English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't give up on me

Don't give up on me translate Turkish

182 parallel translation
- Why don't you give up on me, Ma?
- Neden benden vazgeçmiyorsun, anne?
Why don't you give up on me, will you?
Vazgeç artık benden.
You give me a front, and I give you money, so don't hang up on me, Professor.
Dükkanında paramı aklıyorsun ben de sana ödeme yapıyorum. O yüzden beni yarı yolda bırakma, profesör.
Don't give me that silent treatment, Eddie. Come on, get up.
Bana böyle soğuk davranma Eddie, ayağa kalk, gidiyoruz.
Don't... give up on me.
Benden... Vazgeçme
Don't you never give up on me.
Sakın benden ümidini kesme.
Why don't you just give up on me.
Neden benden umudunuzu kesmiyorsunuz?
Don't give up on me yet.
Benden hemen vazgeçme Boomer.
I don't give a good goddamn! if you call here again - Whoever you are, you better not hang up on me this time.
eğer burayı tekrar ararsan- - bu sefer de yüzüme kapatmasan iyi edersin.
Don't give up on me!
Beni çıldırtma devam et
Don't give up on me.
Beni bırakma.
Don't give up on me, boys.
Sakın vazgeçmeyin çocuklar.
But don't give up on me now.
Sakın pes etme.
Don't give up on me, Sister.
Benden umudunu kesme, Rahibe.
Don't give up on me yet.
Henüz bana yüklenmekten vaz geçmiyorsun.
Eddie, don't you fucking give up on me!
Eddie, sakın gideyim deme!
Don't give up on me, you hear?
Bana inanmaktan vazgeçme, duydun mu?
Please, Nat, don't give up on me.
Lütfen Nat, benden vazgeçme.
You might look like me, but you don't fight like me. WOLVERINE : Come on, give it up.
Bana benziyor olabilirsin,... ama benim gibi dövüşemezsin.
Nance, don't give up on me.
Nance, hemen pes etme.
Come on. Don't give up on me, Jack!
Bana bunu yapma.
Don't give up on me right now, all right?
Bana bunu yapma şimdi.
- Don't give up on me now.
- Şimdi pes etme.
Don't give up on me now, Doctor.
Şimdi pes etme, Doktor.
Don't give up on me now, Dean.
Beni böyle yüzüstü bırakma, Dean.
Please don't give up on me.
Lütfen benden vazgeçme.
- No, see, I never got the chance. Alvarez figured I'd be coming on after him... so he tell the cops and... they don't want to give up that fifty so they come on after me.
Alvarez peşine düşeceğimi bildiği için polislere haber uçurdu.
And I don't want you to give up on me.
Benden vazgeçmeni istemiyorum.
Don't give up on me!
Benden vazgeçme!
Don't you give up on me.
Benden umudu kesme.
Don't give up on me, Dad.
Beni bırakma, baba.
If she makes up her mind, then nothing is impossible Meaning? I'll give her some advice, but don't you use it on me!
Bir eş, pek çok silaha sahiptir eğer bu silahları kocasına karşı kullanırsa, kocası parçalarına ayrılacaktır!
If I turn rigid, don't give up on me.
Benden vazgeçmemen için patates cipsi gibi sert mi olmalıyım?
Why don't you give up on me?
Neden benden vazgeçmiyorsun?
Don't you give up on me now!
Güven bana!
Don't give up on me, Elliot.
Beni bırakma, Elliot.
Don't give up on me.
Benden ümidinizi kesmeyin.
Don't give up on me.
Pes etme lütfen.
Don't expect me to give up on it without a fight,
Savaşmadan ondan vazgeçmemi bekleme benden.
I know what you're thinking but don't give up on me yet.
Ne düşündüğünüzü biliyorum, ama henüz benden vazgeçmeyin.
Don't you give up on me!
Sakın bırakma!
please don't give up on me.
Lütfen benden vazgeçme.
Don't give up on me.
- Sakın vazgeçme.
Don't you give up on me.
Benden umudunu kesme.
Don't give up on me, Otto!
Pes etme Otto.
Don't give up on me.
Benden umudu kesme.
Don't give up on me.
Pes etme.
Don't give up on me, damn it!
Sakın yüzümü kara çıkarma! Lanet olası!
So don't give up on me now, please.
Şimdi bana kadar vermeyin, lütfen.
Just don't give up on me.
Benden vazgeçme.
But don't give up on me... because I still love you.
Ama sen de benden vazgeçme. Çünkü seni hâlâ seviyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]