English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't take it personally

Don't take it personally translate Turkish

438 parallel translation
Don't take it personally.
Kişisel alma.
Don't take it personally.
Seninle ilgisi yok.
Don't take it personally, Théo's a brute born from the war.
Bunu şahsına algılama, Théo savaş için doğmuştur.
Listen up, my friends. Then you can't say you know nothing about it. Don't get upset, and don't take it personally.
Bakın arkadaşlar duyduk duymadık demeyin darılmaca gücenmece yok.
Don't take it personally, but when we didn't live together, well... we both know what you were doing then.
Alınma ama, biz beraber olmadan önce, şeyy... ikimizde o zaman ne yaptığını biliyoruz.
Please don't take it personally.
Üstüne alınma lütfen.
Get a move on, don't take it personally...
Duygusal davranmanın hiç sırası değil.
The only reason I personally don't take it... is because I don't think a person should use an outside stimulus... when they could be turned on by the world.
Kullanmamamın tek nedeni dünyada heyecan verici o kadar şey varken bir kimsenin dışarıdan uyarıcı almaması gerektiğini düşünmemdir.
Don't take it personally.
Kişisel olarak algılama.
Don't take it personally.
Lütfen kişisel algılama.
Oh, don't take it personally, please.
Lütfen, kişisel algılamayın.
Don't take it so personally
Bu kadar kişiselleştirmeyin.
Don't take it personally.
Kişisel görme.
But don't take it personally.
Ama üzerine alınma.
Don't take it personally.
Üzerine alınma.
Don't take it personally.
Bunu kişisel olarak alma.
Don't take it too personally, pal.
Kişisel olarak algılama, dostum.
Look, don't take it personally.
Bak, bunu kişisel alma.
Don't take it personally.
Bunu üstüne alma.
- Don't take it personally.
- Üstüne alınma.
Don't take it personally.
Üstüne alınma, Scott.
I don't take it personally.
Bunu kişisel almıyorum.
Oh, well, don't take it personally.
Üzerinize fazla alınmayın.
Don't take it personally.
Kişisel olarak alma.
Don't take it personally.
Üzerinize alınmayın.
- Don't take it personally.
- Kişiselleştirme. Sen ne anlarsın?
Don't take it personally.
Kişisel algılama.
Don't take it personally.
Üstüne alınma.
Look, don't take it personally, Jimmy.
Bak, bunu üstüne alınma, Jimmy.
Albert, I don't take it personally.
Albert, üzerime alınmıyorum!
Don't take it personally, boss.
Bunu kişisel olarak alma, patron.
- Don't take it personally, Charlie.
- Bunu kişisel olarak alma Charlie.
Don't take it personally.
Alınma.
Don't take it personally. It's not that I don't wanna die with you.
Seninle beraber ölmek istemediğimden değil.
Oh, don't take it personally.
Bunu kişisel alma.
Besides, don't take it personally, but I don't think you have much of a future.
Onun dışında, kişisel alma ama Pek parlak bir geleceğin olduğunu sanmıyorum.
Yes, but don't take it personally.
Evet, ama bunu kişisel olarak algılama.
Pumpkin, don't take it personally.
Balkabağım, bunu kişisel alma.
Don't take it personally.
Kişisel bir şey olarak alma.
Don't take it personally.
Seninle kişisel bir sorunum yok.
But don't take it personally.
Ama bunu kişisel alma.
Don't take it personally.
- Üzerine alma.
Don't take it personally.
Bunun seninle bir ilgisi yok.
And she's mean to everybody, so don't take it personally.
- Herkese karşı kabadır. - Sen Nancy misin?
Whatever I said, don't don't take it personally.
Söylediklerimi kişisel alma.
I hope they don't take it personally
Umarım, alınmazlar.
- Don't take it personally.
Üstüne alma.
Please don't take it personally, but I, uh- -
Sakın bunu kişisel olarak algılama. Fakat ben,...
Don't take it personally, lad.
Kişisel algılama, evlat.
- Don't take it so personally.
Çok kişisel alma Garak.
Don't take it personally.
Bunu kişisel olarak algılama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]