Don't be silly translate Turkish

- Don't be silly, Daniel.

- Saçmalama, Daniel.

Don't be silly.

Saçmalama.

Don't be silly, you can tell from my fortune now.

Aptal olma, şimdi de geleceğimden mi söz edeceksin.

Yeah! Don't be silly.

Evet, endişelenmeyin.

No, don't be silly.

Hayır, yapma öyle.

Oh, don't be silly.

Saçmalama.

- Don't be silly, Rory.

- Saçmalama Rory.

Don't be so silly.

Bu kadar aptal olma.

Don't be silly.

Sen ailedensin.

Don't be silly, darling.

Aptal olma canım.

No. No, don't be silly.

Hayır, aptal olmayın.

Don't be silly, it's just bad for your health.

Aptallaşma, bu senin sağlığın için zararlı.

Isn't that silly? but don't you have to love someone and be attracted to each other?

Bu saçma değil mi? Ancak birilerinden hoşlanmadın mı yada birilerini çekici bulmadın mı?

Don't be silly.

Aptal olma.

Don't be silly!

Aptallık yapma!

Don't be silly, honey.

Aptal olma, tatlım.

Don't be silly. lt'll be so much better with the lights off.

Aptal olma. Işıklar kapalıyken çok daha iyi olur.

Don't be silly, Mr. Poole.

Aptal olmayın.

Don't be silly.

Aptallık etme.

"Don't be silly," they'd say.

"Aptallaşma" derdiler.

Oh, don't be silly.

- Belki sonra, hmm?

Don't be silly!

Saçmalama!

- Don't be silly.

- Saçmalama.

No, don't be silly.

Saçmalama.

Eddie, don't be silly.

Eddie, aptal olma.

Don't be silly, Anna.

Saçmalama, Anna.

- Don't be silly...

- Aptal olma...

Selma, don't be silly.

- Selma, saçmalama.

She said, " Don't be silly...

Dedi ki... " Budala olma...

No, don't be silly.

Hayır, aptallaşma.

Silly, don't be like that.

Aptallaşma.

Oh, don't be silly, Verity, he's too much in love with himself.

Oh, aptal olma Verity. O sadece kendini sevmeyi bilir.

Don't be silly..

Aptal olma...

Baby.. don't be silly, it's nothing like that.

Bebeğim.. aptal olma, böyle birşey yok.

No, no, Dad, don't be silly.

Hayır baba, saçmalama.

No, don't be silly, you're always invited.

Hayır, saçmalama. Her zaman davetlisin.

Don't be silly, I'm a glutton for punishment.

Saçmalama, senin cezana bile razıyım.

Don't be silly, I like driving you, mom.

Saçmalama, seni ben götürürüm, anne.

You didn't have to pull yourself out of bed. Don't be silly.

Yataktan kalkmana gerek yoktu.

I just... Well, I don't know if I should be helping you make Kyle look silly.

Sadece, ben sana Kyle'ı gülünç göstermek için yardım etmelimiyim bilmiyorum.

Don't be silly, why would he leave?

Neden gitmiş olsun ki?

Don't be silly.

Aptallaşma.

Don't be silly, okay?

Saçmalama.

Don't be silly.

Burada olman çok güzel.

Don't be a silly-Billy.

Ne kadar komiksin!

Don't be silly.

Lütfen saçmalama.

Don't be silly.

- Dalga mı geçiyorsun.

- Don't be silly.

Gülünç olma.

Don't be silly. But if y'all have had enough here, Lieutenant Provenza has kindly offered to drive you back to the apartment.

Ama buradan sıkıldıysanız, Teğmen Provenza sizi eve götürmeyi teklif etti.

Don't be silly.

Şımarma oğlum.

- Don't be silly.

- Yapma böyle.