English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Disrespected

Disrespected translate Turkish

219 parallel translation
I don't like it, I don't appreciate it, and I don't want to be disrespected by you!
Bunu sevmiyorum. Hoşuma gitmiyor. Senin bana saygısızlık etmeni istemiyorum.
Have you disrespected your mother and father?
Annene ve babana saygısızlık mı ettin?
It's not our fault you disrespected the bodies of native peoples but, by golly, you will take this fish back.
Buranın yerel halkının bedenlerine yaptığın saygısızlık bizim hatamız değil ve sen bu balığı geri alacaksın.
And I just feel totally... Disrespected!
Ve sadece tamamen saygı duyulmadığımı hissediyorum!
You disrespected her.
Saygısızlık ettin ona.
SWAT came into my house disrespected my whole family, because somebody narked me out.
Özel tim evime girdi... bütün ailemin şerefiyle oynadı, çünkü biri beni gammazlamıştı.
She felt I disrespected the Haklar's culture.
- Bir yürüyüş mü vurdu? Anlaşılan, onu öldürerek Haklar'ın kültürüne saygısızlık ettiğimi düşündü.
No, since I assigned this case... you have questioned my orders and disrespected my command.
Hayır. Bu davayı sana verdiğimden beri emirlerimi sorguladın ve bana saygısızlık ettin.
The kid disrespected you.
Çocuk sana saygısızlık etti.
He disrespected the Bing.
Bing'e saygısızlık etti.
And I disrespected the Bing.
Bing'e saygısızlık ettim.
Spics disrespected the place.
Latinler saygısızlık etti.
Kid disrespected you.
Çocuk sana saygısızlık etti.
You must've disrespected them or something.
Onlara saygısızlık etmişsindir.
Hey, man, I shouldn't have disrespected you like that, in front of everybody.
Hey, adamım, sana herkesin önünde böyle saygısızlık etmemeliydim.
They disrespected a proud Italian heritage and named us after a ballet costume.
Onurlu bir italyan mirasına saygısızlık ettiler ve adımızı bale kostümüne benzettiler.
He disrespected us.
Bize saygısızlık etti.
The most respected man in Gotham with the daughter of the most disrespected.
Gotham'ın en saygı duyulan adamı ile hiç saygı görmeyen adamın kızı ile birlikte
We never, never, ever have disrespected you.
Asla ama asla sana saygısızlık etmedik.
And I just feel so disrespected.
Bana çok saygısızlık edildiğini hissediyorum.
I've disrespected my father which to be honest... I don't think I'm ever going to stop but uh something bigger this time, I kind of had sex.
Babama saygısızca davrandım, ve açıkçası bunu durdurabileceğimi sanmıyorum ama bu seferki daha büyük bir günah, seks yaptım.
I'm not the one who disrespected you, Raji, Nick did.
Sana saygısızlık eden ben değilim. Nick etti.
- You disrespected me.
- Bana saygısızlık ettin.
You have disrespected me, my teachings, and my entire culture.
Yalnız bana saygısızlık etmekle kalmadın öğretime ve kültürüme de saygısızlık ettin.
You disrespected me.
Bana saygısızlık ettin.
You disrespected me, and the company I'm trying to build, the one that you said you wanted to build with me.
Bana ve kurmaya çalıştığım şirkete saygısızlık ettin. Benimle birlikte kurmak istediğini söylediğin şirkete.
Zuko had spoken out against a general's plan... but by doing so in the Fire Lord's war room... it was the Fire Lord whom he had disrespected.
Zuko geralin planına karşı özgürce konuşmuştu, ama Ateş Lord'larının meclisinde böyle yaparak, saygısızlık ettiği Ateş Lord'uydu.
You disrespected me, and the company I'm trying to build.
Bana saygısızlık ettin, ve inşa etmeye uğraştığım şirkete.
Your father has not been disrespected here.
Babana asla bir saygısızlık yapılmadı.
He disrespected me.
Bana saygısızlık etti.
If I disrespected you,
Eğer sana saygısızlık ettiysem de...
THEY ONLY DISRESPECTED HIM BECAUSE YOU KILLED HIM, ALEJANDRO.
Ona saygısızlık yaptılar çünkü, onu sen öldürdün, Alejandro.
I don't appreciate being disrespected. Especially in front of a colleague.
Bana saygısızlık yapılmasına tahammül edemem, özellikle meslektaşlarımın önünde.
Because he disrespected the badge that you and I wear.
Çünkü senin ve benim taşıdığımız rozete saygısızlık etti.
She Doesn't Act Like It. She Lied And Disrespected Me, And All I Wanted To Do Was Protect Her.
Bana yalan söyledi ve saygısızlık etti, benimse tek istediğim onu korumaktı.
How long will I carry on with this useless.. .. and disrespected life.
Bu faydasiz ve saygisiz hayati ne kadar sürdürebilirim.
First the humans disrespected the agreement.
Önce insan bozdu bu anlaşmayı.
I've been disrespected and mistreated and shoved around, and I'm I've made up my mind, I'm not coming back to teach.
Ne yapayım yani? Görmezden mi geleyim? - Bunu yapma.
HE DISRESPECTED ME!
Bana saygısızlık etti!
AND BY PAYING ATTENTION TO HIM, YOU DISRESPECTED ME.
Ve ona ilgi gösterip, Bana saygısızlık yaptın.
That's because they disrespected you.
Senin hakkında ileri geri konuştu.
- You disrespected my wife.
Karıma saygısızlık ettin.
And he was disrespected at my party!
Benim partimde ona saygısızlık edildi!
They disrespected a proud italian heritage And named us after a ballet costume.
Haysiyetli bir italyan mirasına saygısızlık ettiler ve bize bir bale taytının ismi verdiler.
Well then, you should have married a whore who doesn't mind being disrespected by men, instead of a real lady like me.
O zaman, benim gibi bir hanımefendi yerine erkekler tarafından aşağılanmaya aldırış etmeyen, bir fahişeyle evlenseydin.
I'm not going to sit here and be disrespected.
Burada oturup bana saygısızlık edilmesine izin veremem.
Third, you took 3,000 Yeo-jin people without permission. And you have disrespected me.
Son olarak, izin almadan Yeo-jin halkından 3000 kişi alarak bana saygısızlık yaptınız.
You feel disrespected?
Kendini aşağılanmış mı hissettin?
Tell him I heard that and tell him I will seal up your asshole with cement if I am disrespected.
Onu duyduğumu ve saygısızlığa uğrarsam senin kıçını çimentoyla kaplayacağımı söyle ona.
¶ disrespected... ¶
¶ saygı duyulmuyor... ¶
They disrespected me.
- Bana saygısızlık ettiler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]