English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Divided

Divided translate Turkish

1,680 parallel translation
Well technically, we haven't divided our assets yet.
Teknik olarak henüz mal paylaşımına gitmedik.
It was pretty divided ; still is I guess.
Millet bu konuda ikiye ayrıldı ki, halen öylelerdir.
Once we divided, we were two different people.
Bölündükten sonra iki farklı insan olduk.
As for the Prior, the settlement is divided.
Rahibe gelince, halk ikiye ayrıldı.
I need this code divided up into sections and each one double checked. - No!
Bu kodun bölümlere ayrılmasını istiyorum ve her biri iki kez kontrol edilsin.
This mine field is divided into three parts.
Bu mayın tarlası üç ayrı bölüm halinde.
Szilard calculated that if you hit an atom with a neutron, as the atom divided, it would release not just energy, but two or three more neutrons.
Szilard'ın hesaplarına göre, bir nötronu bir atoma çarptırırsa atomun bölünmesiyle, sadece enerji değil iki veya üç nötron daha ortaya çıkacaktı.
He also divided the body down the centre and across the middle, With these four quarters marked out, he began to move his figure in specific ways,
Gövdeyi ortadan dikey ve yatayda ikiye böldü, işaretli dört köşeden, figürünü çeşitli şekillerde hareket ettirdi,
Now the body was divided into clear quarters, top and bottom mirrored each other, One side in motion, the other at rest,
şimdi gövde eşit çeyreklere bölünmüştü, üst ve alt simetrikti, bir taraf hareketli, diğeri sabitti,
40 years before the birth of Christ, ancient Rome was on the point of collapse, For decades a civil war had divided the city,
İsa'nın doğumundan 40 yıl önce, antik Roma çöküş aşamasındaydı, yıllarca süren iç savaş şehri parçalamıştı,
It would be as if, today, Rome were divided into two camps, each with their own distinctive uniforms,
Bugün de böyle olduğunu varsayalım, Roma iki kampa bölünmüş olsun, herbiri ayırdedici kıyafetlere sahip olurdu,
These two groups were locked in a struggle for the control of ancient Rome, Neither side was prepared to compromise, It looked like the two tribes would be forever divided,
( 0PERA ŞARKISI ) bu gruplar Romanın yönetimi için mücadele ediyorlardı, hiçbiri geri adım atmaya yanaşmıyor, yüzyıllardır çekişen iki kabile gibiydiler,
Now the war that divided Rome was over,
Roma'yı bölen savaş sona ermişti,
So we were able to plan approximately a new divided time of the killing, you could see that every few minutes, every 50 minutes, a German was killed.
"Bu sayede, öldürmek için yaklaşık bir zaman dilimi belirleyebiliyorduk" "Birkaç dakikada bir, her 50 dakikada bir..." "... bir Almanın öldürüldüğünü görebilirdiniz. "
The country had been divided into two zones by the Germans
Ülke, Almanlar tarafından iki bölgeye ayrılmıştı :
Divided... weak, just as the Irish like us.
Bölünmüş zayıf tıpkı İrlandalılar'ın olmamızı istediği gibi.
Charles Xavier was born to a world divided.
Charles Xavier, bölünmüş bir dünyada doğdu.
The lines that had divided the clans have now been blurred.
Boyları ayıran sınırlar artık net değil.
They fear a divided kingdom.
Krallığın bölünmesinden korkuyorlar.
- So I divided up all the phone numbers.
- Telefon numaralarını böldüm.
Being divided, we couldn't undo all harm and injustice.
Bu bölünmüş halimizle onca kötülüğe ve haksızlığa karşı gelemezdik.
It's an alternate sum of numbers... Not by adding them like 9 + 7 + 7 + 9 but 9-7 + 7-9 witch can be divided by 11 the same with the original number.
Çünkü alternatif rakamları toplamı. rakamları toplamı yani 9 + 7 + 7 + 9 değil, aksine 9 - 7 + 7 - 9, 11'e kalansız bölünebilir o zaman sayının kendisi de 11'e kalansız bölünebilir.
