English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disorderly

Disorderly translate Turkish

340 parallel translation
Drunk and disorderly.
Sarhoş ve gürültücü.
Disorderly behaviour in a sacred edifice.
Kutsal alanda uygunsuz hareket.
For disorderly behaviour in a sacred edifice.
Kutsal alanda uygunsuz davranıştan tutuklandı.
Antonya, I insist for the last time that you choose between me and this disorderly brother of yours.
Antonia, ben ve bu başıbozuk ağabeyin arasında bir seçim yapman için son kez ısrar ediyorum.
This gentleman informs me that you've encouraged and protected rioters in the Conococheague Valley in their illegal and disorderly proceedings.
Conococheague Vadisindeki asilere yardım ve yataklık ediyormuşsunuz, onların bu yasadışı ve düzenbozucu eylemlerine Ortada ne yasadışı, ne de düzen bozucu bir eylem var.
There have been no illegal nor disorderly proceedings.
Mallarımı yaktılar. Onlar mallarımı yaktılar.
It would be heaven to escape from this disorderly, comfortless place.
Bu düzensiz konforsuz yerden kaçmak cennete gitmek gibi olurdu.
Fined $ 80 for disorderly conduct, and $ 4 and 6 bits for carrying concealed weapons.
80 dolar kamu düzeni bozma cezası, ve 4 dolar ve 6 sent de gizli silah taşıma cezası.
You're under arrest for disorderly conduct, for disturbing the peace, vagrancy, and you're on the way back to town with me, and that's my ruling!
Kamu düzenini bozmaktan tutuklusun, sükuneti bozmaktan, aylak gezmekten, ve kasabaya geri dönüyorsun benimle, ve kararım bu!
Now, in honor of this great occasion, I'm dishing out free beer to one and all, and anybody found sober after sundown is liable to arrest for disorderly conduct, and that's my ruling!
Şimdi bu büyük haberin onuruna, barımda bedava bira dağıtıyorum, ve güneş batmadan önce ayık bulunan kimse olursa, kamu düzenini bozmaktan yükümlü olur, ve bu da benim kararım!
The wind is very disorderly.
Rüzgar çok düzensiz.
- Put down drunk and disorderly too. - I have.
- İçip içip yasadışı işlere bulaşıyorsun.
It's a plain case of disorderly conduct... with an attempt to kill half the people of Skagway.
Açık ki kontrolsüz sürüş... Skagway halkının neredeyse yarısını öldürecekti.
You can't teach a disorderly mob.
Güruha bir şey öğretilemez.
It'll only be a disorderly conduct charge.
Sadece huzuru bozmaktan yargılanırsın.
I can never understand how women can be so disorderly.
Kadınların nasıl bu kadar dağınık olduğunu anlayamıyorum.
Drunk and disorderly.
Sarhoş olup ve taşkınlık çıkarmaktan.
That was the agreement. I was only holding him on a drunk and disorderly.
Evet, öyle anlaşmıştık J.B. Onu sadece, sarhoş olup taşkınlık çıkarmaktan tutuyordum.
It also shows you've done short stretches in four city jails on charges of indecent exposure, window-peeping perjury and disorderly conduct.
Dört şehir hapishanesinde de kısa süreli cezalar çekmişsiniz. Kamu ahlakına aykırı davranıştan, kadınları gözetlemekten... yalan yere yemin etmek ve kamu huzurunu bozmaktan.
We'll find out as soon as we book you for being drunk and disorderly.
Seni sarhoş olup toplum düzenini bozmaktan içeri tıkınca öğreniriz.
P.P. Chumatchenko is fined 25 roubles for disorderly conduct [committed by her son].
P.P. Chumatchenko 25 ruble para cezasına çarptırıldı.
Drunk? And disorderly.
Ve taşkınlık.
Wanted for 16 counts of larceny, embezzlement grand theft, fraud and disorderly conduct. "
"On altı ayrı hırsızlık, zimmete para geçirme... büyük soygun, dolandırıcılık ve görevi suistimalden aranıyor."
"Disorderly conduct."
"Görevi suistimal."
