English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dissolves

Dissolves translate Turkish

160 parallel translation
This is being stewed up here and a lot of it is coming out as nitrogen and carbon dioxide from the volcano, which goes into the atmosphere, re-dissolves in the oceans, goes back through living material again.
Burada pişiyor ; ve birçoğu, volkandan azot ve karbondioksit olarak çıkıyor ; çıkanlar oradan atmosfere gidiyor ve okyanuslarda yeniden çözünüyor ; ve yeniden yaşayan materyale dönüyor.
The connection is that the hot rocks at depth heat up water and the water dissolves metals from the volcanic rocks, transports the metals up to the surface and then deposits them as the pressure drops.
Bağlantı, derinlerdeki sıcak kayaların suyu ısıtması ve suyun volkanik kayalardaki metalleri çözüp bu metalleri yüzeye taşıması ve basınç düştükçe onları biriktirmesidir.
But you needn't worry about his seeing it because it dissolves almost instantly.
Hemen çözülüyor.
- We'd better get a shot of it before it dissolves.
Yok olmadan resmini cekelim. Ç
Valentiniano, the cowardly and hysterical Emperor, and his mother, Galla Placidia, are the representatives of this court that dissolves the remains of an Empire into its own refined ruin.
Valentiniano, korkak ve isterik İmparator annesi Galla Placidia da bir İmparatorluktan arda kalanları dağıtan bu sarayın temsilcileridirler.
This little gadget here dissolves metal electronically.
Bu gördüğünüz küçük alet, ışınlarıyla metali eritiyor.
And if the cloud dissolves, what then?
Peki ya bulut dağılırsa ne olur?
The army intervenes, and cancels the elections overturnes Frondizi, dissolves the national congress and places an assistant like a president :
Ordu müdahele eder ve seçimleri iptal eder Frondizi'yi devirir, ulusal kongreyi fesheder ve bir asistanı başkan yapar : Guido.
Calvados dissolves fats and then the stomach's empty again.
Normandiya usulü yapacağız. Calva yağları çözer, mide boşalır ve yemeğe devam edilir.
And when it's captured... it dissolves into tears.
... ve yakalandığında, hıçkırarak ulur.
Indifference dissolves language and scrambles the signs.
Kayıtsızlık, dili yok ediyor, işaretleri birbirine karıştırıyor.
The class struggles of the long... revolutionary epoch... inaugurated by the rise of the bourgeoisie... develop inseparably from historical thought, dialectics, thought which no longer stops at an investigation of the meaning... of what is, but rises to the knowledge of the dissolution... of all that is ; and in the movement dissolves all separation.
Burjuvalarin yükselisiyle baslayan uzun devrim çaginin sinif çatismalari, diyalektik "tarih düsüncesi" yle artik var olanin anlamini arastirmaktan memnun olmayan fakat var olanin yerini almayi ögrenmeye çabalayan ve süreç sirasinda her bölünmeyi kiran düsünce art arda gelismistir.
The sunlight dissolves the colours and contours,
Güneş ışığı, renkleri ve derinlikleri dağıtır.
Right? You put the bug in him. The bug goes to work on the kidney, dissolves it, so the body assimilates it.
İçeri bir böcek yerleştiriyoruz, o da, gidip böbreğin üzerinde çalışmaya başlıyor, ardından böbreği eritip, vücudun sindirmesini sağlıyor.
And when you watch me, my passion it dissolves the desire.
Sen ben ¡ seyred ¡ nce, tutkumun ¡ ç ¡ nde... arzularim er ¡ yor.
So the gucky part dissolves.
Sarı kısım çözülsün diye.
the moment we name them, their meaning disappears, melts, dissolves like a jellyfish in the sun.
Onları adlandırdığımız an, anlamları kaybolur erir, çözülür, güneşte kalan bir denizanası gibi.
That's when the world gets so dark that you have to feel your way around with your hands and it dissolves like a spider web.
O zaman dünya zifiri karanlık olur. Yolunu el yordamıyla bulmak zorunda kalırsın ve her şey bir örümcek ağı misali dağılır gider.
- Dissolves all metals.
- Bütün metalleri eritir.
This capsule hits the water and dissolves, the sodium'll give off hydrogen, and there'll enough of a reaction to ignite it.
Bu kapsül suya değince çözünecek, sodyum, bir tepkime başlatmaya yetecek kadar hidrojen açığa çıkaracak.
See how the tension dissolves Champagne?
Görüyorsunuz, Şampanya bütün gerginlikleri nasıl da eritiyor?
