English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Divya

Divya translate Turkish

303 parallel translation
Divya, tell Raja to come meet me in the lawn behind the hotel
Divya, Raja ya söyle onu otelin arkasındaki bahçede bekliyorum.
Divya`s in Singapore.
Divya Singapore da.
No one in Delhi has a Napa Messenger, and Divya`s promised me, the bag she gets for me she wont get for herself
Delhi'de hiç kimsenin, Napadan haberi yok, Ve Divya bana söz verdi, Çantayı bana kendisi alıyor, Kendine de bi tane almış
It's the Divya Velukkai in New Delhi.
Yeni Delhi'deki Divya Velukkai.
If I don't get Divya tomorrow, I won't get her ever.
Eğer yarına kadar Devi'ye kavuşmazsam, bir daha hiç kavuşamayacağım.
Divya, wash the white ones separately.
Divya, beyazları ayrı yıka.
I'm getting late.
Divya. Geç kalıyorum.
Divya.
- Divya.
Divya.
Divya.
Divya, eat up. - Aunt.
- Divya, bitir yemeğini.
And take mother, sister-in-law and Divya along.
Annemi, yengeyi ve Divya'yı yanıma alacağım.
Last night, Divya came home with sweets.
Dün gece, Divya eve tatlılarla geldi.
What happened? Who is he?
Divya, çocukları içeri götür.
Who are you?
Sen kimsin? Ben Divya.
And this is Divya. She's here to apply for a job.
Bu da Divya iş başvurusu için gelmiş.
Divya?
Divya.
Divya, Divya, hold on.
Divya, Divya, bekle.
This is Divya.
Bu da Divya.
Divya!
Divya.
Hank. Nice meeting you, Divya.
- Seninle tanışmak güzeldi Divya.
DIVYA : You know, I work for you now, Hank.
Hank, artık senin için çalışıyorum biliyorsun.
DIVYA : So what did the Senator say, exactly?
Senatör tam olarak ne dedi?
DIVYA : Maybe it's his heart again.
Belki gene kalbidir.
Selling a hundred billion multi-vitamins may not buy you the presidency. DIVYA : But it will let you live like a king.
100 milyar multivitamin satmak size başkanlığı getirmeyebilir,... ama bir kral gibi yaşatır.
This is Divya.
Bu Divya.
Hey. And Divya, his assistant.
Ve Divya, onun asistanı.
I got this one, Divya.
Ben hallederim, Divya.
So, Divya, we can ride with you, right?
Divya, biz seninle gelebiliriz değil mi?
Good work, Divya.
İyi iş Divya.
DIVYA : MRI is totally normal.
MRI tamamen normal.
I need you and Divya and all your little gadgets and ointments back here stat.
Sana Divya'ya, bütün o küçük gereçleriniz ve ilaçlarınıza ihtiyacım var.
DIVYA : Wait. Stop.
Bekle, dur.
Ew. DIVYA : You were in a Jacuzzi?
Jakuziye girdin.
The name is Divya.
Benim adım Divya.
I'm Divya Katdare. With HankMed.
Merhaba, ben Divya Katdare Hank Sağlık'la beraberim.
Well, she could start an epidemic, Divya.
Bir salgın başlatabilir, Divya.
Divya, you do not know what I just saw. Nor do I care.
- Divya az önce ne gördüm bilmiyorsun.
She's still talking. Divya. Divya.
Divya, Divya, ben bu şekilde çalışamam.
Okay. Let's put them on. I got your call.
Jill bu Divya, Divya bu Jill.
Divya, hi. Uh, Jill, Divya. Divya, Jill.
Divya şu torbayı almanı istiyorum.
Divya, I want you to take that bag.
Sıcak suya sok.
Good work, Divya. Take care. DIVYA :
- Seninle tanışmak güzeldi.
( SIGHS ) You know, Divya.
Biliyor musun Divya...
I'd love to have Divya, my associate, do a full work-up.
Yardımcım Divya'nın, tam bir tetkik yapmasını isterdim.
I'm Divya Katdare, and this is...
Ben Divya Katdare ve bu da...
Divya, take the children inside.
- Doktor.
I'm Divya.
Divya Kadari.
Divya Katdare.
- Ve?
Divya, look.
Divya, bak.
Talk to you later.
- İyi işti Divya.
Hey, Divya.
Selam, Divya.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]