English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Discouraging

Discouraging translate Turkish

136 parallel translation
Very discouraging because it's true.
Sinir bozucu, çünkü doğru.
Discouraging, though.
Hayal kïrïcï, ama.
I'm not angry, but it's very discouraging.
Kızgın değilim, ama bu gerçekten üzücü.
Discouraging, isn't it?
Cesaret kırıcı, değil mi?
And the percentage of failures is most discouraging.
Ve başarısızlık yüzdesi, en cesaret kırıcı olan.
- It's very discouraging!
- Moral bozucu! - Evet, komutanım.
- Discouraging, isn't it?
- Cesaret kırıcı, değil mi?
- Discouraging.
- Heves kırıcı.
Now, I know it's discouraging, but we'll work it out.
Bunun şevk kırıcı geldiğini biliyorum ama başaracağız.
Bonnie is the only thing with her, not Ralph or marriage... and that's the discouraging part of it.
Onun ilgilendiği tek şey Bonnie, Ralph ya da evliliği değil. İşin moral bozucu kısmı da bu.
It's all very discouraging.
İnsanın cesaretini tümden kırıyor.
It's just downright discouraging, lieutenant.
Moral bozuyorsun, Teğmen.
the Rocky Mountains and the equally discouraging High Sierras.
Mühendisler, hattın güzergâhını uçsuz bucaksız doğal bariyerlerden, Rocky Dağları'ndan ve bir o kadar yıldırıcı olan Sierra Dağları'ndan çizdiler.
Considering where he finally went, it's discouraging.
Sonunda gittiği yeri düşünürsek, bu biraz cesaret kırıcı.
Terribly discouraging.
Gerçekten ümit kırıcıydı.
It's a little discouraging, isn't it?
- Biraz cesaret kırıcı, değil mi?
How very discouraging for you.
Sizin için ne kadar cesaret kırıcı.
Couldn ´ t you be a bit less discouraging?
Biraz daha az cesaret kırıcı olsana.
This is very discouraging.
Kabul edilemez bir şey.
Doctor, you're the one who said I was discouraging men.
Erkeklerin cesaretini kırdığımı söyleyen sizdiniz.
It was downright discouraging.
Olanlar cesaret kiriciydi,
Where seldom is heard a discouraging word...
Where seldom is heard a discouraging word...
... Where seldom is heard a discouraging word
"... Where seldom is heard a discouraging word.
" A discouraging word
" Ayıp sayıldığı...
Never be afraid of life, no matter how discouraging things seem. Don't let it beat you.
Asla hayattan korkma, cesaretini kırmasına, seni yenmesine izin verme.
It's downright discouraging.
Bu tam bir hayal kırıklığı.
But the human condition is so discouraging.
- Ama insanlığın durumu ümit kırıcı.
That young man's been discouraging all callers...
Bu genç adam arayan herkesi engelliyordu...
"It is discouraging."
"Bu cesaret ümit kırıcı."
My publishers have given me a most discouraging account of its sales.
Yayın evi, bu makalenin satış gelirlerinden sadece komik bir ücret ödemişti.
Those words were discouraging.
Bu sözcüklerin cesaret kırıcı.
- I knew you'd be discouraging!
- Cesaretimi kıracağını biliyordum!
What a discouraging thought.
Hayal kırıklığına uğradım.
It's too discouraging.
Bu çok heves kırıcı.
I hate to be discouraging, but they're not hiring at the hospital.
Cesaretin kırılmasın ama hastaneye adam almıyorlar.
"Where seldom is heard" "a discouraging word"
Where seldom is heard a discouraging word.
Where seldom is heard A discouraging word
"Hayal kırıklığının yaşanmadığı yerde"
This is very discouraging.
Bu çok cesaret kırıcıydı.
That awful truth ought to go somewhere towards discouraging your unsightly... bouts of debauchery.
Bu korkunç gerçek senin çirkin hovardalıklarının hevesini kırmak... yönünde başka bir yerlere yönelmelidir.
So discouraging!
bu yüzden gözüm korkuyor!
It's been kind of a discouraging evening.
Cesaret kırıcı bir akşam oldu.
Why are you discouraging me for?
Niye moralimi bozmaya çalışıyorsun?
Only five cases in 50 will win in appeals court, odds as easy to calculate as they are discouraging.
50 davanın sadece 5'i temyizde kazanır. Kazanma şansının hesaplanması kolay ama o oranda cesaret kırıcı.
Exactly how this powder improves the feathers is not really certain, but it is probable that it helps with waterproofing as well as by discouraging parasites.
Tam olarak bu tozun kanatları nasıl geliştirdiği belli değil. Muhtemeldir ki su geçirmezlik özelliğine ve parazitleri caydırmada yardım ediyor olabilir.
It's a dirty trick, discouraging other people with your pride and trains and vanishing acts.
Başka insanları kibirliliğin ve meziyetlerinle, gözden kaybolma numaralarınla pis bir oyun oynayarak yıldırıyorsun.
- That's discouraging.
- Hevesim kırıIdı.
He also spent months traveling around the country discouraging abortion.
Üstelik aylar boyunca ülkeyi gezdi ve kürtaja olan ilgiye karşı çalıştı.
This is very discouraging, guys.
Bu çok cesaret kırıcı beyler.
I don't want to be discouraging because what you're proposing is admirable.
Cesaretinizi kırmak istemem ve istediğiniz şey takdire şayan.
And I also find it kind of discouraging that you seem to think that I'm... in need of some kind of spiritual guidance or what have you. So much so that you're willing to disregard the fact that I don't believe in any of this stuff at all
Ve benim bu tür şeylere inanmadığım gerçeğini... gözardı ederek bana manevi rehberlik ya da herneyse yapmaya çalışman, beni hayalkırıklığına uğrattı.
It's most discouraging.
- Sağ ol.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]