English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Discard

Discard translate Turkish

273 parallel translation
When policeman on small pay... discard large cigar after two puffs... sure sign of distress.
Polisler az para kazandıklarından... sigaradan iki nefes alıp bir köşeye atarlar... Tabii ki bu da sıkıntının işaretidir.
And if the jury believe that any witness has willfully sworn falsely... to any material fact, thejury is at liberty to discard... and disregard the testimony of such witness.
Eğer jüri, herhangi bir tanığın herhangi bir maddi fiili kasten yalan bir şekilde ifade ettiğine inanıyorsa o tanığı ve ifadesini dikkate almamakta serbesttir.
He was trying to discard you.
Sizi başından atmaya çalışıyordu.
Still, you were proposing to discard Mrs Holland.
Yine de, bayan Holland'a ayrılma teklif ettiniz? Hayır.
They'll discard the code just as we change ours periodically.
Elbette er ya da geç bu şifreyi bırakacaklardır tıpkı kendi şifremizi periyodik olarak değiştirdiğimiz gibi.
By all the gods that Romans bow before, I here discard my sickness.
Romalıların inandığı bütün tanrılar adına aldırmıyorum hastalığıma.
Discard.
Bunu atıyorum.
- Discard.
- Ben yokum.
Not in the discard yet
Bu henüz çıkmamış.
Discard two.
İki kart.
- I discard one.
Bir kart.
Discard three.
Üç atıyorum.
Discard one.
Bir atıyorum.
We'll look away while you discard them.
Siz onu çıkarırken, Hans ve ben arkamızı döneriz.
- You really wanna discard that?
- O kartı almak istediğinize emin misiniz?
But how can you discard a friendship from day to day because of some...
Ama bir arkadaşlığı nasıl çöpe atabilirsiniz hem de....
What do you say we discard our weapons and join them as refugees?
Ne dersiniz? Silahlarımızı bırakıp onların yanına sığınsak nasıl olur?
We'd have to discard them somewhere.
Yarı yolda bırakmak zorunda kalırdık.
Even when they choose to discard one of their kings?
Krallarından birini yok ettiklerinde bile mi?
Let's discard the various number systems and concentrate on the face cards.
Değişik sayı sistemlerini bir kenara bırakalım ve kağıtlardaki şekillere yoğunlaşalım.
Use and discard.
Siliyorsun, sonra atıyorsun. Siliyorsun, sonra atıyorsun.
But do we discard my theory because it upsets your scheme of things?
Sırf seni üzdüğü için teorimi çöpe mi atmalıyız?
If it is effective, we will discard these machines and go out and destroy the Thals.
Eğer etkili ise bu makinelerden kurtulacağız ve dışarı çıkıp Thallar'ı yok edeceğiz.
! " Not only did he make you discard your traditional ways he demands we do this and that, all the time!
"Senseiniz ha! ?" Sizin geleneksel yöntemlerinizi ıskartaya çıkartmadı mı? Şunu isterim, bunu isterim diye isteklerde bulunmadı mı her zaman!
Discard the warp drive and get that ship out of there.
Warp ünitesini bırak, gemiyi oradan çıkar.
Are you gonna discard?
Oynayacak mısın?
My Lords, I have come to this court not because I wish to discard a wife, but because such grave doubts are cast upon my marriage and such grave fears invest my conscience.
Efendiler, Bu mahkemeye, karımı bir köşeye atmak için değil evliliğimin üzerine çöreklenmiş ağır şüpheler yüzünden geldim. Ve bu kasvetli korkular vicdanımı sarıyor.
You unreasonable girl you dare to discard your studies and hit your teacher
Sen ne şımarık bir kızsın Ödevlerini yapmıyorsun, öğretmenini dövüyorsun
She may then discard the little babe without much trouble.
Anne bu durumda yavrusundan fazla bir zahmete girmeden bırakabilir.
Even when someone has the strength to discard me mypower is not diminished.
Beni devre dışı bırakacak güce sahip olsalar bile gücüm azalmaz.
It looks like I have to discard my physical body with the spirit hidden in the Heavenly Creed to follow him down
Görünüşe göre bende dönüşüm geçirip... dünyaya inmeli... ve cennetin verdiği güçle... onu durdurmalıyım
Discard and rummy.
Attım ve rami.
Discard already!
At şu kâğıdı artık!
To discard a mate in this manner...
Bu şekilde bir eşten kurtulmak...
Discard your facades, and reveal your true being to me.
Maskelerinizi çıkarın ve bana gerçek benliğinizi gösterin.
You thus were able to have me either save or discard depending on the location of the card, which you followed until we were left with just one : the card I originally chose.
Bu şekilde kartı atmamı engelleyip onu korumuş oldunuz, kartın yerine bağlı olarak, bütün adımları tek tek izlediniz, ta ki benim seçtiğim, karta gelene kadar
You use them then discard them like dirty rags!
Çık oradan da kulaklarına veriim amcık ağızlı!
And no human-studies review committee... will ever do anything but discard erucic acid out of hand.
Hiçbir insan sağlığı araştırma kurumu..... erusik asidi çöpe atmaktan başka hiçbirşey yapmayacaktır.
If it is found unsuitable, I shall discard it.
Uygun bulunmazsa vazgeçerim.
Discard ladylike lace to lose companionship. "
Eşsiz kalmak için kadınsı danteli bırak.
- Are you gonna get rid of him? We'll discard him. but for now we keep him as a figurehead.
Onu atacağız ama şimdilik kukla olarak tutuyoruz.
She wants you dead. You said you were gonna discard me.
Beni ortadan kaldıracağını söylemişsin.
We take on the life-forms. We finish the job. We discard the life-forms.
Bir gezegeni araştırırız, canlıların şekline gireriz, işimizi bitirip, vücutları bırakırız.
Now I must discard my teammates, much like the boxer must shed roll after roll... of sweaty, useless, disgusting flab before he can win the title.
Şimdi takım arkadaşlarımı kovmalıyım, terli, kullanışsız... mide bulandırıcı kirli bir iç çamaşırı değiştirircesine.
I discard this ring, a fraud symbol of our bond...
Bağımızın sahte bir sembolü olan bu yüzüğü atıyorum...
Make our imperfect souls whole again. Discard this unnecessary physical shape. Merge all souls into one.
Anlamsız vücutları terkederek kalbinin eksik bölümünü doldur ve herkesin ruhunu bir olarak birleştir.
" then you get to discard that question.
" O zaman bu soruyu geçin.
"is to discard all of your..." Dad, will you stop?
"Elinizdeki bütün kartları..." Baba, Dursan artık?
All that remains is to bring the child into the light and discard the diseased carcass of the mother before it can infect its offspring.
Geriye kalan sadece bir tek çocuğu aydınlığa çıkarmak. ve anne yavrularına bulaştırmadan önce onu hastalıklı gövdesinden ayırmak kaldı.
The world in which you would rule as Athena... Are you just going to discard all of it! ?
Benim gerçek gücüm, kollarımda saklı.
Now she'll discard your name too throughout her life.
Yoksa, yoksa ne?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]