English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't go near him

Don't go near him translate Turkish

54 parallel translation
Let no one come in. Don't go near him, mistress.
Yaklaşmayın ona hanımefendi!
Please, don't even go near him.
Lütfen. Onun yakınına bile varma.
PROPHETS I don't want you to go near him
PEYGAMBERLER Onun yanına yaklaşmanı istemiyorum.
Now, remember, I don't want you to go anywhere near him.
Unutma, onun yakınına bir yere gitmeni istemiyorum.
Don't go near him, Herbert.
Ona bulaşma Herbert.
- Don't go near him.
- Yapma! Ona yaklaşma!
No, Meg, don't go near him!
Hayır Meg, yaklaşma!
Don't go near him.
Onun yanına gitme.
Hell, well look. Don't go near him.
Kahretsin, sakın yanına yaklaşmayın.
Don't deal to him, don't give it to him, don't fucking go near him.
Ona uyuşturucu satma. Bedavaya da verme. Yanına bile yaklaşma.
Don't go near him!
Ona yaklaşma!
Don't go near him. He's dangerous.
- O Tehlikeli
Don't go near him.
Yakınına gitme.
They don't want to go near him.
Ona yaklaşmak istemiyorlarmış.
Don't you ever go near him again!
Bir daha onun yanina yaklasmayacaksin!
Then, forget it.If it's his interest we're looking out for, then, I don't think you should go near him.
- Teşekkür ederim, Ling.
Don't go near him, Elliot.
Ona yaklaşma, Elliot.
Since then, the others don't go near him
Bu olaydan beri, diğerleri onun yanına gitmiyor.
Don't go near him anymore.
Bundan sonra ona yanaşma.
And one more thing : Don't go near him.
Ve bir şey daha var onun yakınına gitme!
Don't go near him.
- Yanına yaklaşmayın.
When he regains consciousness, don't go anywhere near him.
Kendine geldiği andan itibaren yanından ayrılmamanı istiyorum.
We don't need to go near him.
Yaklaşmamıza gerek yok.
- Dad, no, don't go near him.
- Baba, hayır, yanına gitme.
The other black guys don't go near him.
Diğer siyahlar onun yanına yaklaşmaz.
Don't go near him.
Ona yaklaşma.
Whatever you do when you go in there, don't let him come anywhere near you.
Oraya girdiğinde ne yaparsan yap, sana yaklaşmasına izin verme.
You don't go near him.
Ona yaklaşmayacaksın.
Ken, whatever you do, don't go near him.
Ken, ne yaparsan yap ama ona yaklaşma.
Don't let him go near the dog.
Köpeğe yaklaşmasına izin verme.
Don't go near him.
Onun yanına sokulma.
You don't go anywhere near him.
Ve sen! Sen onun yanına bile yaklaşmayacaksın.
I don't want you to do it, I don't want you to go near him.
Bunu yapmanı istemiyorum, onun yanına bile yaklaşmanı istemiyorum.
I don't want George and Nina to go near him either, just...
George ve Nina'nın da onun yanına yaklaşmasını istemiyorum. Yalnızca...
Don't go near him.
Hayır! Yaklaşma ona!
Don't go near him!
Ona fazla yaklaşma!
Listen to me, if you see that old man, don't you go near him.
Dinle beni, eğer bu yaşlı adamı görürseniz yakınına bile gitmeyin O'nun.
- Don't go near him.
Yanına gitmeyin.
Don't let him go near the water
Suyun yakınına gitmesine izin vermeyin.
I will. Don't go near him.
Yollayacağım, yakınına gitmeyin.
Hey, don't go near him!
Yanına gitmeyin.
Now don't look so shocked, go and tell him, I will wait for him near the dry well tonight.
Şimdi bu kadar şaşırma, git ve ona söyle. Bu gece kuyunun yanında onu bekliyor olacağım.
Don't... don't go near him.
Sakın... Ona yaklaşmayın.
- Nam! Don't go near him!
Ona yaklaşma.
Don't go near him.
Yanına yaklaşma!
Don't go near him!
Sakın yanına yaklaşma!
Don't go near him, Carlos.
- Görelim. Yanına gitme Carlos.
Don't fucking go near him again!
- Onun yanına sakın yaklaşma bir daha!
Just remember - don't go near him.
Şunu unutma. Lee'nin yanına gitme.
Don't go near him. Shit, shit, shit!
Ona yaklaşma, Kahretsin, siktir!
You don't go near him!
- Oliver'dan uzak dur!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]