.
Belki Brimmer bize öyle söyledi sadece.
Long as you don't introduce him to the scary disabled mother, that is.
Onu korkutucu, özürlü annenle tanıştırmadığın sürece tabii.
"Security system disabled."
Güvenlik sistemi devre dışı. "
- Thirty-seven. And more than a thousand people disabled, do you remember?
- 37 ve binden fazla insan sakat kaldı.
I'm disabled.
Ben engelliyim de.
The one that disabled your ship?
- Gemini etkisiz hale getirene mi?