English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Discord

Discord translate Turkish

172 parallel translation
Well, if you ask me, I'd say it must have been some fellow who wanted to sow the seeds of discord between us and the Guardians.
Bana kalırsa Koruyucularla aramızda anlaşmazlık çıkarmak isteyen birileri.
The son threatened the father and discord overcame the city.
Oğul babayı tehdit etmektedir ve şehri ihtilafa uğratmaktadır.
For some time now, I have sensed discord in the violin section.
Bir süredir keman kısmında uyumsuzluk seziyorum.
Let me bring love where there is hate, unity where there is discord.
Nefretin olduğu yere sevgi, düzensizliğin olduğu yere birlik getirmeme izin ver.
A nation must have no discord.
O millette düşünce ayrılığı yok.
Without food, everything is discord.
Yemek olmazsa, her şeyin akordu bozulur.
To quiet discord in the ranks, right?
Belayı önceden kestirmek, değil mi?
I'm a simple man, and I don't know how to talk like De Vita, who's succeeded in sowing discord within our own ranks.
Ben basit bir adamım, ve kendi aramıza kavga tohumları ekmekte gayet başarılı olan.. .. De Vita gibi konuşmasını bilmem.
Our society undermined by these strange insects by the Jews, by the Masons and by the hordes of bleating Socialists who want only to sow discord throughout the nation and make of France their club, their lair, their cell.
Toplumumuzun kuyusu kazıldı, bu tuhaf böcekler, Yahudiler, Masonlar, ve sızlanıp duran sosyalitler sürüsü tarafından. Tüm ulusa nifak tohumları ekmek ve Fransa'yı kendi kulüpleri, inleri, hücreleri yapmak istiyorlar.
We pray to Thee, O Lord, to keep us away from men possessed of the fleeting pleasures of the carnal urge, of violence, of discord.
Ulu Tanrım, sana dua ediyoruz, bizleri geçici bedeni zevklere, şiddete ve uygunsuz arzulara sahip bu insanlardan koru.
Between the fragile beauty of the praying mantis and the fire and passion of the winged dragon, there is no discord.
Peygamberdevesinin kırılgan güzelliği ile kanatlı ejderin ateşi ve tutkusu arasında uyumsuzluk yoktur.
Love is harmony, even in discord.
Sevgi uyumdur, uyumsuzlukta bile.
Avoid discord with others.
Başkalarıyla çatışmaktan sakın.
My body and my mind were in discord.
Aklım ve vücudum bir değildi.
Nothing could be clear! We do not discord between countries!
Burada kavga etmenin gereği yok!
Seducer of men, Betrayer of the nations fountain of avarice, fomenter of discord, Author of pain and sorrow.
İnsanı aldatan, uluslara ihanet eden... kıskançlığı kızıştıran açgözlülüğün kaynağı... uyumsuzluğu tetikleyen, acı ve kederin yazarı...
The man who sought harmony in the cosmos was fated to live at a time of exceptional discord on Earth.
Zamanındakilerle düşünce ayrılığına düşşe de, kâinattaki düzen ve uyumu görebilmişti.
Pierre Guerre, you brought discord to this village
Pierre Guerre, sen bu köyde ihtilaf çıkardın.
Every Christmas breakfast I can remember has been permeated with discord.
Çok mu şaşırdın? Her Noel kahvaltımız kavga gürültüyle geçiyor. - Neden?
My children, we live in a time of discord and hatred.
Evlâtlarım, düzensizliğin ve kinin egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz.
Could I ask you, if the Prime Minister is experiencing discord, shouldn't he sack the dissidents?
Bir şey sorabilir miyim? Başbakan uyuşmazlıkla karşı karşıyaysa, muhalefet edenleri neden kovmuyor?
The people on our moons have been in discord since they migrated from our planet five centuries ago.
Aylarımızdaki insanlarımız 5 asır önce... oraya göç ettiklerinden beri anlaşmazlık içinde.
