English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Domesticated

Domesticated translate Turkish

185 parallel translation
Industrious, domesticated. Busy with the hundred and one activities of the daily round.
Çalışkan, evcimen günlük olarak, yüzlerce işle meşgul...
The ones with the white collars are wild, and the others are domesticated.
Beyaz yakalı olanlar vahşi. Diğerleri evcilleşmiş.
That man can be domesticated.
İnsanın evcilleştirilebileceğini.
He's domesticated, aren't you?
Ama evcilleşmiş, öyle değil mi?
You're domesticated, you do all right.
Sen de evcilsin, idare edebiliyorsun.
You're nothing but a bunch of domesticated swine.
Sizler bir grup domuzdan başka birşey değilsiniz.
They grew an enormous brain they developed culture, invented tools domesticated fire.
Büyük bir beyin geliştirerek araçlar geliştirerek, kültürlerini kurarak ateşe hükmettiler.
Not quite domesticated.
- Ama pek evcil değiller.
It can be domesticated, Sarah, don't you see?
Onları evcilleştirebiliriz, Sarah. Anlamıyor musun?
I'll show them that these creatures can be domesticated even without the surgery.
Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim.
You don't look so domesticated to me.
Bana pek bir ev kadını gibi görünmedin de.
" The domesticated generations fell from him, and Buck's restlessness came back on him...
"Evcilleştirilmiş duygular, ondan uzaklştı." "Ve Buck huzursuzluğu ona geri döndü."
Pigs. A domesticated cloven-hoofed vertebrate that defecates in the same place it consumes.
Kakasını yemek yediği yerde yapan çift tırnaklı bir yaratık.
The horses of Africa appear placid, but they have never been domesticated.
Afrika atları uysal görünüme sahiptirler ancak hiçbir zaman evcilleştirilemediler.
It's domesticated!
Evcil bir hayvan.
I doubt that he can be domesticated... at least not very easily.
Pek kolay bir şekilde, evcilleşebileceğinden şüphe ediyorum.
I don't want to see any domesticated animals or greenery.
Evcil hayvanlar ya da yeşilllik görmek istemiyorum.
They domesticated gorillas.
Gorilleri evcilleştirmişler.
- Domesticated?
- Evcilleştirmek mi?
But now, all they are domesticated dogs with no fangs.
Ama şimdi, dişleri dökülmüş köpekler kadar evciller.
It's not domesticated.
Bu evcilleştirilemez.
- You can't be domesticated.
- Sen evcilleşemezsin.
Stone Age people took their pups and tamed them... and all our domesticated dogs are descended from them.
Taş Devri insanları, yavrularını alıp evcilleştirirlermiş. Tüm evcil köpeklerimiz de onların soyundan gelmektedir.
Local people also have families to support... and they do all the can to protect their herd... using their dogs, domesticated wolves, to help them to do so.
Yerel halkın da bakmakla yükümlü olduğu aileleri var ve sürülerini korumak için ellerinden geleni yapıp kendilerine yardım için köpekleri, yani evcilleştirilmiş kurtları kullanırlar.
You look like that wolf that got taken in as a pet... - all dumb and domesticated.
Ele geçirilmiş ve evcilleştirilmiş.
You domesticated yourself for this girl.
Bu kız için evcilleşmişsin.
He may look domesticated, but look again.
Evcil gibi görünüyor olabilir. Ama isterseniz bir kez daha bakın.
Through the careful coupling of cats, humans have created nearly 50 breeds of domesticated felines
Kedileri dikkatli bir şekilde çiftleştiren insanoğlu, yaklaşık 50 cins evcil kedi yaratmıştır.
The only recorded bout between a domesticated wolf....
Evcil kurtla kara ayının bilinen tek karşılaşması...
God! Somebody's domesticated the hell out ofyou.
Biri seni çok fena evcilleştirmiş.
Married one day and you're already domesticated.
Bir gün önce evlendin ve evcilleşiverdin. Kıskandın mı?
Cows have only been domesticated in the last 8000 years.
Inekler sadece son 8000 yildir evcillestirilebildiler.
I think we've just killed a domesticated pig.
Bence öldürdüğümüz evcil bir domuzdu.
Now I'm gonna be a real domesticated now.
Şimdi gerçekten evcilleşeceğim.
"have such a vast understanding of the domesticated fowl?"
"hakkında bu kadar çok şey biliyor?" diye düşünüyorsun.
You know, house cats have only been domesticated for4,000
Ev kedileri evcilleştirileli daha 4000 yıl oldu.
But the pièce de résistance, and we discussed this last night I am a thoroughly monogamous, domesticated, American male with a girlfriend. A steady girlfriend.
Ve en önemlisi..... bunu dün akşam da konuştuk, ben tek eşli, evcimen tipik bir Amerikan erkeğiyim ve güzel bir kız arkadaşım var.
Feel it's time I domesticated myself a little bit.
Artık ev hayatına geçme vakti geldi diyorum.
Unfortunately, I think she's already domesticated. - Baths and scented candles.
- Ne yazık ki o artık evcilleşti.
On the planet where Chaka lives humans used Unas as domesticated slaves,
Chaka'nın yaşadığı gezegende insanlar Unas'ları köle olarak kullanıyorlardı,...
Cattle were domesticated by a similar process, choosing the most docile calves and hand-rearing them.
Sığırlar da benzer bir süreç içinde evcilleştirildi. En uysal yavruları seçip kendi elleriyle büyüttüler.
Every year grazing animals, both domesticated and wild, have to risk their lives in treacherous waters to reach food on the other side.
O yüzden her yıI, evcil veya yaban, her otlak hayvanı tehlikeli sulara girerek diğer taraftaki yiyeceğe ulaşmak zorundadır.
But in spite of all the problems, human beings have become so good at it that today domesticated cattle far outnumber their wild relatives.
Ancak bütün bu sorunlara rağmen insanlar bu işte o kadar başarılı oldu ki, evcil sığırlar yabani akrabalarını sayıca çok geçti.
All over the world, woodlands and grasslands began to disappear, to be replaced by fields in which to grow crops of domesticated plants.
Dünyanın her yerinde ormanlık ve çayırlık alanlar kayboluyor ve yerlerini bitkilerin ekildiği tarlalar alıyor.
They appear to be domesticated.
Evcil gibi görünüyorlar.
Nice to see your domesticated ass was able to break away from the ball and chain tonight.
Senin evcilleştirilmiş kıçının... prangalardan kurtulabildiğini görmek güzel.
Maybe I should go as something more domesticated.
Belki daha evcil birşey olarak gitmeliyim.
Rukhsana's the best... smart, sophisticated and domesticated.
Akıllı, kültürlü ve evcil.
Or should I say, domesticated animals.
Yoksa şöyle mi demeliyim : 'Evcil hayvanlar'.
This face isn't too bad for a domesticated animal.
Evcil bir hayvan için hiç de kötü bir yüz değil.
Jimmie, this looks to be a pretty domesticated house.
Burası tertipli bir ev.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]