English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Do you want to know

Do you want to know translate Turkish

5,342 parallel translation
Do you want to know why?
Sebebini bilmek ister misin?
Do you want to... do you want to know why?
İster misin? Sebebini öğrenmek ister misin?
Do you want to know why we haven't been intimate?
Neden artık yakın olamadığımızı merak ediyor musun?
Why do you want to know?
- Neden bilmek istiyorsunuz?
Do you want to know?
- Bilmek ister misin?
Why do you want to know what she's got going on under there?
- Sahi mi? Neden altında bir şey olup olmadığını öğrenmek istiyorsun?
Do you want to know what I meant when I wrote that card?
O kartı yazarken neyi kastettiğimi bilmek ister misin?
And do you want to know why?
Peki neden gerçekleşmediğini biliyor musun?
So why do you want to know?
- Neden öğrenmek istedin peki?
What do you want to know, Hank?
Ne bilmek istiyorsun, Hank?
What do you want to know?
Ne bilmek istiyorsun? Ne dediğimi anlıyorsun değil mi?
Do you want to know where we found these receipts, Mr. Delarge?
Bu fişleri nereden bulduk bilmek ister misiniz, Bay Delarge?
Do you want to know the secret?
- Bir sır vermemi ister misin?
Do you want to know what you should do next?
Sen ne yap biliyor musun?
You know, maybe you should stop thinking about trying to do what you think Cat wants and start doing what you want.
Belki de artık Cat'in istediği şeyleri yapmaya çalışmayı bırakmalısın. Kendi istediklerini yapmalısın.
And I want you to know that even though that we've had our differences and I'm not entirely clear on what the function of your special OS is, I'll try and do it justice at the demo.
Ve şunu bilmeni isterim ki, her ne kadar çok farklı olduğumuzu düşünsem de ve senin özel işletim sisteminin önemi konusunda tam olarak açık olmasam da tanıtımda deneyeceğim ve adaletli olacağım.
Believe me, son, when I say you do not want to know.
Sana bilmek istemediğin şeyi söylediğimde bana inan, evlat.
I KNOW YOU WANT TO DO ME, SCOTT.
Beni becermek istediğini biliyorum, Scott.
I know what you want to do- - you want to lobby me on behalf of someone who had the audacity- -
Ne yapmak istediğini biliyorum. Arsızlık yapmış bir başkasının yerine lobicilik yapmak- -
I don't know. What do you want to do?
Bilmiyorum, sen ne yapmak istersin?
I want to know what my boss did to make you so angry that you sent him to do a job that any clerk could do.
Patronum, seni kızdıracak ne yaptı da, onu herkesin yapabileceği bir göreve gönderdin merak ediyorum.
- Do you really want to know?
- Gerçekten bilmek istiyor musun?
Look, Carter, I suppose you're entitled to do what you want, but, you know, I'm just saying, if it were me, I would give all the money to charity.
Bak, Carter istediğini yapma gibi bir hakkın olduğunu biliyorum ama ben yine de söyleyeyim, eğer ben olsaydım tüm paramı hayır kurumlarına bağışlardım.
Just don't want to do another deployment, you know?
Ama bir daha çıkmak istemiyorum.
But I do want to know why you handed over a protected witness.
Ama korunan bir tanığı neden teslim ettiğini bilmek istiyorum.
You want to know what your ex-boyfriend thinks you should do to get the guy?
Eski erkek arkadaşının onu elde etmek için ne yapman gerektiğini düşündüğünü biliyor musun?
What I want to know is why do you want to see him?
Benim bilmek istediğim şey ise neden onu görmek istediğin?
I don't know what you want to do about your dog.
Köpeğiniz konusunda ne yaparsınız bilmiyorum ama -
Anyway, we just want you to know that if you do choose us, we will do everything we can to give your baby a great life and love him or her with all of our hearts.
Her neyse, eğer bizi seçtiyseniz, bebeğinizin güzel bir hayatı olması için herşeyi yapacağımızı ve erkek yada kız onu tüm kalbimizle seveceğimizi bilmenizi isteriz.
But... you know, I-I understand if you want nothing to do with me.
Eğer benimle birşey yapmak istemezsen bunu anlarım.
I want you to know I had nothing to do with this.
Bu olayla hiçbir ilgim olmadığını bilmenizi istiyorum.
Look, Catherine, I know you don't want to accept that tonight could be our last night as much as I do, but it might, so...
- Catherine bu akşamın son gecemiz olabileceğini kabul etmek istemiyorsun biliyorum senin kadar istemesem de olabilir ama, yani- -
And what I want to know is, what do you have faith in?
Bilmek istediğim şey ise sizin neye inandığınız.
I want to know what you think I should do.
Benim ne yapmam gerektiğini öğrenmek istiyorum.
You already know what you want to do.
Ne istediğini zaten biliyorsun.
Before we do this, I just want you to know one thing.
Bunu yapmadan önce bir şeyi bilmeni isterim.
You know what? I totally get it, and I don't want you to do anything you're not comfortable with.
Baksana, seni tamamen anlıyorum ve içine sinmeyen hiçbir şeyi yapmanı istemiyorum.
Listen, man, I just want you to know why I'm doing it, and I would never do it when I'm working.
Sadece neden yaptığımı bilmeni istedim. - Çalışırken asla kullanmam.
Make sure he doesn't do anything stupid. Basically, I want you to run things without letting him know that you're running things.
Yani, işi yürütmeni istiyorum onun haberi olmadan.
In Sweden we just do that if we really want to know the answer, you know?
İsveç'te gerçekten cevabını merak ediyorsan böyle sorular sorarsın. - Ama merak ediyorum zaten.
What do you want to know?
Ne bilmek istiyorsun?
( Crashes ) Do I want to know what this looks like? You don't.
- Bunun neye benzediğini görmek ister miyim?
I want to know what Diane wants you to do.
Diane'in senden istediklerini öğrenmek istiyorum.
But do you know how perverse it is that people think you want to celebrate your own existence when you've got a child who's dead?
Bir evladın ölmüşken kendi var oluşunu kutlamak istemek insanlara ne kadar ahlâksızca geliyor, biliyor musun?
After that, whatever you do with any other patients, I don't want to know about it.
Bundan sonra da diğer hastalara ne yaparsan bilmek istemiyorum.
If you want to know what I do, just ask me.
Ne iş yaptığımı öğrenmek istiyorsan bana sor.
You don't want to know what I do.
Ne iş yaptığımı bilmek istemezsin.
Get this, get this. I gave this young lady my best "you don't want to know," and she still refused to ask me what I do.
Bu genç bayana en iyi "bilmek istemezsin" lerimden veriyorum oysa hâlâ ne iş yaptığımı öğrenmek istemiyor.
Why the hell would he be headed there? I don't know. What do you want me to do?
Bu akşam Neil Gaiman okuyabilir miyiz?
I know you want some answers, but we promised Barbie we wouldn't do anything until after he talks to Julia.
Cevaplar istediğini biliyorum ama Barbie Julia ile konuşana kadar hiçbir şey yapmayacağımıza dair ona söz verdik.
Well, I know what you want me to do.
Ne yapmamı istediğini biliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]