English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disconnecting

Disconnecting translate Turkish

64 parallel translation
You know I never would have thought of disconnecting those wires if it hadn't been for your excellent example at the Royal Regent Museum.
Biliyor musun, Royal Regent Müzesinde bana göstermeseydin, şu kabloları yerinden çıkarmak hiç aklıma gelmezdi.
Love makes you aware of disliking or disconnecting...
Aşk, hoşlanmama veya ayrılma durumlarında aklını başına getirir.
It is like disconnecting a bomb.
Yani orada bir sürü tel var.
Disconnecting...
Hattan çıkıyorum...
Mr. Hayes is entitled to a reduction of rent due to uninhabitability... caused by Mr. Goodman's attempt to force him from the premises... by disconnecting his utilities.
Bay Goodman'ın bina hizmetlerini kesme girişimi sonucu oluşan yaşanamamazlık durumundan ötürü Bay Hayes vadesi gelmiş kira ücretinden indirime gitme hakkına sahiptir.
- I'm disconnecting.
- Bağlantıyı kesiyorum.
Disconnecting Gordon would be fatal.
Gordon'ın bağlantısını kesmek, ölümcül olabilir.
I am disconnecting my interface to the computer.
Ara yüzümün bilgisayara bağlantısını kesiyorum.
- We're disconnecting you now.
- Bağlantını kesiyoruz hemen.
The intoxicating freedom that comes from disconnecting action and consequence.
Hareketten ve akıbetten kopuş sarhoş edici bir özgürlük getiriyor.
The control nerves are disconnecting one after another!
Zararın büyüklüğü bilinmiyor! Sinirlerin kontrolü çalışmıyor
Sergeant, try disconnecting the superconductive interface.
Çavuş, süperiletken arayüzü devre dışı bırakmayı dene.
The thought of disconnecting from the hive mind terrified you.
Kovandan bağlantının kesilmesi seni korkutmuştu.
You might try disconnecting the phase discriminator.
Faz ayırıcısını ayırmayı deneyebilirsiniz.
Have the ambu bag ready. Disconnecting the vent.
Solunum cihazından çıkarıyorum
- I'm just disconnecting them now.
Az önce onun bağlantısını kestim.
Just yesterday, you'd never even heard of the idea... that disconnecting from the link could be fatal.
Dün Bağlantı'dan ayrılmanın ölümcül olduğunu bilmiyordun.
Disconnecting.
Bağlantıyı koparıyorum.
Some hooligan keeps disconnecting the alarm.
Holiganın birisi alarmı devre dışı bırakıyor.
My cousin is a bank teller, and he gave me one of those exploding ink cartridges... they put in stolen money so I could figure out... who's been disconnecting the emergency exits!
Kuzenim bankada veznedar, acil alarmlarını devre dışı bırakanı bulmam için çalıntı para bulunsun diye kullandıkları patlayan mürekkeplerden verdi.
- But the chair is not disconnecting.
- Ama koltuk bağlantıyı kesmiyor.
We tried disconnecting the interface, but...
Ara yüzü ayırmaya denedik, fakat...
Dinkles, I feel bad disconnecting Zia's calls.
Dinkles, Zia'dan ayrılırken kendimi kötü hissettim.
I'm disconnecting the line.
Ben kapatıyorum.
Look, for all we know, disconnecting the stones could put them in further jeopardy.
Bak, bildiklerimize göre, taşları yerinden çıkartmak onları daha büyük bir riske sokabilir.
What about disconnecting them from the device?
Onları aletten çıkartma durumundan ne haber?
Disconnecting ZedPM power... now.
SNM'nin gücü kesiliyor... Şimdi.
And I'm disconnecting Vic from my life and from the kids.
Ve Vic'i benim ve çocukların hayatından çıkarmağa çalışıyorum.
But, you know, disconnecting your phone and moving is a little extreme, even for you.
Ama, bilirsin, telefonunu kapatmak ve taşınmak senin için bile aşırı.
It is like disconnecting a bomb.
Bir bombayı etkisiz hâle getirmekten farkı yok.
We're afraid that disconnecting him could send him into paralytic shock.
Ne yazık ki cihazı öylece ayırmak onu felç edici şoka sokabilir.
That guy william is totally disconnecting from his kid.
Şu William oğlundan iyice uzaklaşmış.
I was just disconnecting the battery so she could get some sleep.
Biraz uyutabilmesi için bağlantı kablolarını çıkardım.
Okay i am disconnecting now.
- Tamam. Tamam şimdi kapatıyorum.
Try disconnecting a GPS wired into a phone's motherboard, you risk disabling the phone.
Telefonun anakartına bağlı GPS'i sökmeyi denerken, telefonun bozulma riski vardır.
In a technical way, that means it's moving faster than light. You're basically disconnecting yourself... from the rest of the cosmos.
Kendinizi evrenin geri kalanından tamamen soyutluyorsunuz.
If I remember the case report correctly, disconnecting the device proved difficult.
Eğer olay raporunu yeterince iyi incelediysem cihazı sökmek zordu.
Disconnecting Carl's nerve from his brain, which had momentarily forgotten it was dead.
Carl'ın sinirleriyle beyni arasında bulunan bağı kopardı ki bu da bir an için öldüğünü unutmamızı sağladı.
I'm disconnecting.
Bağlantıyı kesiyorum.
- Line is disconnecting.
- Telefon çekmiyor.
About disconnecting something.
Bir şeyi bırakmaktan bahsediyordun.
I'm disconnecting this triffid.
Bu Triffid'in bağlantısını kesiyorum.
I'm reconnecting the first red wire and disconnecting the other one.
İlk kırmızı kabloyu tekrar bağlıyorum ve diğerini söküyorum.
Why are you disconnecting the ground wire?
Toprak telininin bağlantısın neden kesiyoruz ki?
We call it disconnecting the computer.
Buna bilgisayarı fişten çekmek deriz.
I am disconnecting. Take care.
Kendine dikkat et.
Even without disconnecting the communication stone, we might not have much time before...
İletişim cihazını kapatmasak bile Ginn'i tamamen yitirmeden önce,..
So we're disconnecting from the world?
Dünyayla bağlantımızı mı kesiyoruz?
Hello. - l'm disconnecting.
- Alo. - Kapatmam lazım.
- Disconnecting
- Bağlantı kesildi.
- Disconnecting.
- Bağlantıyı çıkar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]