Don't look at me that way translate Turkish
87 parallel translation
Darling, don't look at me that way.
Sevgilim bana öyle bakma.
Oh, my sweet, don't look at me in that way ;
Ah, hayatım, bana öyle bakmayın.
Oh, God, don't look at me that way, Dave.
Tanrım, bana öyle bakma Dave.
Don't look at me that way.
Bana öyle bakma.
Don't look at me that way.
Bana böyle bakmayın.
Don't look at me that way, Zobar. Don't look.
Bana öyle bakma Zobar!
Don't look at me that way!
Bakma bana öyle!
Don't look at me that way!
Bana öyle bakma!
Don't look at me that way, Mother.
Bana o şekilde bakma Anne.
Cully, don't look at me at that way.
Cully, bana öyle bakma.
Come on, give me the glue, don't look at me that way
Haydi bana yapıştırıcıyı ver. Öyle de bakma.
Now, Scar, don't look at me that way.
Scar, bana öyle bakma.
No, please don't look at me that way.
Lütfen, bana öyle bakmayın.
Don't look at me that way.
Kleinhoff'un kim olduğunu bal gibi biliyorsun.
Son, don't look at me that way.
Evlat, baba öyle bakma.
- Don't look at me that way. - I'm not looking at you.
- Bana böyle bakma.
Don't look at me that way!
Bana öyle bakmayı bırak.
You don't have to look at me that way, no need for pity.
Bana öyle bakma, acımana gerek yok.
I'm really not interested in what happened at the laboratory... look, all i ask is that you send me the results to the address i left with you, so i don't have to go all the way over there again.
Laboratuarda ne olduğuyla ilgilenmiyorum... Bak sadece bana sonuçları gönder. BBöylece tekrar yapmama gerek kalmayacak...
Oh, don't look at me that way.
Öyle bakma.
Don't look at me that way, okay?
Bana öyle bakma, tamam mı?
Don't look at me that way, Roseanne Roseannadanna.
Bana öyle bakma, Roseanne Roseannadanna.
Don't look at me that way.
- Bana öyle bakma.
Oh, my dear. Oh, don't look at me that way.
Canım, lütfen bana öyle bakma.
Don't look at me that way.
Bana o şekilde bakma.
OK, don't look at me that way.
Tamam, bana öyle bakma.
TmG I fall to restless pieces... don't look at me that way I fall to restless pieces, don't look at me that way
Binlerce parçaya bölünüyorum... Bana öyle bakma. Binlerce parçaya bölünüyorum, bana öyle bakma.
Don't look at me that way!
Bana öyle bakmayın!
* Don't look at me that way *
* Bana öyle bakma *
* Don't look at me that way * * It was an honest mistake. *
* Bana öyle bakma *
Oh, don't look at me that way.
Oh, bana öyle bakma.
I'm coming. Don't look at me that way, Gibbs.
Bana öyle bakma Gibbs.
Don't look at me that way.
Bana bu şekilde bakma.
Lynette sobbing oh, don't look at me that way.
Lynette, bana o şekilde bakma.
Come on, don't look at me that way.
Hadi bana o şekilde bakma.
Girls don't look at me that way.
Kızlar beni öyle görmüyor.
If you would only listen to me. Don't look at me that way.
Sadece beni dinleyeceksin, suratıma öyle bakma.
Don't look at me that way, man.
Bana öyle bakma. Tamam mı?
Don't look at me that way.
Bana öyle bakmayın.
'Cause I don't want you to ever look at me the way you did when you caught me coming out of that house.
Bana bir daha beni yakaladığın gün baktığın gibi bakmanı istemediğim için.
Don't look at me that way, dude.
Bana öyle bakma, dostum.
- Yeah. And I'm sure that was your way of trying to turn me on, but the fact that you didn't even look at it and don't even remember tells me everything I need to know about you.
- Evet, ve eminim bunu beni etkilemek için yaptın ama aldığım şeye bakmamış olman ve hatırlamaman bana seninle ilgili bilmem gereken her şeyi anlatıyor.
Don't look at me that way.
Bana böyle bakma.
Because I don't want to look at them and blame them for not being where I want to be in my life, the way that you have always blamed me.
Çünkü onlara bakmak istemiyorum. Ve hayatımda olamadığım yerler için onları suçlamak istemiyorum. Senin, bunun için hep beni suçladığın gibi.
Dude, don't look at me that way. She's my first kill... Promise.
Bana öyle bakma ilk cinayetim o
Guys don't look at me that way.
Erkekler bana bu şekilde bakmazlar.
No, don't look at me that way.
Bana böyle bakma.
Now, don't look at me that way.
Bakma bana öyle!
Don't look at me that way
Bana öyle bakma.
Oh, please don't look at me that way, Dr. Freedman.
Lütfen bana böyle bakmayın Dr. Freedman.
Don't look at me like that way.
Bakma öyle.