1944, Oran Juvenile Court, two years for disorderly conduct.
Oran Çocuk Mahkemesi ; düzeni bozmaktan iki yıl.
The police are governed by the laws of this town as authorised by the commonwealth, and unless you got a federal warrant superseding that, keep yourfat mouth shut, or I'll throw you in jail for disorderly conduct, got that?
Polis, eyalet tarafından oluşturulan bu şehrin yasaları ile yönetilir ve sen, federal yetkin olmadıkça bu işi alamayacağından o tombul çeneni kapat yoksa düzeni bozma suçuyla kodese tıkarım, anladın mı?
He's been booked twice for tax evasion, once for receiving and selling a car known to be stolen, four times drunk and disorderly, and once for blackmailing a queer.
Vergi kaçırmak suçundan iki kez tutuklanmış. Ayrıca, bir kez çalıntı araba alıp satmaktan... dört kez sarhoş olup asayişi bozmaktan, bir kez de bir eşcinsele şantaj yapmaktan.
I see them in my courtroom every day... drunk, disorderly, defiant.
Hergün mahkeme salonunda sarhoş, başıboş, küstah insanları görüyorum.
True, I like to manage things, but nothing as disorderly as your household, as out of control, as untidy -
Düzenlemeyi sevdiğim doğru, ama sizin eviniz kadar dağınık şeyleri değil. Kontrolden çıkmış, dağınık.
- It's disorderly.
- Ahlâksızca.
Poaching, disorderly, and resisting arrest.
Ruhsatsız avlanma, serserilik ve devlet sistemine karşı gelme.
That's the "disorderly" charge?
Bu muydu, "serserilik" denilen?
"Disorderly" was something else.
Başka nedenler de var.
Hello. I'd like to report a lewd and disorderly party.
Merhaba. Size uçarı ve huzur bozucu bir parti rapor etmek istiyorum.
Drunk and disorderly.
Sarhoş olup etrafı rahatsız etmekten.
- Drunk and disorderly. - Yeah!
- Sarhoş oldum ve etrafı rahatsız ettim.
Drunk and disorderly is usually about 24 hours.
Sarhoş olup etrafı rahatsız eden 24 saat kalır.
Your disorderly methods had disappeared from Marseilles.
Düzeni bozan metotlarınız Marsilya'dan kazınmıştı.
" Andersson liberates her from the anxiety of a disorderly way of living,
Andersson onu düzensiz bir yaşam sürme kaygısından kurtarır.
We had you in on a drunk and disorderly last month.
Geçen ay seni içip düzeni bozmaktan içeri almıştık.
Charge, disorderly conduct.
Suçlama, karışıklık çıkarmak.
D D. Drunk and disorderly.
S-İ sarhoş ve intizamsız.
" for drunken and disorderly conduct.
Milena Vognic'in ayyaş ve davranış bozukluğu olduğunu söylemişler.
" Drunk and disorderly in a public place.
" Kamuya açık alanda sarhoşluk ve taşkınlık.
Charged, Disorderly conduct...
5 Mart, düzeni bozmaktan yargılanmışsınız.
You're under arrest! Drunk and disorderly!
Sarhoş olup asayişi bozmaktan tutuklusunuz!
Although most of these passed off without incident, police made a number of arrests for disorderly conduct at rallies in the North and Midlands.
Bunların çoğu olaysız geçse de... polis, Kuzey ve Orta bölgelerdeki gösterilerde... halkın huzurunu kaçıran birkaç kişiyi tutukladı.
Drunk and disorderly fighting in a public establishment urinating on a police vehicle.
Sarhoş ve uygunsuz bir halde... kamuya açık bir mekanda kavga edip... polis aracına işemekle suçlanıyorsun.
And they were all booked... for disorderly and drunk behavior in there... including assault with knives, and all kinds of stuff.
Bıçakla saldırı, bu tip uygunsuz ve içkili tavırları yüzünden hepsi polis gözetimine alınmış.
" Drunk and disorderly.
" Sarhoş.
What about disorderly conduct? He shows a prior.
- Yapma Aaron, birinci derece suçlu o.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]