English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disorganized

Disorganized translate Turkish

215 parallel translation
As for you, my fine friend youre a victim of disorganized thinking.
Sana gelince iyi dostum sen, dağınık düşüncelerin kurbanısın.
This is all very disorganized.
Bütün bunlar hiç organize değil.
Well, I also think you're the most hapless, lazy disorganized and, in general, the most lecherous person I've ever known in my life.
Ayrıca tanıdığım en bahtsız... en tembel, en düzensiz ve zampara... olduğunu düşünüyorum.
I'm not disorganized.
En başta, düzensiz değilim.
Furthermore... this is disorganized behavior... in presence of dying king.
Ayrıca bu ölen bir kralın huzurunda ayıp bir davranıştır.
Large, casual, very disorganized.
Tesadüfen ve çok karışık oldu.
Things are a little disorganized around here.
Biraz düzenim bozuldu da.
But as far as I'm concerned, you're a disorganized, undisciplined clown.
Ama bence, sen başıbozuk, disiplinsiz bir soytarışın.
At least you're not a bad-tempered, disorganized, conceited failure anymore.
Hayat. En azından artık kötü huylu, düzensiz, kibirli, başarısız biri değilsin.
You're a bad-tempered, disorganized, conceited success.
Artık kötü huylu, düzensiz, kibirli, başarılı birisin.
It is the most ridiculous... impossible, jumbled, disorganized return... I have ever seen in all my 30 years.
30 yıldır bundan daha saçma... akıl almaz, düzensiz, karmakarışık... vergi iade formu görmedim.
"This move now... " puts black into a desperate plight... " with no possibility of mobilizing his disorganized pieces.
" Bu hamle siyahı kötü bir duruma sokuyor düzensiz taşlarını harekete geçirme şansı kalmadı...
You know how disorganized I am without you.
Sen olmadan nasıl altüst olduğumu biliyorsun.
I, uh, I'm afraid I'm a little disorganized today.
Ben, eee, bugün biraz karışmış durumdayım.
The time was very bad e the ships had been disorganized.
Hava çok kötüydü ve gemiler organize olamamıştı.
You are disorganized. He would hardly show up at my place.
Benim evimde böyle bir şey olmazdı.
Cuba owned by a disorganized parliament 4,000 miles away.
Küba, kendisinden 4,000 mil uzaktaki düzensiz bir parlamento tarafından yönetiliyordu.
Please excuse these disorganized thoughts.
Lütfen bu düzensiz düsünceleri affedin.
That's because, consciously, I'm lazy and disorganized.
Çünkü, bilinçli halimde tembel ve dağınığım.
Tess is so disorganized.
Tess hiç düzenli değil.
The Aphrodians are a disorganized, foolish rabble.
Aphrodia'nlar organize olamayan bir grup ayaktakımı.
Everything is so disorganized, such a mess.
Hepimiz senin için buradayız. Şey, herşey karmakarışık, dağınık...
Law enforcement is too disorganized for that.
Asayiş kuvvetleri bunu yapabilmek için fazla dağınık.
My storeroom is disorganized and I don't know if I can find it.
Depom düzenli değil ve onu nasıl bulacağımı bilmiyorum.
Sir, the enemy is disorganized.
Efendim düşman organize değil.
This is the most disorganized affair.
Bu gördüğüm en düzensiz gece.
The scene is disorganized.
Cinayet iyi planlanmamış.
I can't believe how disorganized this galley was.
Bu mutfağın, bu kadar dağınık olmasına inanamıyorum.
Well, they seemed just a little bit disorganized.
Şey, sanki biraz düzensiz gibiler.
To look weak or disorganized would be to invite an invasion.
Zayıf veya düzensiz görünmek işgale davetiye çıkarmak demektir.
Everything's disorganized without Carol. I would try Exam 2.
Carol yokken hiçbir şey organize değil. 2'ye bakın.
- They seemed so disorganized.
- Çok düzensiz gözüküyorlardı.
You are erratic, conflicted, disorganized.
Sen değişken, uyuşmaz ve çatışma taraftarısın
But why here, in this simulation among these archaic objects and this disorganized environment?
Fakat bu simülasyondaki eski nesneler çevreyi altüst etmiyor mu?
Second, I am not a member of a low-rent... disorganized bunch of rednecks like the fucking KKK.
Ikincisi hepinizin bildigi gibi KKK denen organize olamamis... serserilerin kurdugu ceteye uye degilim. Lutfen!
Because she's always complaining about being disorganized... and my brother got one and said it completely changed his life... and that made me want one.
Çünkü ne kadar dağınık olduğundan hep şikayet ediyor ve ağabeyim bir tane aldı ve hayatının değiştiğini söyledi ve bu yüzden aldım.
I'm so disorganized.
Çok karışığım.
Fragmented, disorganized.
Parça parça, karışık.
Ferocious yet disorganized.
vahşi ama dağınık.
If I seem a little disorganized, it's because I'm operating on about three hours'sleep.
Eğer dağınık görünüyorsam, 3 saatlik uykuyla hayatımı sürdürdüğümdendir.
You're a dinosaur with your street ways and disorganized hunt-and-peck methods.
O sokak usullerin ve organize olmayan avla ve gagala metotlarınla sen bir dinozorsun.
He was there and he moved, making the Bolivians desperate and disorganized.
Dönen topu tamamladı ve Bolivyalıların ümitleri yıkıp onları darmadağın etti.
This place is dusty and disorganized.
Ne kadar tozlu ve dağınık bir yer.
He's impulsive, disorganized, unpredictable.
Düşünmeden, plânsız hareket ediyor, ne yapacağı bilinmez.
During this time, the village was disorganized, and we had a few weeks of freedom.
Bu süre zarfında köy karıştı, ve birkaç haftalığına özgür kaldık.
I'm saying our unsub's disorganized, a record, not a history of violence.
KBK'miz organize değil, belki sabıkalı ama şiddet geçmişi yok.
He's the disorganized one.
Biraz dağınıktır.
She's late, she's disorganized.
Hep geç kalıyor. Hiç düzenli değil.
-... disorganized speech, incoherence- -
-... karışık ifade ve tutarsızlık...
Your soldiers are disorganized.
Ordunuz dağıtıldı.
For others, it's because the Sub-Committees were disorganized.
Hem de hiç! Çok korkuyorum. Burada ne arıyorsunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]