English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do you want to come in

Do you want to come in translate Turkish

372 parallel translation
"Do you want to come in for a drink?" "I'd love it."
"Bir içkiye gelmek ister misin?" "Çok isterim."
Do you want to come in?
İçeri gelmek ister misin?
Do you want to come in?
İçeri girmek mi istiyorsun?
What do you want? Do you want to come in?
Ne istiyorsun, içeri girmek mi?
Do you want to come in?
Gelmek ister misin?
You men got your own bottles, or do you want to come in the saloon?
Sizin de kendi içkiniz var mι yoksa bara mι gitmek istersiniz?
Do you want to come in?
Gelmek istiyonmu?
Listen, do you want to come in?
- İçeri gelmek ister misin?
Do you want to come in with me?
Benimle gelmek ister misin?
- Do you want to come in?
- Girmek ister misin?
Senorita, do you want to come in?
Senyorita, binmek istemiyor musunuz?
Do you want to come in, or are you going to admire it from out there?
İçeri geliyor musun, yoksa dışarıdan öylece beğenecek misin?
Do you want to come in?
- İçeri gelmek ister misin? - Neden?
Uh... do you want to come in?
içeri gelmek ister misin?
Do you want to come in for a while?
Biraz içeri gelmek ister miydin?
Do you want to come in for a cup of tea?
İçeri gelip bir bardak çay içmek ister misin?
- Do you want to come in?
- İçeri girmek ister misin?
- Do you want to come in?
- İçeri gelmek istiyor musun?
- Do you want to come in?
- İçeri gelmek ister misin?
Do you want to come in for some lemonade?
Limonata içmeye gelmek ister misin?
DO YOU WANT TO STAY OUT THERE AND BITCH ABOUT A PARADE, OR DO YOU WANT TO COME IN AND MAKE A DIFFERENCE?
Dışarıda durup, yürüyüş hakkında mızmızlanmak mı yoksa bize katılıp bir fark yaratmak mı?
Do you want to come in or...?
İçeri girmek ister misin?
Maybe you want the law to come in here and find out what we're planning to do. So he can go back and tell Lufton.
Belki planımızı Lutfon'a anlatmak için yasal bir yol bulursun.
Of course, I could do with a rest myself, but I want both of you to come back in tip-top shape.
Tabi ki ben üstüme düşeni yaparım ama geri döndüğünüzde ikinizi de sağlıklı görmek istiyorum.
How high do you want to fly? I'd like to come in at a thousand feet.
Ne kadar yüksekten uçmak istiyorsun?
Do you want to come on in here, sit down and rest a minute?
Biraz içeri gelip oturmak, dinlenmek ister misin?
How do you say "I want to come up" in Spanish?
Ah. "Senin evine gelmek istiyorum" nasıl denir?
Well I'll do whatever you say but... if you don't want me to talk to you and you won't come in...
Nasıl isterseniz. Ama içeri gelseydiniz.
- Do you want me to come in after you?
- Benim mi gelip çıkartmamı istersin?
Um, uh... do you want me to come in with you on it... or, um, do you... do you wish to pull out... or shall we just call the whole thing, um...
Ben de gireyim mi yoksa sen mi çıkarsın yoksa her şeyi iptal mi edelim?
Do you want to come in?
içeri gelmek ister misin?
Do you want Miss Hannigan to come in?
Bn. Hannigan'ın gelmesini mi istiyorsun?
I'm sorry, lady. What you want me to do? Do you wanna come in and look around all the stuff we're hiding?
İçeriye gelip sakladığımız bir şey var mı yok mu diye bakmak ister misiniz?
And that is why I can move 28 people, have trust accounts in more countries than you have fingers and toes... and why I am able to come into your city when I want to, under the protection of one of your federal agencies, and you can't do a thing about it.
Ve işte bu yüzden 28 kişiyi nakledebiliyorum, senin el ve ayak parmaklarından daha fazla ülkede kredili hesabım var... istediğim zaman senin şehrine elimi kolumu sallaya sallaya gelebiliyorum, hem de sizin federal bürolarınızın birinin koruması altında, ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey de yok.
If you want in, all you got to do is come up with 400,000, cash.
Girmek istiyorsan sadece 400,000 $ koyman gerekiyor.
When do you want me to come in?
Ne zaman geleyim?
And if you want to do something meaningful in your life, come lie with me in the sun.
Hayatında anlamlı bir şeyler yapmak istiyorsan... güneşin altına, yanıma yat.
Do you want me to come in?
İçeri gelmemi ister misin?
Probably in the South. - We want you to come up with a plan. - I can do that.
Yoksa Bağımsızlık Bildirisinde dendiği gibi eskisi işe yaramaz hale gelince... kendimize yeni bir devlet kursak daha iyi.
Now, do you want to go to bed on your own, or do I have to come and tuck you in?
Şimdi, kendi başına yatağa gidecek misin, yoksa ben gelip seni yatağa sokayım mı?
Do you want to come play in my room?
Odamda oynayalım mı?
- Do you want me to come in with you? - No.
Seninle gelmemi ister misin?
Well, do you want to come in or don't you?
İçeri gelmek ister misiniz?
Do you want me to come back in an hour or something?
Bir saat sonra falan gelmemi ister misin?
You come in here, you don't want to do anything with me.
Buraya geldin, istediğin neyse veririm.
In fact, you can only do stuff to make her not want to come back.
Aslında, onu geri getirmemek için birşeyler yapabilirsin.
You do want me to come and see you in Oxford, don't you?
Oxford'a gelip seni görmemi istiyorsun, değil mi?
One thing I do want you to know to hold in your thoughts in the years to come.
Gelecekteki yıllarda bir şeyi unutmamanızı isteyeceğim.
ow I want you all to read a news paper or better yet watch television and come up with something current in South Park to do a report on.
Hepinizin bir gazete okuyup, yahut daha da iyisi televizyon seyredip South Park'taki güncel bir olay hakkında kompozisyon yazmanızı istiyorum.
I'll they want to do is make me pay for coming to Nebraska in the first place. - Alright kid you can come.
İstedikleri tek şey bana Nebraska'ya gelmemin bedelini ödetmek.
Then you come through the door blaming it all on Berg, which says to me that you did in fact want to break up and you need your buddy to do it for you.
Sonra sen, aslında benden ayrılmak istediğin halde söyleyemeyip bunu senin için söyleyen arkadaşına bütün suçu atarak bana geliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]