- Some minor discord?
- Aşk kavgası mı?
He makes a racial slur within earshot of two Romulans putting me in the position of either defending them thus, giving away my allegiance to them or letting the comment pass- - in which case he's managed to plant a seed of discord between us.
İki Romulan'ın duyacağı şekilde ırklarını aşağılayarak beni iki pozisyon arasında sıkıştırıyor. Ya onları savunacağım ve böylece Romulanlar'a karşı sadakatim ortaya çıkmış olacak ya da savunmayacağım ve bu sayede aramızı bozarak nifak tohumları ekmiş olacak.
Are you having a little domestic discord?
Aile içi geçimsizlik mi var?
The fires of frustration and discord are burning in every city, North and South where legal remedies are not at hand.
Kuzeyde ve güneyde, her şehirde, yasal çözümlerin uygulanmadığı yerlerde, öfke ve anlaşmazlık ateşleri yanıyor.
My soul is full of discord and dismay.
Korkular, karanlıklar düştü içime birden.
" where there is discord, may we bring harmony.
"Çatışmaların yerine uyum getirelim."
- Marital discord.
- Aile içi geçimsizlik.
Their credo is to sow discord and kill the unwary.
Amaçları anlaşmazlıkları çözmek ve avlarını gafil avlamaktır.
There was discord.
Anlaşmazlık vardı.
Don't worry about it, Discord.
Bunun için endişelenme, Discord.
Through all the chaos that is our history, through all of the wrongs and the discord, through all of the pain and suffering, through all of our times, there is one thing that has
Tarihimizdeki tüm kaoslar tüm yanlışlar ve anlaşmazlılar, tüm acılar ve düşmanlıklar, bir kenara bırakılmalıdır.
And should the empress know this discord's ground, the music would not please.
Yargı veya intikam. İmparator fark edecek olursa ikinizi de çiğ çiğ yer.
Discord bordering on cacophony.
Kakafoni ve ahenksizlik vardı.
Why are you an awful. heinous breeder of discord?
İğrençsin, tıpkı tiksindirici damızlık hayvan gibi.
All were apparently stable professional people with no history of violence, domestic discord or mental illness and it took a family member or employee to realize that they were gone including their cars and a few personal items.
Hepsi de görünüşte sakin şiddet geçmişi, ev içi uyuşmazlığı veya akıl hastalığı olmayan insanlardı. Akrabaları ve iş arkadaşları arabaları da dahil birkaç kişisel eşyalarını alarak gitme nedenlerini anlamamışlardı.
Discord's the name.
- İsmim Discord. - Ceza, huh?
Come on, Discord... Ya gave me till sunrise, remember?
Bana güneş doğana kadar zaman verdin... hatırladın mı?
Discord, goddess of retribution.
Discord... Ceza Tanrıçası.
If Xena doesn't find Ravenica's killer...,... Discord's taking one of us...
Eğer Zeyna Revenica'nın katilini bulamazsa, Discord bizden birini alacak...
She's right. Discord has long ears.
Discord'un uzun kulakları var.
- Wait, Discord.
- Bekle, Discord. Bekle.
You were willing to take my place with Discord.
Discord'la benim yerimi almak istiyordun.
There's always been discord between them.
Onların arasında her zaman bir anlaşmazlık vardır.
Sower of discord Your works now must cease
İhtilaf ekicisi, artık yaptıkların sona ermeli.
Sower of discord Your help we implore
İhtilaf ekicisi, yardımına yakarıyorum.
Instead, all it brought was discord and the potential resignation of a high school principal under siege.
Ama anlaşmazlık getirdi. Ve istifası olası olan bir müdür kuşatılmış durumda.
TENSION AND DISCORD AFFECT THEM ADVERSELY,
Aman tanrım, burası neredeyse 150 derece.
Discord...
Kaba gürültü...
And I'm not.
Hadi, Discord.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]