What I mean is that an actor's identity dissolves in his roles.
Oyuncunun kimliğinin, rolünün içinde eriyip gitmesinden söz ediyorum.
At the instant of death, Lutan, our mating agreement dissolves.
Öldüğüm anda Lutan, eşleşme anlaşmamız da bitti.
It is odorless, tasteless, dissolves instantly in liquid, and is among the more deadly poisons known to man. Hmm.
Kokusuz, tatsız, sıvı içinde hemen çözünen insanlar tarafından bilinen en zehirli maddelerden biri.
This is the idea of the Russian spirit, which dominates and dissolves your and mine personality.
Bu Rus ruhunun fikri, egemen olacak senin ve benim kişiliğimizi çözecek.
Our product dissolves completely in ordinary gasoline, making it absolutely undetectable.
Ürünümüz normal benzinde tamamen çözülerek.. .. kesinlikle tespit edilemez oluyor.
Wonderful, adorable dissolves of Horace.
Horace'ın harika, sevimli görüntüleri.
The yellow pigment dissolves in water leaving clothes a light pink.
Sarı pigment suda çözünür ve kumaş açık pembe rengini alır.
Put that under your tongue until it dissolves.
Bunu eriyene kadar dilinin altında tut.
dissolves, :
... sahne geçişi,..
Which he ingests before the rest of the body dissolves entirely.
Nasıl biri vücudun tamamını eritmeden mideye indirebilir?
He just thinks that anything that dissolves in milk is funny.
Sütte eriyen herhangi birşeyin komik olduğunu düşünüyor.
It looks and feels like metal until it gets wet and then it dissolves.
- Metal gibi gözüküyor ve hissediliyor... - ıslanana kadar, ve sonra çözünüyor.
This light breeze dissolves my worries and makes my body vibrate.
Bu hafif esen rüzgar endişelerimi yok ediyor... ve tenimi ürpertiyor.
Shake it till it dissolves.
Ayrışana kadar sallıyorsun.
Grainy like sugary sand that dissolves in your mouth.
Taneli ağzında eriyen taneli şeker gibi.
This stuff dissolves the flesh off bones, then dissolves the bones just like piss on a snowman.
Bu, kemiklerdeki eti ve deriyi eritir. Sonra da kemikleri. Bir kardan adamın üzerine işemek gibi.
Nothing dissolves glue better than human sweat.
Hiçbir şey tutkalı insan terinden daha iyi çıkartamaz.
With this system, you conduct the energy he generates into water, where it dissolves.
Onun ürettiği enerjiyi suya göndereceğiz, böylece enerjinin suda çözülmesini sağlayacağız.
Mix them, my world dissolves.
İkisi karışınca dünyam dağılıyor.
I've found a substance that dissolves the sealant, now we can take back control of the...
D'Argo! Mavi dolguyu eriten bir madde buldum. Şimdi geri dönüp kontrol için...
Janet said a Goa'uld dies and dissolves into a host, leaving a protein marker.
Janet, Goa'uld'un öldükten sonra vücutta bir protein işaretçisi bıraktığını söyledi.
You give some to a girl on the sly. That's easy, it dissolves in alcohol.
Önce çaktırmadan kıza içiriyorsun Bu çok kolay oluyor çünkü alkolün içinde hemen çözülen bir şey.
Apparently, they've got this stationery. Looks normal, but when you write on it, it dissolves.
Anladığım kadarıyla, ellerinde şu kâğıtlardan var hani normal gibi görünüyor ama, üzerine bir şey yazınca, yazılar yok oluyor.
So, this film it's kind of hard to detect because it dissolves with body heat.
Bu zarı görmek zordur çünkü vücut ısısıyla çözülür.
This realm dissolves, and you with it.
Bu alem bozulacak, içinde sizlerle birlikte.
Time just dissolves into quick-moving particles that are swirling away...
Zaman dönüp duran, hızlı hareket eden parçacıklarına çözülür.
As the mildly acidic water leaks through cracks in the earth's crust, it dissolves the surrounding rock, leaving pockets, caves.
Nisbeten asitli bu suyun çatlaklardan sızarak... çevresindeki kireçtaşı kayaları eritmesiyle oluşan boşluklar... mağaralardır.
- No, it dissolves after one week.
- Bir haftadan önce iyileşmesi imkansız. Hayır.
It has no nutritional value, rots the teeth, and slowly dissolves the digestive tract.
Besin değeri yok, dişleri çürütüyor ve yavaş yavaş sindirim sistemini eritiyor.
- It dissolves.
- O çözülemiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]