" On the next page, I've divided up all the important items that can't be shared.
Bir sonraki sayfada, paylaşılabilecek tüm önemli şeyleri tek tek tahsis ettim.
We'll have a divided Ireland.
Sonra bölünmüş bir İrlanda olacak.
"Under the Republic, the lands of the aristocracy who live in London will be seized and divided up against landless workers and small farmers."
Cumhuriyet yönetimi altında Londra'da lüks içinde yaşayan aristokrasinin arazilerine el konulacak ve arazisi olmayan işçilere ve küçük çiftçilere eşit olarak dağıtılacak.
! - 4,500, divided by 3.
- 4.500'ü üçe bölersen.
- Andrei, what's 6000 divided by three?
- Altı bini üçe bölersen ne çıkar?
The Vietnam War divided this country as it had not been divided since the Civil War.
Vietnam Savaşı, bu ülkeyi İç Savaş'tan beri bölünmediği kadar böldü.
Divided by 6, 4.
Bölü 6, 4.
His mind... his mind is a divided one.
O zihin! İkiye bölünmüş.
But the last few years we've been divided.
Son yıllarda bizi bölmelerine rağmen.
Stones for which Fiefdoms were sacrificed. The more they're divided, the lower the value and the greater the sin.
Uğruna beylükleri kılıçtan geçirdüklerü, bölündükçe değerü azalan amma günah gibü artan taşlar.
You will be divided into three lines based on your abilities.
Yapabiliritenize göre üç gruba ayrılacaksınız.
The fighting ends in a draw, leaving Korea divided... North and South... and technically still at war.
Kazananın olmadığı savaş, Kore'yi, Kuzey ve Güney olarak teknik anlamda hala savaşan iki parçaya ayırdı.
- Unable to suppress science anymore... the church and science divided up knowledge and human endeavor.
kilise ve bilim, bilgiyle insan emeğini birleştirdi.
So I divided Monica's life at the Montecito into four geographic regions.
Ben de Monica'nın Montecito'daki hayatını 4 coğrafik bölgeye ayırdım.
But everyone's still divided.
Ama herkes hala birbirinden ayrı.
Exit polls done earlier in the day in key precincts show voters divided over the challenges facing this city, such as crime and education.
Anahtar bölgelerde yapılan oylamalar.. seçmenlerin, suç ve eğitim gibi konularda... görüş ayrılıkları yaşadıklarını gösteriyor.
Oh yes he has a great army, but it consists of different peoples - - - Which can easily be divided by blocking their supply..... and the starvation of his troops.
Ordusu büyük olsa da, ikmal hatlarını taciz edip kolayca bölebileceğimiz, karışık ırklardan kurulmuş bir ordu.
They met on top of the mountain that divided their two villages.
Köylerini ayıran dağın zirvesinde buluşuyorlarmış.
Do you have any that's not divided?
Sende hiç bölünmemiş var mı?
I got the inventory divided between us.
Elimizdekileri ikiye ayırıyorum.
Our family has been divided.
Ailemiz dağıIdı.
A hundred hours divided by eight-hour shifts.
100 saati 8 saatlik vardiyalara böldüm.
We are all one people, but we live as if divided.
Aslında hepimiz bir insanız fakat ayrı olarak yaşarız.
And it divided my country and my world.
Haklısın, Jefferson. İttifak, ülkemi ve dünyamı ikiye böldü.
Loyalty. Loyalties are sometimes divided.
Sadakatin yolları bazen ayrılır.
Pedophiles can be divided into two categories... situational and preferential.
Sübyancıları iki kategoride inceleyebiliriz duruma göre davrananlar ve seçici olanlar.
Divided.
Bizden ayrılardı.
Rome was now divided.
Roma Artık bölünmüştü.
We just divided up CDs.
Sadece ayrıldık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]