Do you know what it is translate Turkish
1,224 parallel translation
- Do you know what it is?
- Ne olduğunu biliyor musun?
It's not why I hired her, but do you know what it is?
Onu işe aldığım için değil. Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what it is? Neither do I.
Bunun ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what it is about?
Ne unutmuş?
Do you know what it is to be a teacher, Ms....?
Öğretmen olmak nedir biliyor musunuz, Bayan....?
Maybe you don't know what it's like to sleep under bridges... and never know where your next meal is coming from, but I do.
Belki sen köprü altlarında uyumak nasıl birşey bilmiyorsun... ve bir sonraki yemeğin nerden geleceğini bilmeden yaşamak ama ben yaşadım bunları
What you don't know is that I had to do it.
Bilmediğin şey bunu yapmak zorunda olduğum.
Excuse me. Do you know what time it is?
Affedersin, saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Doubtless you will let me know what immensely worthwhile... or at least useful thing that it is you find to do.
Zaman harcamaya değer ya da en azından yapılmasını yararlı bulduğun şeyler nelerdir? Bilmemde bir sakınca yoktur sanırım.
Do you want to know what it is?
Ne olduğunu öğrenmek ister misin?
Do you know what it is?
Ne olduğunu biliyor musun?
Do you know what time it is?
Saat kaç biliyor musunuz?
It is, but you know what I'm gonna do?
Ne yapacağım, biliyor musun? Kafanı küçülteceğim.
Do you know what it's like to find out that you're pregnant one week... and that your boyfriend is spending afternoons with the town pump the next?
Bir hafta hamile olduğunu diğer hafta da erkek arkadaşının öğleden sonralarını bir başkasıyla geçirdiğini öğrenmek nasıIdır, bilir misin?
I do not think that you know for me what it is to walk in my shoes.
Benim yerimde olmanın nasıl bir şey olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Do you realise how insidious it is to invade the most private thoughts and secret lives of unsuspecting people, people who have come to you with the faith that you know what you're doing and are who you say you are?
Sana inanıp güvenen, hastan olarak gelen bütün o masum insanların özel hayatlarını, en mahrem düşüncelerini böyle sinsice ele geçirmenin ne kadar yanlış olduğunun... farkında mısın?
Do you know what time it is, Mister?
Saatten haberiniz var mı, bayım?
Do you know what it's like to find out that you're pregnant one week... and that your boyfriend is spending afternoons with the town pump the next?
Aynı hafta içinde hamile olduğunu ve erkek arkadaşının bir sürtükle birlikte olduğunu öğrenmek nasıl bir şey biliyor musun?
You'd be surprised how many white kids do know what time it is.
Bu kadar beyaz çocuğun zamanın farkında olması şaşırtıcı.
You know what I am, what this is... and what you need to do, so let's do it quick.
Benim ve bunun ne olduğunu biliyorsun... ve ne yapman gerektiğini de, öyleyse çabuk olalım.
What do you know about what it is to be me?
Söylesenize.
Do you know what time it is?
Saat kaç olduğunu biliyor musun?
You know, we'd like to do that, but frankly, Sarris, sir, we don't know what it is or even where it is.
Biliyor musun, yapmak isteriz, fakat, ne olduğunu ve nerede olduğunu bile bilmiyoruz.
Do you know what time it is?
Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Do you want to know what it is?
Cinsiyetini bilmek istermisiniz?
Do you know what it means when I say my heart is racing?
Söylesene kalbim hızla çarpıyor desem. Beni anlayabilir misin?
I was thinking, you know what you could do is read what I've already done - and kind of proofread it.
Yapabileceğin şey şimdiye dek yazdıklarımı okuyup düzeltmek.
- Do you know what time it is? !
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
You know, Kelso, sometimes you do not know what you have until it is gone.
Biliyorsun ki Kelso, bazen elinde ne olduğunu onu kaybedene kadar bilmezsin.
I still don't know what I've done to deserve you... but whatever it is, I'll try to keep doing it, and I promise to stand by you, to honor you... till death do us part.
Seni hak etmek için ne yaptığımı hala bilmiyorum... ama her neyse bunu muhafaza etmek için elimden geleni yapacağım, ve ölüm bizi ayırana kadar, kendimi sana adayıp... arkanda duracağım.
The worst of it is, you allowed an old fool like me... to believe I was needed, that I still had a purpose. And do you know what?
En kötüsü de benim gibi yaşlı bir aptalı hala bir amacım olduğuna inandırdın ve ne olduğunu biliyormusun?
I'm saying I don't know what it is, and nothing you've said indicates you do.
Diyorum ki, bu nedir bilmiyoruz, ve konu seni alakadar etmez.
Mr. Vance, I think what the judge is trying to determine here... is what exactly your strategy is for helping poor Mr. Junuh find his game, because to the untrained observer it appears you know as much about being a caddie... as I do about driving a locomotive.
Bay Vance, hakem zavallı Bay Junuh'a ne dediğinizi... merak ediyor çünkü izleyici gözüyle baktığımızda, ben lokomotif kullanmayı ne kadar biliyorsam siz de golfyardımcılığından o kadar anlıyorsunuz.
- Do you know what time it is?
- Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Oh, Christ, Grady, do you know what time it is?
Tanrım Grady, saatin kaç olduğunu biliyor musun?
Gordo, do you know what time it is?
Gordo! Saat kaç biliyor musun?
- Do you know what time it is?
Saat kaç?
Do you know what time it is?
Saat kaç, biliyor musun?
Because when you stop doing what it is you love to do, you know, like embezzlement or extortion, you're toast...
... işiniz bitmiş demektir.
Because basically you want to be just like Sonia, but you know that is impossible lets face it you do not have what it takes and that makes you hate her even more.
Evet. Çünkü sen aslında Sonia gibi olmak isterdin, Fakat bunun olanaksız olduğunu biliyorsun ve ona benzemediğin için, nefret ediyorsun.
I know who it is, what do you want?
Kim oldugunu biliyorum ne istiyorsun?
- Do you even know what it is? - Of course.
- Ne olduğunu hiç bilir misin?
We're going to need it for the report. Do you know what the story is all about? This isn't a joke!
Ben bir orospu değilim!
Do you know what time it is?
Saat kaç oldu biliyor musun?
Do you know what time it is?
Saatin kaç olduğundan haberin var mı?
Here it is, fall quarter, senior year, and you still don't know what you wanna do in life, where you wanna go, who you wanna be.
İşte ortada, güz dönemi, son sene ve sen hala hayatta ne yapmak istediğini, nereye gitmek istediğini, kiminle olmak istediğini bilmiyorsun.
- Do you know what time it is?
- Saatin kaç olduğunu biliyor musun?
I know my microbe translators are working, cause as derranged as it always is, I do understand what you're saying.
Çevirmen mikroplarımın çalıştığını biliyorum, çünkü her zaman olduğu gibi ne kadar dağınık olurlarsa olsunlar, ne dediğini hep anlıyorum.
- What do you mean, you don't know what it is?
- Ne olduğunu bilmiyorum diyerek ne demek istiyorsun?
- Hi. - Do you know what time it is?
- Saatin kaç olduğunu biliyor musunuz?
DO YOU KNOW WHAT TIME IT IS? Lindsay :
Bu isme nasıl alışacağım?