Do you know where she is translate Turkish
328 parallel translation
- Do you know where she is?
- Yerini biliyor musunuz?
- Do you know where she is now?
- Şimdi nerede biliyor musun?
Do you know where she is?
Oh, evet, Massingale. Nerede olduğunu biliyormusun?
- Do you know where she is now?
- Şimdi nerede olduğunu biliyor musun? - Nassau.
Do you know where she is?
Nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is now?
Şu anda nerede olduğunu biliyor musun?
– Do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
Nerde olduğunu biliyor musun?
- Uh, do you know where she is now?
- Şu anda nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is right now?
Şu an nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is now?
Onun şimdi nerde olduğunu biliyor musunuz?
Annie, do you know where she is?
Annie, do you know where she is?
Do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
Yerini biliyor musun?
do you know where she is right now?
Şu anda nerede biliyor musun?
Do you know where she is now?
Şimdi nerede, biliyor musunuz?
Do you know where she is, Mr. Holmes?
Onun nerede olduğunu biliyormusunuz, Bay Holmes?
- Do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musun?
- Do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know where she is?
- Nerede biliyor musun?
- Estella will make men weep. - Do you know where she is?
Estella erkekleri ağlatacak.
Do you know where she is? .
Nerede olduğunu biliyor musun?
- Do you know where she is?
Onu, onu korumaya çalışıyordum. Annesini tanıyordum.
Do you know where she is?
Nerde olduğunu biliyor musunuz?
But do you know where she is now?
Fakat sen şimdi nerede olduğunu bilmiyormusun?
do you know where she is?
Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know where she is now?
Onun, şuan nerede olduğunu biliyor musun?
- How do you know where she is?
- Nerede olduğunu nasıl biliyorsun?
- How do you know where she is?
- Nerede olduğunu nerden biliyorsun?
Do you know where she is?
Onu nerede bulabileceğimizi, biliyor musunuz?
Do you know where she is? Is she all right?
Nerede olduğunu biliyor musunuz?
- Well, do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musun?
- Scully- - do you know where she is?
- Nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
- McGee, Charlene. - Nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where she is?
Nerde olduğunu biliyormusun?
You do know where she is, you do.
Onun nerede olduğunu biliyorsunuz, biliyorsunuz.
I called her sister, Mr Lowery, where she works, the Music Makers Music Store, you know, and she doesn't know where Marion is any more than we do.
Kızkardeşini işyerinden aradım - Music Makers müzik mağazası - ve o da Marion'un nerede olduğunu bilmiyor.
Do you really know where she is?
Nerede olduğunu gerçekten biliyor musun?
Do you even know where she is, sir?
Şu an nerede olduğunu biliyor musunuz mesela?
Then why do you take the time to come out to brooklyn to give me this letter if you don't think she cares enough about me to let me know where she is, or to let you know to let me know where she is?
Madem kızın benimle ilgilenmediğini ve nerede olduğunu bana söylemeyeceğini hatta kendinin de bunu söylemeyeceğini düşünüyordun o halde o kadar zahmete girip Brooklyn'e gelmenin nedenini öğrenebilir miyim?
Do you wanna tell these people you don't even know where she is?
Bu insanlara onun nerede olduğunu bile bilmediğini mi söyleyeceksin?
Do you know where she is?
Nerede olduğunu biliyor musunuz?
Do you know where is she?
Nerede olduğunu biliyor musun?
Look, I need to know where she is right now. Do you follow me?
Şu anda nerede olduğunu bilmek istiyorum.
What do you mean, you know where she is?
Nerede oldugunu biliyorum da ne demek?
Do you even know where she is?
Nerede olduğunu biliyor musun?
You don't know where she is, do you, Max?
Nerede olduğunu bilmiyorsun, değil mi Max?
She's missing. - Do you know where she is?
Kayıpmış.
Do you guys know where Kate is, by chance? She'd probably get a kick out of this whole thing.
Kate'in nerede olduğunu biliyor musunuz?
I think you do know where she is.
Sanırım nerede olduğunu biliyorsun.
- -anything with all, you know, everything, is going to be just fine, but no- - my friend, she's sick, so we gotta find a place where she can heal- - and you have no idea what I'm talkin'about, do ya?
Burada kilitli... dolayısıyla, biliyorsun, ben... her şeyin ama her şeyin güzel olacağını biliyorum ama arkadaşım için değil... çünkü o hasta, dolayısıyla bir an önce onu iyileştirebilecek bir yer bulmalıyız... ve senin neden söz ettiğim hakkında hiçbir fikrin yok, değil mi?