English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Discrete

Discrete translate Turkish

165 parallel translation
I, for one, would advise you to be more discrete.
Taviz vermemenizi bilhassa öneriyorum.
We shall try to retrieve our property in the most discrete way possible.
Öncelikle onun çaldığı şeyi, ondan geri almaya çalışacağız.
Stay here. When we're inside, give us a discrete signal.
Burada kal, göze batmamaya çalış, bir şey olduğunda bize haber ver.
Can't you be more discrete?
- Neden yukarı çıktın ki?
But be discrete.
Pekala gidip araştırmana izin veriyorum, ama söylediklerimi unutma.
Be discrete. - We'll make way.
- Biz, size yolu açarız.
- I said discrete.
- Gizli, dedim.
But please be discrete.
- Mükünse bu işi gizlice halledin.
We tend to be more discrete.
Seninle çok farklı dünyalardanız.
In his usual discrete and energetic manner he secretly obtained the approval of initiator Enrico Mazzini.
Sıkı ağızlılığı ve "az laf, çok iş" sözünü düstur edindiği işbitiriciliğiyle Bay Roubier, büyük bir gizlilik içinde hareket ederek Enrico Mazzini ile el sıkıştı.
These images are of films caretakers of Eva Braun, the discrete young that it was with it until a death.
Bu kayıtlar, Hitler'in ölümüne dek yanından ayrılmayan Eva Braun'un kendi kayıtlarıdır.
It's more discrete and private.
Bu gizli ve özel bir görüşmeydi.
Put me on discrete frequency!
Beni gizli frekansa al
Keep it quiet and discrete.
Sağduyulu olun ve kimseye bahsetmeyin.
As this discrete Bourbonnais hadn't carved for itself a war name in history, like Alsace or Lorraine, it was mistaken, for instance, for Burgundy just as, long ago, Piraeus ( Greek port ) was mistaken for a man,
Burası adını tarihe Alsace ve Lorraine gibi savaşlarla yazdırmamıştı. Genellikle Bourgogne ile karıştırılırdı. Aynı Pire'nin bir insan adı sanıldığı gibi.
It can be more discrete with beer?
Buralarda ne içtiğine dikkat edemez misin?
And I had similar reasons to be discrete.
Ayrı olmak için benim de benzer nedenlerim vardı.
You were too discrete.
- Gizlilik gereği değil mi?
I'm sorry. I'll try to be more discrete.
Üzgünüm. daha sağduyulu olmaya çalışırım.
It is a mass of plasma energy contained within discrete boundaries by an outer covering of silicates, actinides and carbonaceous chondrites.
Etrafı silikat, aktonit ve karbonlu kondritlerle... çevrelenmiş bir plazma enerjisi.
As a journalist you shouldn't be discrete.
Bir gazeteci olarak ayrımcılık yapamazsın.
Master Wong, from this moment forward, be more discrete when you play with women.
Usta Wong, fahişeleri tekrar çağırmak istiyorsan dikkatli ol.
He doesn't seem to have any discrete organs, not in the traditional sense.
Ayrı ayrı hiç bir organı yok gibi görünüyor yani geleneksel anlamda.
You two certainly are discrete.
Sizin ağzınız da pek sıkıymış.
Their internal energy patterns appear to be consistent with discrete organic processes.
İçsel enerji örneklerine göre, orada, organik canlılar var.
Then we pick up three discrete patterns in that lattice, three patterns that don't match anything else in the lattice and which have biological components.
Ve daha sonra 3 farklı kalıbı o kafesin içinde tespit ettik, biyolojik bileşenlere sahip olan bu şeyler, o kafesin içindeki hiçbir şeyle uyuşmuyorlar.
Two discrete readings... one off the port bow, one off starboard.
İki denk değer-- - birisi, iskele baş omuzlukta, diğeri ise sancak baş omuzlukta.
In effect, we're talking about recreating two humanoid life-forms without so much as a single discrete strand of DNA to start with.
Konuştuğumuz konu, iki insanımsı yaşam formunu, DNA'dan başlayarak yeniden yaratma işidir.
If I'm the Mercedes driver and I know the mechanic is an insomniac I'll come during the night, it's much more discrete.
Eğer Mecedes şöförü olsaydım ve garajın kapanmadığını bilseydim buraya gece gelmeyi tercih ederdim. Nede olsa gece daha gizli değilmidir?
Why a red Mercedes when grey is much more discrete?
Neden gri mercedes kullanmak varken kırmızı olanını seçiyorlar.
I have a condition. I trust, you'll be discrete.
Bir sorunum var Anlayışla karşılayacağını biliyorum
- Well, they look to be discrete bony deformities.
- Farklı yerlerde kemik bozuklukları var gibi görünüyor.
You're going to find discrete osteopathic deformities to the upper vertebrae, two bony protrusions between the parietal and occipital lobes of the skull.
Omurgasının üzerinde çeşitli yerlerde kemik bozukluğu olduğunu göreceksiniz. Kafatasında arka kafa lopunun yanlarında iki tane kemik çıkıntısı var.
A murderer works more discrete.
Farklı stili olan bir katil.
Col. Eichmann will prepare a discrete transcript of this meeting.
Albay Eichmann bu toplantının özel bir özetini hazırlayacak.
He wants me to keep a discrete eye on him.
- Babası oğluna göz kulak olmamı ister. - Neden?
With Charlotte I ruled the empire here brother had wanted so badly, with the expert assistance of Delacroix, who proved to be a discrete and loyal employee.
Charlotte ile birlikte ve sağ duyusunu ve vefasını kanıtlayan Delacroix'in....... uzmanlaşmış desteğiyle Christophe'nin çok istediği imparatorluğu yönettim.
But please, be discrete, I don't want everybody to know.
Ama lütfen, sağduyulu olun ; herkesin öğrenmesini istemiyorum.
The other person, as you say, is as discrete as me.
Dediğin gibi diğer kişi en az benim kadar densiz.
Be discrete.
Çaktırma.
Be discrete but ask him if he's free Friday
Çaktırma ama cuma günü boş mu bir sor.
So far we've found five discrete detonation points in the tank... and we believe that there may be a sixth.
Şimdiye kadar tankta 5 ayrı patlama noktası bulduk ve bir altıncı daha olabileceğini düşünüyoruz.
In the meantime, we need to be discrete about this thing.
Aynı zamanda bu olayı duyurmamalıyız.
- The Stargate transmits in discrete units.
- Yıldızgeçidi birimleri ayrı olarak aktarır.
What, like... wolfram's discrete computability theories
Nasıl yani Wolfram'ın Kesikli Hesaplanabilirlik Teorisi mi?
Well, this discrete logarithm provides quite an obstacle.
Aralıklı logaritma zor bir engel oluşturuyor.
As the baboons make a discrete withdrawal, she makes a less discrete approach.
Babunlar yavaşça geri çekilirken o da yavaşça ortaya çıkıyor.
We're discrete.
Farklıyız.
That's all, but be discrete.
Aynen.
And they warned me to be... discrete.
Ve sonunda ağzı sıkı olmamı rica ettiler.
We're a hell of lot more discrete than they are, right?
Bunları konuşmadan edemiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]