English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't say that word

Don't say that word translate Turkish

129 parallel translation
When that deficiency bill comes up tomorrow, don't say a word.
Artırımla ilgili tasarı yarın görüşülürken hiçbir şey söyleme.
Lennie, you can't never remember nothin that happens but you remember every word I say, don't you.
Hiç bir zaman hiç bir şeyi hatırlamazsın da benim söylediklerimi tek tek hatırlarsın değil mi?
This thing that happened tonight - I don't want you to say one word about what happened to anyone, not even your father.
Bu gece olanlar hakkında birşey söylemeni istemiyorum. Hiç kimseye,... hatta babana bile.
You know I don't say a word, but the things that Vicky woman has been up to...
Ben bir tek kelime söylemeyemem, yalnız... Vicky ama bu kadın hakkında söylenebilinecek pek bir şey yok.
Ah, don't ever say that word in front of a sailor, Tintin!
Bunu bir denizcinin yanında asla söyleme, Tintin!
That's it, don't say another word!
En iyisi de bu zaten! Hiç bir şey söylemeyin!
I couldn't say that word because I don't know what it is.
Ne olduğunu bilmediğim için o sözü söyleyemedim.
Don't say that word.
O kelimeyi söylemeyin.
Don't say that word.
Bu kelimeyi bir daha söyleme.
- Don't even say that word!
- O kelimeyi söyleme bile!
Don't say that word!
O kelimeyi kullanma!
I don't find it easy to talk at a time like this, but I got to say something about that guy up there, and I can sum it all up in just one word... courage, dedication, daring, pride, pluck, spirit, grit, mettle
Böyle bir anda konuşmak hiç kolay değil ama yukarıdaki adam hakkında bir şey söylemeliyim ve her şeyi tek kelimeyle özetleyebilirim... Cesaret kararlılık, cüret, onur, moral, metanet, şevk ve...
All we ask is that you don't ever say a word about us.
Senden sadece bizim hakkımızda tek kelime söylememeni istiyoruz.
Don't say that, that's not a nice word.
Öyle deme, bu hoş bir sözcük değil.
Don't say that word!
O kelimeyi söyleme!
Just don't say that word!
O kelimeyi söyleme yeter.
Don't say that word.
Böyle söyleme.
- Don't say that word.
- Don't say that word.
Don't say that word.
O kelimeyi kullanma.
- Don't say that word.
Hangi kelimeyi?
- Don't say it! I hate that word.
O sözcükten nefret ederim.
He must have gotten that from your little boy... because they certainly don't say that word on TV.
Senin oğlundan uzak durmalı böylece Tv de gördükleri her kelimeyi kullanmazlar.
- Now, we don't have to say that word.
- O kelimeyi kullanmayalım.
Don't say that word.
O kelimeyi söyleme.
- Don't say that word.
Ne zamandır ban...
But please, don't you say that word.
Ama lütfen o kelimeyi kullanma.
- Don't ever say that word again.
- O kelimeyi bir daha kullanayım deme.
Don't say that word again.
Bu kelimeyi bir daha söyleme.
Don't say that word around here.
Bu kelimeyi burada söyleme.
Stop. Don't say another word like that.
Dur, bir daha böyle bir şey söyleme.
OH, GOD, PLEASE DON'T SAY THAT WORD.
Tanrım, sakın o kelimeyi kullanma.
Don't say that word when we're talkin'about muscle men.
Kas yığınlarından bahsederken o kelimeleri kullanma.
Don't say that word, people can hear.
Dinle, prenses olmanın lehine ve aleyhine yönleri vardır. O kelimeyi kullanma.
Don't ever say that word.
O kelimeyi ağzına bile alma.
Can we offer you girls something to drink? Please don't say that word.
İçecek bir şey alır mısınız kızlar?
Don't say that, papito, That's a grown-up word.
Bunu sakın deme papito. Bu büyüklere özel bir kelime.
We don't say that word!
Biz o kelimeyi kullanmayız!
- Don't say that word.
- O kelimeyi söyleme.
- Don't say that word!
- O kelimeyi kullanma!
Please don't say that word.
Lütfen o kelimeyi kullanma.
No, no, you don't want to say that word.
Hayır, hayır. Bu sözcüğü söyleme.
Don't ever say that word to me again! I mean it.
- Bu söylediklerini sakın bir daha tekrar etme!
Don't ever say that word again.
Bir daha asla o kelimye söyleme.
I don't wanna say sleazy, because that's not the right word but a little irresponsible? I mean, you know?
Tam olarak pislik demek istemiyorum, çünkü bu doğru kelime değil, ama biraz sorumsuz değil miyiz, belki?
Don't say a single word. Breathe. That's all.
Tekbir söz bile söyleme.
I don't want to say sleazy,'cause that's not the right word, but a little irresponsible, maybe?
Tam olarak pislik demek istemiyorum, çünkü bu doğru kelime değil, ama biraz sorumsuz değil miyiz, belki?
Don't even say that word.
O kelimeyi sakın söyleme.
The first rule about counting my drinks is that you don't take my word for it because I lie.
İçkimin sayısını tutmanın ilk kuralı, benim lafımla hareket etmemektir. Çünkü yalan söylerim.
You do that, and I don't say another word.
Bunu söylersen, tek kelime bile etmem.
Dude, don't say that word.
- Şunu söyleyip durma.
We are giant, enormous idiots, and don't you say "ginormous,"'cause that ain't a word.
Biz kocaman, devasa gerzekleriz. Ve sakın "kocadev" diyeyim deme çünkü öyle bir kelime yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]