English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dissing

Dissing translate Turkish

97 parallel translation
Are you talkin'about that'50s crap that they were dissing'in the car?
- Arabada dinledikleri eski berbat şarkılardan mı söz ediyorsun?
Why you always dissing me, man?
Neden beni hep aşağılıyorsun, adamım?
You cannot keep dissing what they want to see.
İzlemek istenilen bir şeyi göz ardı edemezsin.
Remember, folks, my partner Oliver will be dissing the dean right after the Trumaine basketball game featuring the debut of our Chechen superstar center, Nickolai Pushkin.
Unutmayın dostlar, ortağım Oliver Çeçen asıllı süper yıldız Nickolai Pushkin'in... okulumuzun takımıyla çıkacağı ilk maçın hemen ardından dekanla karşılıklı atışacak.
Who are you to be dissing Farrakhan?
Sen kim oluyorsun da Farrakhan'ı kötülüyorsun?
You dis me, you're dissing Mr. Smith.
Karşınızda bay Smith varmış gibi davranacaksınız.
I've known you one minute and you're dissing me already?
Daha yeni tanıştık ve beni sorguluyorsun.
Is this your normal strategy for a first date : dissing my county's national pastime?
İlk randevuda ülkemin ulusal eğlencesine saygısızlık etmek normal taktiğin midir?
And now you're dissing your family.
Şimdi de aileni eleştiriyorsun.
Why are you guys always dissing me?
Neden beni hep atlatıyorsunuz?
He's dissing this play and dissing that play. "I got a better play!"
Oyunları eleştiriyor ve "Daha iyi oyunum var." diyor.
I think I like you better when you were dissing my goat joke.
Fıkramı eleştirirken bile gözümden bu kar düşmemiştin.
This fucking "dissing around" all the time.
Hep aynı mevzular.
"Don't be dissing me!"
"Benimle matrak geçme!"
Don't be dissing me!
Beni ekmeyin!
- Don't go dissing my girl.
- Kızıma hakaret etmesene.
Look, she was dissing Lex saying he was the only thing standing between her and me.
Lex'i aşağıladı. Aramızda engel olan tek kişinin o olduğunu söyledi.
You got a lot of nerve dissing me the way you did.
Bana o sekilde davranman kabalıktı.
So instead, I started dissing my real friends.
Gercek dostlarımı ihmale basladım.
I heard you were dissing my family.
Ailemle uğraştığını duydum.
Yo, don't be dissing my niggaz, dawg.
Sakın benim zencilerime sataşma adamım.
I'm tired of El dissing me.
El'in saygısızlığından bıktım.
Look, man, don't be dissing my pookie, see?
Adamım ne sandın sen beni?
Just stop dissing the hats. - You're making me cross, Vince.
Şapkamla dalga geçme çünkü kızmaya başlıyorum, Vince.
You get detention for dissing the teacher in front of everybody... and I get detention for laughing.
Milletin önünde hocayla tartıştığından ceza aldın... ve ben de ona güldüğümden.
You dissing me?
Beni aşağılıyor musun?
- I'm not dissing you.
- Sana karşı çıkmıyorum.
Every flying bird is dissing me, "Hey, what's happening, yellow leg?"
Uçan kuşların hepsi, "Hey, ne var ne yok, Sarı Bacak", diye benimle dalga geçiyor.
Can't believe they were dissing our Johnsons.
Bizim aletlerimize saygısızlık ettiklerine inanamıyorum.
- Fat girls are dissing our Johnsons.
- Şişko kızlar aletlerimize saygısızlık ettiler.
Look, I wasn't dissing you.
Bakın, sizi ekmedim.
"Dissing"?
"Ekmek" mi?
" Dis, dissed, dissing :
" Ekmek, ekilmişlik, ekme :
- Did you hear her dissing Shaid?
- Shaid'i çok fena azarladı.
Sorry don't make up or dissing us.
Bişeyleri düzeltmek ya da kaybetmek için özür dileme
Ruby dissing you in front of all your pals?
Ruby'nin tüm arkadaşlarının önünde sana hakaret etmesine bir şey yapmadın?
Maybe that's'cause you was always dissing'her like that.
Belki kadını hep terslediğin içindir.
I'm not dissing you.
Size kazık atmıyorum
If you don't stop dissing me I'm gonna stop following your brutal ass around!
Eğer böyle davranmaya devam edersen, o pis kıçını takip etmekten vazgeçerim!
Then you dope slap the bitch for dissing you for five years.
Son beş yıl için sakın onu tokatlamaya kalkma.
He is dissing you and you don't even realize it.
Adam senin işini bitiriyor, anlamadın mı?
Maybe dissing me like I was a piece of garbage o to gsit with the bratz lllls.
Belki, Bratz bebekleriyle * takılmak için beni mal gibi bırakıp gittiğin için olabilir mi?
Are you dissing my sense of style?
Tarzıma saygın yok mu?
I've been calling naomi bad, bad names And I've been dissing her clothes.
Naomi'ye kötü isimler takıyorum, kıyafetlerine burun kıvırıyorum.
- Don't be dissing the yo-yo.
- Yoyoyu küçümseme.
You dissing me, dude?
Sen beni aşağılıyor musun?
Do it, man, you dissing me?
Dediğimi yap. Beni sınıyor musun?
He thinks when you call him the Cat you're dissing him.
Ona Kedi dendiği zaman aşağılandığını düşünüyor.
When you're done kissing him, we'll start dissing him.
Siz bırakınca oynaşmayı. Biz hallederiz uzaklaştırmayı.
Stop dissing her.
Onu kötülemeyi bırak.
"Dissing." I don't know what that means.
"dis atmak." Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]