Disappeared translate Turkish
10,779 parallel translation
A car was stolen the morning they disappeared.
Ortadan kayboldukları sabah bir araba çalınmış.
I mean, maybe they just... disappeared.
Belki de öylece kayboldular.
"The mermaid" "disappeared under the water. The miller, full of confidence and courage, back to his mill"
Su perisi tekrar suya dalar ve iyi ruhlarla avunur, adam hızla değirmenine geri döner.
She disappeared.
– Kayboldu.
You disappeared?
Kayıp mıydın?
That was the same day her favourite doll disappeared from her bed. We had no explanation until that was developed.
Aynı gün yatağındaki en sevdiği bebeği ortadan kayboldu ve bu olay ortaya çıkıncaya kadar hiçbir fikrimiz yoktu.
The signal just disappeared!
- Sinyal az önce yok oldu!
Disappeared?
– Yok mu? – Evet.
I thought you disappeared because of me so do you know how scared I was!
Benim yüzümden ortadan kayboldun diye çok korktum!
And if so, where that child came from and where that child disappeared off to.
Eğer varsa o çocuk nereden geldi ve nereye kayboldu?
♫ Of my soul that's filled with these scars ♫ If the child in the basement really existed. If he / she did exist, ♫ The deep night sky ♫ then where she came from and where she disappeared to.
Bodrumda gerçekten bir çocuk var mıydı ve eğer varsa o çocuk nereden geldi ve nereye kayboldu?
When he went to find her, that child had already disappeared.
Onu bulmaya gittiğinde o çocuk çoktan ortadan kaybolmuştu.
Turns out when laurel disappeared,
Laurel'ın kaybolduğu an ortaya çıktı...
The night he disappeared, he was out getting laid.
Kaybolduğu akşam, dışarı çıkıp sevişmiş.
Was your dad engaged in any way when Kathie disappeared?
Kathie kaybolduktan sonra babanız olaya müdahil oldu mu?
He had gone out into private practice, and, lo and behold, when Kathie disappeared and her family members were pointing fingers,
Kathie kaybolduğu zaman özel bir soruşturma yürüttü. Kadının ailesi onları suçluyordu.
It's Ed Wright's view of where there are inconsistencies in his own client's accounting of what, what went on the night his wife disappeared.
Ed Wright müvekkilinin eşinin kaybolduğu gece olanlar hakkındaki açıklamalarında, bulunan tutarsızlıkları bu şekilde yorumluyordu.
She disappeared two weeks after I was born.
Ben doğduktan 2 hafta sonra ortadan kaybolmuş.
Would you be able to provide a list of who had facility access the day he disappeared?
William kaybolduğu gün, tesise erişimi olanların bir listesini verebilir misiniz?
You were with him when he disappeared, am I right?
Kaybolduğunda onunla birlikteydiniz, değil mi?
Guess which rep was there when he disappeared.
Tahmin edin kaybolduğu sabah hangi tıbbi ürün temsilcisi varmış yanında.
- Alice disappeared ten days ago.
- Alice 10 gün önce kayboldu.
The night she disappeared, I was here when you and Michael went to find her.
Kaybolduğu gece, sen ve Michael onu bulmak için gittiğinizde ben buradaydım.
The print on the car that Evie disappeared from...
Evie'nin kaybolduğu arabanın üzerindeki el izi...?
Nobody disappeared from here on October 14th four years ago.
Dört yıl önce, 14 Ekim'de hiç kimse buradan kaybolmadı.
She's just disappeared.
Az önce ortadan kayboldu.
Once the dormant phases disappeared, the infection won out.
Pasif evreler sona erdiğinde,... enfeksiyon galip geldi.
And you disappeared... Until now.
Ve şimdiye kadar ortada yoktun.
- Meaning you disappeared.
- Ortadan kayboldun demek.
Information gathered from that action reveals that Alex illegally accessed classified files from Special Agent Prado up until the night she disappeared.
Çalışmadan toplanan bilgi, Alex'in yasadışı yollarla Özel Ajan Prado'nun kaybolduğu geceye kadarki gizli bilgilerine eriştiğini gösteriyor.
They disappeared two weeks ago.
İki hafta önce kaybolmuşlar.
Then, suddenly, he disappeared right before Memorial Day, which I was supposed to take off for a guys'weekend with some friends.
Sonra aniden, Anma Gününden önce ortalıktan kayboldu gitti ki o hafta arkadaşlarla birlikte izne çıkmam gerekiyordu.
Disappeared 6 years ago. Same time the murders began.
- Cinayetlerin başlamasıyla aynı zaman.
But if they've disappeared... No, they don't actually disappear.
- Gerçekten silinmiyorlar.
I want explain to you Mira... But you disappeared I'm here
Açıklamak istedim, Mira! Ama sen beni bırakıp gittin. Şimdi buradayız.
Elias's guy came out of nowhere, shot Dominic's boys, and disappeared.
Elias'ın adamı birden ortaya çıkmış. Dominic'in adamını vurup ortadan kaybolmuş.
I don't know. It's like he just disappeared.
Bilemiyorum, sanki bir anda ortadan kayboldu.
You want to buy my house because my husband and children disappeared from here.
Kocam ve çocuklarım burada ortadan kayboldukları için evimi almak istiyorsunuz.
Since my sister disappeared when I was 12 years old... in what I believe was an alien abduction.
12 yaşımdayken kız kardeşimin kaçırılmasından beri. Onu uzaylıların kaçırdığına inanıyordum.
You're gonna say you don't remember anything before you woke up in the exact spot where our neighbor's daughter and her two friends disappeared from?
Onlara komşumuzun kızı ve arkadaşlarının kaybolduğu yerde uyanıp hiç bir şey hatırlamadığını mı?
The girl next door disappeared on the 22nd.
Yan komşunuzun kızı 22'sinde kayboldu.
Like a foot just disappeared off the gas pedal.
Gaz pedalı daha yeni bırakılmış gibiydi.
Because I seem to recall there being one left On the car that our daughter disappeared from.
Kızımız arabadayken kaybolduğu için mi orayı aradım.
Miss Durst, you moved to Jarden, a town with no departures, And that very night three girls disappeared, One of whom lived next door to you.
Bayan Durst, Jarden'a taşındınız, ayrılışı olmayan bir kasabaya, ve o gece üç kız kayboldu, onlardan biri de yan komşunuz.
She had a seizure the night she disappeared.
Kaybolduğu gece nöbet geçirdi.
140 million people disappeared three years ago.
Üç yıl önce 140 milyon kişi kayboldu.
Oh, well, there was a palm print found on the car that the girls disappeared from.
Oh, well, there was a palm print found on the car that the girls disappeared from.
He gave me his child and he disappeared.
Bana çocuğunu verdi ve kayboldu.
25 years ago, God disappeared.
25 yıl önce, Tanrı ortadan kaybolmuştu.
Alex, the Chosen One, has disappeared.
Seçilmiş Alex, ortadan kayboldu.
Story goes that before he disappeared, our Father planted a single seed of hope, a baby in a world ravaged by war.
Hikâye, babamızın ortadan kaybolmadan önce bir umut tohumu ektiğiyle devam ediyor. Savaştan harap olmuş dünyada bir bebek.